Çocuk ve teknoloji ilişkisi

Çocuk ve teknoloji ilişkisi

Anneee tabletim nerede!?

Hızla gelişen ve değişen dünya içerisinde zaman zaman anne babalar da kaybolmuyor değil. Özellikle teknolojinin hayatımıza bu denli dahil olması, her alanda işlevselliğini arttırması, özel hayatlarımızın, evlerimizin içine kadar girmesi bir yandan geleneksel kimliğimizi korumaya çalışırken bir yandan da çağa ayak uydurmaya  çalışmak arasında gelgitler yaşamamıza sebep oluyor.  Bu değişimlere uyum sağlamak, yenilikleri kabul etmek, açık olmak, çoğumuzu ciddi anlamda zorlarken kaygıyı, korkuyu ve hastalıkları da beraberinde getiriyor. Teknofobi; teknoloji korkusu, neofobi;yenilik korkusu, fomo; gelişimleri takip edememe kaçırma korkusu bunlardan yalnızca bir kaçı.

İnternetin yaygın olarak kullanılmaya başlamasından sonra; toplumsal değişimler, bireyselleşmeyi, bireyselleşme yalnızlaşmayı, yalnızlaşma da beraberinde bencilleşmeyi getirdi. Eskiden oynadığımız saklambaçlar yerini pubg’ye, evcilikler farm ville’ye, seksekler candy crush’a bırakmış durumda. Hal böyle olunca, bırakın çocuklarımızın sosyalleşmesini, ilişki kuramayan, kendini ifade edemeyen, internet bağımlısı, paylaşmayı bilmeyen bireyler olma yolunda başarılı (!) temeller atılmasına zemin hazırlamış oluyoruz. Bu süreçte anne baba olmak, aile olmak, çocuk yetiştirmek gibi kavramların altını daha kalın çizmek ve yeni şartlara, doğru şekillerde uyarlamamız gerekmekte.

İnternetin doğru ve sınırlı kullanımının faydaları inkar edilemez elbette. Kullanım zorunluluğu; iş, okul vb durumlarda hayatımızı kolaylaştırdığı gerçeği yadsınamaz durumda. Ancak oyalansın diye eline tutuşturduğumuz bilgisayarlar, telefonlar biz farkında olmadan çocuklarımızı içine hapsetmekte, ruhsal ve psikolojik açıdan onu yaralamakta, kısa vadede çocuğu rahatlatan anlık krizleri çözen çizgi film veya oyunlar uzun vadede ciddi hasarlara ve bağımlılıklara yol açmakta.

İnternet bağımlılığının psikolojik ve fiziksel birçok belirtisi vardır; kişi internet başında geçirdiği zamanı kontrol etmekte zorlanıyorsa,

İnternette zaman geçirmekten dolayı sürekli yorgun ve uykusuz kalıyorsa,

İnternet başına oturduğunda, planladığından fazla zaman geçiriyorsa,

Sosyal çevresi ile ilişkileri zayıflıyorsa,

İnternette geçirdiği zamanı inkar ediyorsa,

İnternette kendini daha iyi ve mutlu hissediyorsa,

İnternette olmadığı zamanlarda huzursuz ve gergin oluyor sürekli sosyal hesaplarında ne olduğunu düşünüyorsa,

Sosyal hayatı yerine internette olmaktan keyif alıyorsa

Ve eğer tüm bunlara tanıklık eden bir çocuğunuz var ise size ‘anne/baba hadi parka gidelim’ demek yerine, ‘anneee tabletim nerede!?’ diyecek demektir.

Sevgilerimle

Bu makale 8 Ocak 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzman Aile Danışmanı Sevim Koç

Uzm. Aile Danışmanı Sevim Koç, 1990 yılında İstanbul'da doğmuştur. Lisans eğitimini İstanbul Kültür Üniversitesi'nde derece ile tamamlamasının ardından uzun bir süre özel sektörde kurumsal danışmanlıklar yapmış ve eğitimler vermiştir. Sonrasında İstanbul Aydın Üniversitesi'nde Psikoloji Yüksek Lisansını ‘Ebeveyn Tutumlarının Kişilik Gelişimi ile İlişkisi’ adlı projesi ile derece ve onur öğrencisi olarak tamamlamış, Gelişim Üniversitesi'nde Aile Danışmanlığı eğitimini de alarak uzman olmuştur. Türkiye'deki sayılı Gottman Çift Terapistinden biridir. Veli akademileri kapsamında İstanbul’da eğitimler vermiş, gönüllü olduğu vakıflarda çocuklara bir çok test uygulamış ebeveynlere destek olmuştur. Bireysel, çift ve aile terapilerinde; şema terapi, bilişsel davranışçı terapi ve kısa süreli çözüm odaklı yaklaşım ekollerinden faydalanmaktadır. Çocu ...

Etiketler
Teknoloji bağımlılığı
Uzman Aile Danışmanı Sevim Koç
Uzman Aile Danışmanı Sevim Koç
Denizli - Aile Danışmanı
Facebook Twitter Instagram Youtube