Deprem sonrası çocuklara doğru yaklaşım

Doğal afetlerde akut yaralanan hastaların %43’e varan kısmı çocuktur ve afet sonrası çocuklar sadece fiziki olarak etkilenmekle kalmayıp aynı zamanda yaşadıkları yerden ayrılma, aile bireylerini kaybetme, iletişim, ulaşım ve eğitim açısından da birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Doğal afetler, genellikle aniden gerçekleşmesi, sıra dışı, kestirilemez olması ve fiziksel ve zihinsel olarak hazırlık yapılması mümkün olmaması sebebiyle çocukluk döneminde rastlanan sıradan streslerden oldukça farklıdır. Deprem yaşantısına bağlı olarak oluşabilecek travmanın, çocuklar üzerinde çok yönlü ve karmaşık etkileri olabilmektedir. Afet yaşantısı geçirmiş küçük bir çocuk, bir sonraki öğünün nereden ve nasıl geleceği konusunda endişe duymazken en sevdiği oyuncağı kaybettiği için endişelenebilir. Çocuğun yaşadığı felaketin, sosyal çevresindeki iki önemli kurum olan aile ve okul tarafından anlaşılması, paylaşılması, bu iki kaynaktan alacağı destek, dayanışma ve yardım yaşadığı durumla baş edebilmesinde son derece önem taşımaktadır (İşmen,2001).

Deprem sonrası çocuklara doğru yaklaşım

Deprem Sonrası Çocuklara Nasıl Yardımcı Olunabilir?

 Doğal afet sonrasında ebeveynler, kendisine bakım verebildiğince çocuklarına bakım verebileceğini unutmamalıdır. Ebeveynlerin sadece çocukların ihtiyaçlarına odaklanması ve kendi ihtiyaçlarını hiçe sayması ne yazık ki çocuklarına çok fazla yarar sağlamayacaktır.

 Çocuğunuzun rutinlerini mümkün olduğunca korumaya çalışın. Travmatik olayın ardından, rutinler, çocuklara hayatın devamlılığına dair güvence vermektedir. Düzenli yemek ve uyku saatlerine sahip olmaya çalışın. Eğer depremin ardından kamp ya da çadırdaysanız bu rutinleri tekrar yaratmaya ve uygulamaya mümkün olduğunca özen gösterebilirsiniz.

 Güven verici, sevgi ifadeleri içeren sözcüklerle konuşmak kendisini güvenden hissetmesine yardım edecektir. Kucaklamak, sarılmak, dokunmak gibi fiziksel temaslar da çocuğun duygusal olarak rahatlamasına yardımcı olur.

 Çocuğun izlediği televizyon programları ya da sosyal medya haberlerine sınır koyularak aşırı duygusal ya da korkutucu haberler yerine gerçekçi haberler ebeveyn kontrolünde izlenmesi sağlanmalıdır.

 Ebeveynler, çocuğun kendisini ifade etmesine yardımcı olacak şekilde bire bir konuşabilir, hikaye yazdırabilir, resim veya sanat projeleri yaptırabilir. Çocuklar yaşadıkları olayda gönüllü çalışanlar, itfaiye ekibi gibi iyi şeyleri resmetmeleri için cesaretlendirilmelidir.

 Çocuğun kendisini tekrar güvende hissetmesine yardımcı olmak isterken ‘’bitti, asla olmayacak..’’ gibi kesin ve güvenilir olmayan ifadelerden kaçınılmalıdır. Ayrıca çocuğun yaşadığı korkunun üstesinden gelmesi için “Korkacak bir şey yok” gibi, duyguyu önemsizleştiren cümleler kurmaktan kaçının.

 Çocuğun güven alanı sarsıldığından “regresyon” adı verilen çocuğun önceki dönemlere ait tepkileri gösterme durumu yaşanması muhtemeldir. Regresyon hali çocuğun parmak emmeye başlaması veya tırnak yemesi, anne ve babaya sürekli yapışık olma hali, yalnız olamaması gibi tutumlarıdır. Çocuğun regresif (geri dönüş) davranışları asla eleştirilmemeli ve bebeklik olarak değerlendirilmemelidir.

Uzm. Psk. Dan. Zehra EZER

Bu makale 7 Şubat 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Dan. Zehra Ezer

Psk. Dan. Zehra Mezgil lise öğreniminin ardından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünü başarı ile tamamlayarak psikolojik danışman unvanını almıştır. Yüksek lisansını yine aynı okulda devam etmektedir. 

13. Ulusal PDR Öğrencileri Kongresi ve 14. Ulusal PDR Öğrencileri Kongresi'ne katılım sağlamış olup dinleyici katılım belgesi ve ACT (Kabul Kararlılık Terapisi) Çalıştayı Katılım Belgesi'ni almaya hak kazanmıştır.

Psk. Dan. Zehra Mezgil mesleki çalışmalarına Gelidonya Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nde devam etmektedir.

 

Etiketler
Travmatik
Uzm. Psk. Dan. Zehra Ezer
Uzm. Psk. Dan. Zehra Ezer
Antalya - Psikolojik Danışman
Facebook Twitter Instagram Youtube