Çocuğun Yanında Tartışmak mı, Hiç Tartışmamak mı?

Tartışma Başlı Başına Zararlı mıdır?
Çocuklar, düşündüğümüzden çok daha fazla şeyi fark eder. Seslerin yükselmediği, kelimelerin dikkatli seçildiği durumlarda bile ortamda bir gerilim varsa bunu hissederler. Bu nedenle “hiç tartışmıyormuş gibi yapmak”, çocuğu her zaman koruyan bir strateji değildir.
Aksine, çatışmanın tamamen yok sayıldığı evlerde çocuklar çoğu zaman belirsizlik içinde kalır. Ne olduğunu anlamazlar ama bir şeylerin yolunda gitmediğini hissederler. Bu belirsizlik, çocuğun kendi iç dünyasında kaygı üretmesine neden olabilir.
Sürekli Susulan Evlerde Çocuk Ne Öğrenir?
Hiç tartışmayan ebeveynler, çocuklarına farkında olmadan şu mesajı verebilir:
“İlişkilerde sorunlar konuşulmaz.”
Bu çocuklar büyüdüklerinde duygularını bastırmayı, rahatsız oldukları konuları dile getirmemeyi öğrenebilirler. Çünkü çatışma, tehlikeli ya da kaçınılması gereken bir şey olarak kodlanmıştır.
Oysa çatışma, doğru şekilde yaşandığında çocuğa önemli bir şey öğretir:
Fikir ayrılıkları ilişkiyi bitirmez.
Peki Çocuğun Yanında Tartışmak Doğru mu?
Burada kritik bir ayrım yapmak gerekir. Çocuğun yanında kontrolsüz, yıkıcı, aşağılayıcı tartışmalar elbette zararlıdır. Hakaret, tehdit, bağırma ya da sessiz cezalandırma gibi davranışlar çocuğun güven duygusunu zedeler.
Ancak saygı sınırları içinde kalan, duyguların ifade edilebildiği ve sonunda bir şekilde toparlanan tartışmalar, çocuğun duygusal gelişimi için öğretici olabilir.
Çocuk, bu tür bir çatışmada şunu görür:
“İnsanlar anlaşmazlık yaşayabilir ama yine de ilişki devam edebilir.”
Tartışmanın Nasılı, Sonucundan Daha Önemlidir
Çocuk için en önemli şey, tartışmanın sonrasıdır. Ebeveynler tartıştıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsa, çocuk kafasında senaryolar üretir. “Sorun çözüldü mü?”, “Hâlâ kızgınlar mı?”, “Benimle mi ilgili?” gibi sorular cevapsız kalır.
Oysa ebeveynlerin tartışma sonrası sakinleşip ilişkiyi onardığını görmek, çocuğa güven verir. Bu onarım bazen açık bir konuşma, bazen basit bir temas ya da yumuşayan bir tonla olur.
Çocuğun Yaşı Neden Önemlidir?
Elbette her yaş grubu için aynı yaklaşım geçerli değildir. Küçük çocuklar soyut açıklamaları anlamakta zorlanabilir. Bu nedenle onların yanında yaşanan tartışmalar daha kısa, daha sade ve daha kontrollü olmalıdır.
Ancak yaş büyüdükçe, çocukların duygusal dünyası da genişler. Ergenlik dönemine yaklaşan çocuklar, çatışmanın nedenlerini daha iyi anlayabilir. Bu noktada dürüst ama yaşına uygun açıklamalar, çocuğun kendini dışlanmış hissetmesini engeller.
Asıl Soru Ne Olmalı?
“Çocuğun yanında tartışalım mı?” sorusu yerine şu soru daha işlevseldir:
“Çatışmayı çocuğun duygusal güvenliğini koruyarak yaşayabiliyor muyuz?”
Çocuklar kusursuz ilişkilerden değil, onarılabilen ilişkilerden öğrenir. Hiç tartışmayan ebeveynler değil; tartışıp yeniden bağ kurabilen ebeveynler, çocuğa sağlıklı ilişki modelini sunar.
Çocuğun yanında tartışmak ya da hiç tartışmamak tek başına doğru ya da yanlış değildir. Belirleyici olan, çatışmanın tonu, içeriği ve sonrasıdır.
Çocuk için en koruyucu şey, ebeveynlerin hiç sorun yaşamaması değil; sorun yaşandığında bununla nasıl başa çıkıldığını görmesidir.
Çünkü çocuklar, ilişkilerin kusursuz olmasını değil; güvenli olmasını ister.

