Tüm dünya ülkelerinde; hızlıca etkisini gösteren corona virüsü (Kovid-19) hızlıca yayılmaya devam ederken; belirsizlikler ve bilgi dağınıklığı da psikolojimizi ayrıca yıpratmaktadır. Toplumsal, bireysel endişe ve kaygıyı arttırmaktadır.
Bir olgunun birden fazla kaynaktan ve bilgi dağınıklığıyla yorumlara açık olması halinde ise; temel konudan uzaklaşılmasını, konu hakkında ‘’yakınlık yanılsaması’’ yaşanmasını sağlamaktadır. Bu nedenle en güvenilir bilgi kaynağından faydalanmak da toplumsal ve bireysel kaygıyı azaltacaktır. Zira; kaygı bozukluğu; ciddi bir mental hastalık olduğundan bireyin kendi düşünce durumunun bozulmasıyla sorunlarda başa etmede zorlanma durumuyla ve psikosomatik emarelerle belirmektedir. Dış etkenlere karşı bireyin kendini hazırlıksız ve çaresiz hissetmesiyle; başa çıkmada zorlanması ve durumun boyutunu anlamlandırma da güçlük çekmesiyle bu durum endişe ve kaygı bozukluğu belirtilerinde baş gösrerir. Tedavi yöntemlerinin başında anskiyete stres ile baş edebilme desteği, ilaç tedavisi, terapi uygulaması ve sağlıklı beslenme desteği gelmektedir. Kaygı bozukluğunu tetikleyen güncel faktörlerin başında toplumsal vakalar, toplumsal kaygılar, kitlesel çaresizlikler, savaş, göç, bulaşıcı hastalıklar ve belirsizlikler en başta gelir, bireyin öyküsüne baktığımızda kendi şikayetlerinin yanı sıra çevresel etkilerle baş etmede yaşadığı çaresizliğe ve belirsizliğe olan tahammülsüzlüğüne rastlarız.Kitlesel sorun olan ‘’Corona Virüs’’ vakasında gözlemlediğimiz gibi..
Kaygının en temel özelliği ‘’bulaşıcı’’ olmasıdır. Evet kaygı durumu bulaşıcıdır. Belirsizlik durumlarında çocuklardan yetişkinlere kadar, aile ve sosyal yaşam içerisinde hızlıca yayılır. Böyle bir durum karşısında çocukların dünyanın güvenli bir yer olduğuna inanma güvenme ihtiyacı daha çoktur; bu durum yakınındaki yetişkinlerin davranış ve tutumlarıyla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle bireylerin duygu ve düşüncelerini kontrol altında tutması, dikkatli davranmaları, başa çıkamadıkları durumlarda uzman desteği almaları en doğru olanıdır. Endişeden uzak kalmak için de; sevdiğiniz insanlarla iletişim halinde kalmanız, sosyal ilişkilerinizi canlı tutmanız psikolojik olarak dayanıklılık ve sağlam içgörü geliştirmenizi sağlayacaktır.
Sağlıcakla kalalım..
