Çocuklarda akran zorbalığı

Akran zorbalığı  davranışlarına maruz kalan cocuk ailesine dogrudan okulda kendisine nelerin yapıldığını söyleyemeyebilir (Piskin, 2002). Bu yüzden akran zorbalığının belirtilerine karşı dikkatli olmak gerekmektedir. Zorbalığa maruz kalan çocuk bir ya da birden çok belirti gösterebilir. Örnegin, evden okula veya okuldan eve gelirken korkabilir ve normal okula gidiş geliş yolunu değiştirebilir. Okul servisi ile okula gitmek istemeyebilir ve okula götürmeniz icin size yalvarabilir.

Çocuklarda akran zorbalığı

Çocuklarda Akran Zorbalığı


Akran zorbalığı  davranışlarına maruz kalan cocuk ailesine dogrudan okulda kendisine nelerin yapıldığını söyleyemeyebilir (Piskin, 2002). Bu yüzden akran zorbalığının belirtilerine karşı dikkatli olmak gerekmektedir. Zorbalığa maruz kalan çocuk bir ya da birden çok belirti gösterebilir. Örnegin, evden okula veya okuldan eve gelirken korkabilir ve normal okula gidiş geliş yolunu değiştirebilir. Okul servisi ile okula gitmek istemeyebilir ve okula götürmeniz icin size yalvarabilir. Sabahları kendilerini iyi hissetmediğini  söyleyerek okula gitmek istemediğini söyleyebilir veya okuldan kaçabilir. Okul ödevlerini yapmak istemeyebilir veya iyi yapamaz. Okuldan eve giysileri ve kitapları hasar görmüş olarak gelebilir. Aile üyelerine karşı agresif davranabilir. Ona karşı akran zorbalığı yapan arkadaşına vermek için ailesinden sürekli para isteyebilir ya da çalmaya teşebbüs edebilir. Ona zorbalık yapan arkadaşının yemek parasını aldığını, yemeğini yediği veya döktüğü için eve aç gelebilir. Zorbadan korktuğu için neyin yanlış gittiğini söylemeyi reddedebilir, yüzündeki yara ve bereleri açıklamakta güçlük çekebilir. İçine kapanabilir, kekeleyerek konuşabilir ya da kendine güvenini kaybedebilir, sürekli kaygili
davranışlar sergileyebilir, iştahında belirgin bir azalma görülebilir, uykusunda ağlayabilir veya rüyasında kabus görebilir. Yukarıda sayılan belirtiler çocuğun okulda zorbalığa uğradığının  işaretleri olabilir. Anne babaların cocuklarının okulda zorbalığa maruz kalabilecekleri gönünde uyanık olmalarında,
çocuklarındaki davranış degisikliklerini çok iyi gözlemelerinde ve en küçük bir şüphenin izini sürmelerinde yarar vardır. Zorbalık olayları okul binası içinde (sınıfta, tuvalette, koridorda, kantinde, yemekhanede vb.), okul bahçesinde ya da okul yolunda ve okul servisinde olabilmektedir. Bazı cocuklar sınıfta
zorbalığa maruz kaldıklarını belirtseler de, bu olaylar genellikle sınıfın dışında ve okulda çalışanların göremeyecekleri yerlerde gelişmektedir. Bu durum bazı yöneticilerin ve öğretmenlerin okullarında kaba güç olaylarının olmadigini düşünmelerine neden olmaktadır.


Zorbalığı ortaya çıkarmak ve önlemek için, zorba çocukların kisilik tiplerini bilmek çok önemlidir. Zorbalar iri veya ufak herhangi bir yapıda olabilir. Ayni zamanda kızlar da erkekler kadar zorbalığı uygulayacak yeterlikte olabilir. Araştırma sonuçları zorbaların genellikle kisilik bozukluğu oldugunu, okul kurallarına sıklıkla ihlal ettiklerini, az kaygı duyduklarını, özsaygı düzeylerinin yüksek oldugunu (Olweus, 1993), diğer ögrencilere karşı olumlu tavır sergilemediklerini, baskalarının başarılarını kıskandıklarını, yenilgiyi kabul edemediklerini, öfkeli olduklarını ve iliskilerinde basarisiz olduklarını (Fitzgerald, 1999) göstermektedir. Ayrıca, ailesi içinde zorba davranışlara maruz kalan, okulda basari gösteremeyen, degersiz oldugunu düşünen ve kendilerine güvenmeyen ögrenciler de zorbalığa başvurabilmektedir
(Stevenson &Smith, 1989; Elliot 1997).

Akran zorbalığına maruz kalan çoçuklar da , depresyon, düşük benlik imajı, güven eksikliği, davranış problemleri, içedönüklük, yeme bozukluklar, uykusuzluk, kaygı, okul sorunları, baş ağrısı, intihar düşünceleri ve şizofreni gibi çok değişik problemler yasayabilirler. genellikle kendilerini basarisiz olarak gördükleri, kendilerini çekici, zeki, degerli, önemli görmedikleri ve bu olumsuz düsüncelerinden dolayı, zorbalığa maruz kaldıkları için kendilerini suçladıklarını gözlemleyebiliriz. Özsaygıları ve kendilerini ispatlama becerileri, kendilerini savunmak için yetersiz oldugundan, uğradıkları zorbalıgı açığa vurmakta ve başkalarıyla paylaşmakta da isteksizdirler. Bu isteksizlik, zorbalar tarafından bir işaret olarak değerlendirilir ve kurbanları, zorbalığa tekrar maruz kalmaları için hedef haline getirir. Akademik olarak kurbanlar ilkokul yıllarında orta ya da ortalamanın biraz üzerinde okul başarısına sahiplerken, genellikle ortaokul yıllarında, diğer cocuklardan daha basarisiz olma eğilimleri vardır. (Olweus,1993). Akademik performanstaki bu kötüye gidiş, ;zorbalığa maruz kalmanın olumsuz etkileri ile okulla olan iliskilerinin ya da okula karşı ilgilerinin zayıflaması ve okul devamsızlıklarından kaynaklanıyor olabilir" seklinde yorumlanmaktadır.


1.Akran Zorbalığına Maruz Kalıyor  Olmanın Olası İşaretleri
A.Okulda
Aşağıdaki bir çocuğun zorbalığa maruz kalıp kalmadığının belirlenmesinde yardımcı olacak ipuçları özetlenmiştir.Çocuğunuzda bu işaretlerden biri yada bir kaçı görülebilir.

-Çocuğa isim takılması, alay edilmesi, sataşılması, küçümsenmesi, göz dağı verilmesi, sindirilmesi, korkutulması, tehdit edilmesi, emirler verilmesi,

-Cocukla arkadasça olmayan sekilde eğlenilmesi, gülünmesi, alay konusu edilmesi,

-Cocukla uğraşılması, durmadan kusur bulunmasi, itilmesi, tekmelenmesi, vurulması ve bu esnada kendisini uygun biçimde savunamaması,

-Yaralanma, incinme, elbiselerinin yırtılması ve çocuğun bunların nedenine iliskin doğal açıklamalar yapamaması,

-Ders aralarında ya da yemek saatlerinde genellikle yalnızdırlar ve akran gruplarının dışındadırlar. Sınıflarında tek bir iyi arkadaşları yoktur.

-Takim oyunlarında en son seçilirler.

-Ders aralarında öğretmenlere ya da diğer yetişkinlere yakin durmaya çalışırlar.

-Ders sırasında ya da sınıfta, çok zor konuşurlar ve kaygılı, güvensiz izlenimi verirler.

-Stresli, mutsuz, depresif ve ağlamaklı görünürler.

-Okul başarılarında ani veya gitgide düşüşler görülür.


B. Evde

-Okuldan sonra eve okul arkadaşların ya da akranlarını getirmeme, evde ya da oyun alanlarında akranlarıyla çok az zaman geçirme,

-Boş zamanlarında birlikte vakit geçireceği tek bir arkadasının olmaması,

-Toplu etkinliklere çok ender olarak çağırılma ya da hiç çağırılmama, parti düzenleme gibi eğlencelerle hiç ilgilenmeme,

-Sabahları okula gitmekten korkar görünme  ya da okula gitmeye gönülsüz olma, iştahta azalma, özellikle sabahları sürekli bas ağrısı ya da karin ağrılarından yakınma,

-Uykusunda ağlama, kötü rüyalar görme, uykusunda dinlenememe,

-Mutsuz, üzgün, depresif görünme, duygu durumunda ani degisiklikler ve öfke patlamaları,

2. Akran Zorbalığı Ve Baş Etme Stratejileri

Çocuklar zorbalığa uğradıklarında, onların duygularına kulak verilmeli, kabul edilmeli, anlaşılmalı ve onlara açıklanmalıdır. Çünkü cocuklar zorbalığa maruz kaldıklarında, bir dışlanmışlık duygusu da yasarlar ve uygun bir yetişkin destegi bulmaya başaramayabilirler. Bu onların dünyayı keşfetme  kapasitelerinin kaybına neden olur. Oysa ki keşfetme ve deneme, içsel güvenlik ve benlik gelişimide son derece önemlidir. Çocukların, bir problemle
karşılaşmanın utanç verici bir durum olmadigini bilmeye ihtiyaçları vardır. Bu son derece doğal bir durumdur. Bir çocuk problemlerin içine kilitlendiğinde, artık dünyayı yaşayarak öğrenme ve keşfetme özgürlüğü kaybolur. Yetişkinlerin cocuk açısından hayati önem taşıyan en önemli sorumlulukları, çocukların şüphe ve endişelerini giderme, açıklamalar yapma ve onları mümkün oldugunca korumalıdır. Yetişkinler empati kurma ve uygun eylemler sergileme yoluyla çocuklara rol modelleri olmalıdır. Çünkü çocuklar gördüklerinden öğrenirler.


Ayrıca özellikle küçük çocukları korumak için (Pace, 2001), çocuğa zorbalığa uğradığında bunu öğretmenine ya da ebeveynlerine söylemesi gerektiği öğretilmelidir. Cocuk yukarıdaki belirtiler açısından iyi gözlenmelidir. Çocuk ile onun canini sıkan olayın ne olduğu konuşulmalıdır.

Bu makale 7 Mart 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. İrem Çanak

Psikolog İrem Çanak, 2018 yılında Şahinkaya Anadolu Lisesi'nden başarıyla mezun olmuş ve aynı yıl içinde İstanbul Kültür Üniversitesi Psikoloji bölümüne kabul edilmiştir. Psikoloji eğitimini tamamladıktan sonra sosyal anksiyete konulu tezi ile psikolog unvanını elde etmiş ve lisans programından onur derecesi ile mezun olmuştur. Şuanda İstanbul Kültür Üniversitesi'nde '' Klinik Psikoloji'' yüksek lisansına devam etmektedir.   Mesleki kariyerine sağlık sektöründe adım atan Psikolog İrem Çanak, Bursa Şehir Hastanesi ve Pedmer Tıp Merkezi'nde staj deneyimi kazanarak pratik bilgi ve becerilerini geliştirmiştir. Eğitim ve öğretim hayatı boyunca birçok önemli eğitime katılıp, bu süreçte edindiği belgelerle bilgi birikimini güçlendirmiştir.   Bilişsel Davranışçı Terapi alanında eğitim alıp uzmanlaşmış olan Psikolog İrem Çanak, bireylerin zihi ...

Etiketler
Akran zorbalığı
Psk. İrem Çanak
Psk. İrem Çanak
Bursa - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube