ÇOCUKLAR ARASINDA NEDEN AYRIM YAPMAMALIYIZ?

Psk. Ayşe Düşüngülü
Psk. Ayşe Düşüngülü
1 Mart 202169 görüntülenme
Randevu Al
ÇOCUKLAR ARASINDA NEDEN AYRIM YAPMAMALIYIZ?

Yazıma başlamadan önce şunu belirtmek isterim ki çocuk büyütmek, bu mesuliyeti almak beceri ve emek isteyen uzun, yorucu bir yol. Hani her yiğidin harcı değil desem sanırım yadırgamazsınız beni. Önemli olanın yalnızca çocuğu doğurmak değil, onu hakkıyla sağlıklı bir şekilde büyütmek de olduğuna inananlardanım. Öncellikle çocuğuyla ilgili, ayrım yapmaksızın koşulsuz seven değerli anne ve babalar sizleri kutluyorum…

Ebeveynlerin çocuklar üzerinde isteyerek veya farkına varmadan yaptıkları ayrım, onarılması güç sonuçlara sebebiyet vermektedir.

Çocuklara eşit sevgi ve ilgi verilmesi onların birbirleriyle kardeş ilişkilerini olumlu yönde etkilemektedir. Aksi takdirde çocuklar arasında; saldırganlık, öfke, kıskançlık, birbirlerinin eşyalarına zarar verme, içine kapanma, nefret duyguları ortaya çıkarak gelişmektedir. Bu durum patolojik bir seyir aldığında mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.

Her çocuk farklı ilgi alanlarına, yeteneklere, mizaca, görünüşe, ve farklı kişilik yapılarına sahiptir. Kardeşler arasında kıyas ve baskı yaparak onların yaşam alanlarını bir nevi daraltmış olan anne ve babalar çoğu zaman bunun farkında olmasalar da gerçek şu ki; bir kardeşte takdir edilen yetenek ve davranışların diğer kardeşte de olması beklenilemez bir durumdur. Böyle bir durumda çocuk anlayışla karşılanmalı ve sırf istenildiği gibi başarılı değil, kardeşine göre daha kötü diye dışlanmamalıdır.

Çocuğunuzun ilk sosyal çevresi kardeşidir. Bu yüzden hayata karşı ilk izlenimlerini, ilk yaşantılarını, ilk hata ve ilk tecrübelerini kardeşiyle deneyimler, onunla gözlemler ve iyi ya da kötü bir bağ kurar. Burada ailenin tutumu çok önemlidir. Kardeşler arasındaki ilişkiyi pekiştiren, birbiriyle yarıştırmak yerine destek verici bir tutum sergilenmelidir.

Siz değerli anne ve babalar; unutmamalısınız ki çocuklar aileden ne görürse onu uygular. Bu gerçeğin farkında olmalı ve çocukları yetiştirirken ki tutumunuzun çocuklarınız tarafından ileride gelecek nesillere sizden gördükleri şekilde aktarılacağını bilmenizi isterim..

ÖNERİLER

Çocuklarınızı birbirleriyle kıyaslamamalısınız, onlara olumlu-olumsuz, iyi-kötü ayrımı yapmaksızın koşulsuz sevgi ve ilgi vermelisiniz.

Yaptıkları veya yapacakları bir davranış sonucunda onları daha çok veya daha az sevmekle tehdit etmemelisiniz.

Kardeşler kavga ettiklerinde onların arasına bir yargıç gibi girerek haklı haksız ayrımı yapmamalısınız. Çocukları kendi hallerine bırakarak uzaktan izlemeli, aralarında ki bu olaya müdahil olmak yerine birbirleriyle çözmelerine izin vermelisiniz. Aksi takdirde ebeveynler olaya müdahale ettiklerinde kardeşler arasında gizli bir öfke ve rekabet ortamı oluşmaktadır.

Aileye yeni katılan bebeğe zarar verebileceği endişesiyle kardeşleri uzak tutmak, dokunmasına, temas etmesine engel olmak yanlış bir tutumdur. Bu ihtimali göz önünde bulundurarak büyük çocuğun, yeni gelen bebeği kabul etmesine, sevip bir bağ kurmasına fırsat verilmelidir. Ailelerin bu hususta yaptıkları yanlışlardan bir diğeri de bebek geldikten sonra diğer kardeşi kreş veya okula göndererek evden uzaklaştırmalarıdır.

Henüz çocuk olan kardeşler arasında anne ve babaların en sık yaptığı hatalardan biri de “sen artık büyüdün, abi/abla oldun” diyerek çocuğa üstlenemeyeceği kadar büyük bir sorumluluk yüklemeleridir. Bu sorumluluk çocuğun, özgürlüğünü kısıtlamış oluyor. Yaşanan bu kısıtlama ise kardeşler arasında kıskançlığa sebebiyet vermektedir.

Aileler kıskançlığı engelleme değil, sebebiyet vermeme yolunda bir tutum izlemelidir. Ebeveynler çocuklarla ilişkisini sağlam bir temel üzerine inşa etmelidir. Bu temel ise karşılıklı koşulsuz sevgi ve güvenden meydana gelmektedir.

Ebeveynler baskıcı ve aşırı otoriter bir tutum sergilememelidirler. Ancak aile içerisinde ortak belirli kural ve sınırlılıklar belirlenmeli ve bu hep birlikte konuşulmalıdır.

Anne/babalar alınan kararlarda aile içinde kararsız ve tutarsız bir duruş göstermemelidirler. Böyle ailelerin çocukları gelecekte duygusal alanda zayıf, karar vermekte zorluk yaşayan, dış baskılardan çabuk etkilenen bireyler olmaktadırlar.

Çocuklardan kusursuzluk beklenmemelidir, hatta zaman zaman hata yapmalarına izin verilmelidir. Aşırı mükemmeliyetçi bir tutum sergileyen ebeveynlerin çocuklarında sürekli olarak başkalarını mutlu etme duygusu görülebilir.

Etiketler

ÇocuklardaKıskançlıkEbeveynEbeveyn davranışlarıEbeveyn olmakKıskançlık problemleriKıskançlık sorunuÇocuklarda kıskançlık krizlerinde yaklaşım

Yazar Hakkında

Psk. Ayşe Düşüngülü

Psk. Ayşe Düşüngülü

Psikolog Ayşe Düşüngülü Adıyaman’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Adıyaman’da tamamladı.Lisans eğitimini 2017 yılında Kıbrıs Lefke Avrupa Üniversitesi, Psikoloji Bölümünde başarıyla tamamladı. Tezli Lisans programında “Çalışma Hayatında Stres” konulu akademik çalışmasını tamamlayarak lisans derecesi almaya hak kazanmıştır. 2017 yılında ilki düzenlenen 1.Uluslararası Sosyal Bilimler Öğrenci Kongresi’nde yapmış olduğu akademik çalışmasıyla sözel bildiri sunmuştur. 2013-2017 yılları arasında T.C Sağlık Bakanlığı Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Yatan Hasta Kliniği, Psikiyatri Polikliniği ve Psikolog Biriminde staj çalışmalarını başarı ile tamamlamıştır. 2016 yılında ise T.C Milli Eğitim Bakanlığı Adıyaman Rehberlik ve Araştırma merkezinde 3 ay süreyle gönüllü staj yapıp burada WİSC-R ve Binet Zeka testleri uygulaması yapmıştır. 2018’den bu yana tedavi edici yönü bilimsel olarak kanıtlanmış olan Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler (BDT) ile yakınen ilgilenmektedir. Yetişkin ve çocuklarda BDT kuramsal modül eğitimini alarak, yetişkin beceri ve süpervizyon eğitimlerini başarıyla tamamlamıştır. Bunun dışında Ankara aile danışmanları derneği kurucusu olan Uzm. Psikolog/Psikoterapist Sibel Cesur Akyunak ’dan almış olduğu Aile Danışmanlığı Egitimini üstün başarıyla tamamlayarak Aile Danışmanı uygulayıcı sertifikası almaya hak kazanmıştır. Ayrıca beraberinde Filial Terapi, Oyun Terapisi, Travma Sonrası Stres Bozukluğu(TSSB),Cinsel Terapi alanlarında uygulayıcı sertifikalı egitimlerini tamamlamıştır. Şuan da Kurucusu olduğu Adıyaman Psikoterapi Merkezi ile çocuk,ergen ve yetişkinlere ayrıca çift ve ailelere yönelik ruh sağlığı alanında psikolog olarak online ve birebir çalışmalar yürütmektedir. Bunun dışında 2018 yılından bu yana Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde aktif olarak özel gereksinimli öğrenci ve ailelerine psikolojik destek vermektedir. Ayrıca; yerel habercilik alanında yayın yapan Adıyaman Günebakış Gazetesinde(2017) ve Adıyaman Cihan haber de(2018) köşe yazarlığı yapmıştır. Beraberinde 2017 yılından bu yana hala devam etmekte olduğu, Milliyet Gazetesi PembeNar’da aktif olarak köşe yazarlığı yapmaktadır. 2021 yılı Şubat ayı itibariyle Ruh Sağlığı derneğinin; Gençlik ve Spor bakanlığıyla birlikte yürütmüş olduğu İMDAT(İntiharla Mücadele Danışmanlık Ağına Tutun) projesinin Adıyaman il koordinatörü seçilmiştir. Bu alanda çalışmalarına GSB ve Belediye destekli olarak verdiği kurs ve seminerlerle devam etmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır