Çarpıp kırılmamanın yolu :psikolojik dayanıklılık

5 dakikanızı almayacak bu makalemde günlük hayatta stresle başa çıkmanın kısa yolu psikolojik dayanaklığı artırma yollarını ve öz şefkatti günlük hayatımıza uygulama yöntemlerini anlatıyorum.

Çarpıp kırılmamanın yolu :psikolojik dayanıklılık

Psikolojik Sağlamlılık yaşanan kötü tecrübelerden sonra toparlanma gücümüz ve  toparlanma şeklimiz anlamına gelmektedir. Psikolojik sağlamlılığı yüksek insanlar üzücü olaylar karşısında herkes gibi üzülmekte ve kendilerini öfkeli çaresiz hissetmektedir.Onlarda yoğun anksiyete ve strese riskini bizim kadar açıklar. Psikolojik sağlamlılığın ortaya çıkardığı  fark ise hissedilen duygularda değil verilen tepkilerdedir. Psikolojik sağlamlılığı yüksek olan insanlar duygularıyla savaşmaktansa onları kabul etmektedir. Duygularıyla savaşmaktansa olaylara bakış açılarını değiştirmeye çalışıyorlar.

Psikolojik dayanıklılığı yüksek olan insanların en önemli özellikleri ise kendilerine veya başkalarına şefkat göstermeleri, , iyimser olmaları, kendilerini daha iyi tanımaları olduğu fark edilmiş.

Kendilerine ve Diğerlerine Şefkat

Yüksek psikolojik dayanıklığının en güzel kaynaklarından birisi öz-şefkat.  Kendinizle sevdiğiniz bir dost gibi konuşmanın yolu kendinizi yanlışlarımızın, eksikliklerimizi kabul etmek ile oluyor. Kabul etmek sevmek anlamına gelmiyor. Varlıklarını kabullenmek belki en başta yapabilecekler. Ardından bunlarla ilgili kendimizle nasıl konuştuğumuza bakmalıyız. En yakın arkadaşımızı eleştirirken çok dürüst oluruz ,ama bununla birlikte onu incitmemeye çalışırız. Acaba en yakın arkadaşımız aynı hatayı yapsak onunla nasıl konuşurdum? Herhalde ufak bir yanlış, eksiklik için canına okumaz, ancak önemli noktalarda sert eleştiri kartını kullanırdık. O zaman neden kendimizi de aynısını yapmayalım?

Ve en önemlisi dostlarımız geçmiş yaşantılardan ya da yanlışlarından bahsettiklerinde onları yargısız karşılamaya çalışırız. Sonuçta karşımızdaki aynı kişi değil ve siz o zaman onunla değildiniz?

Tıpkı bugünkü sizin o günkü sizinle olmadığı gibi..

Bununla birlikte ilişkilerimizde kendimizi korumak öfkeli hissetsek ve saldırgan davranmamız gerektiğini düşünebiliriz. İnsanlar üzerinde kontrolümuz olmadığını hissetmek önemli  aynı şekilde onlarında bizim üzerimize yok.

İyimser olmak

Biliyorum biliyorum ..Bu ekonomide nasıl denebilir? Ancak bu durumda olan tek sizler değilsiniz. Kendinizi aslında korumak mümkün. Sosyal medyanızı sınırlandırın. Her gün filtreli hikayeler görmek kimsenin moraline iyi gelmez. Haber dinleme zamanını azaltın. Tamamen habersiz kalmamak tabi ki gerekli ama size ne kadarı gerekli. Haberleri teyit edin. Bazen tıklama adına sahte haberler okumak mümkün.

Kişisel olayları ele alınırken daha önce benzer çözdüğünüz durumları aklınıza getirin. Kendinizden kopya çekin. Ya da daha önce yaşamadığınız bir sorun yaşıyorsanız aynı sorunu yaşamış birilerine ulaşmaya çalışın. Onlar nasıl çözmüşler? Daha iyisini düşünmeden uygulayamazsınız. En kötü durum senaryolarına değil ,olabileceklere odaklanın.

Kendilerini daha iyi tanımaları

Farkındalık,edinmesi tam olarak zor. Zira her zaman fark edemediğimiz bir parçamız vardır. Durup nefes alacak noktalar yaratmanız önemli .En son nerede nefes aldınız? Bir resmi seyrettiniz? Kendinizi düşündüğünüzde aklınıza neler geliyor. En çok sinirinizi bozan şeyler ne? En çok ne sizi mutlu ediyor?

Kendinizi en yeterli ne yaparken hissediyorsunuz? Hayatınızdaki vazgeçilmez ilkeler ne? En son ne zaman kendi değerlerinize uygun bir şey yaptınız? Zamanımız olsa da çoğu zaman sormadığımız bu sorular önemli.

Güzel ve Anlamlı İlişkiler Kurmak

Çoğu zaman ilişkilerimizi kurarken nerede yaşadığımız, çalıştığımız ya da nerelerde sosyalleştiğimiz gibi etkenler kişisel tercihlerimizin önüne geçebiliyor. Yakın çevremizde ,düzenli olarak sosyalleşebileceğimiz insanlar olması kadar bu insanların bizimle aynı değerleri paylaşması önemli. Ya da en azından paylaşamadığımız hakkında açık ve net olunması da önemli.Açık iletişim kurabildiğimiz ve aynı değerleri paylaştığımız kişilerle kurulan bağların olması bize ayrı bir destek sağlayacaktır. Bunun için bizi ilgilendiren kurslara gitmek veya gönüllü olarak bir yerlerde çalışmak iyi olacaktır.  Ayrıca ilişkiye yapılan yatırımlarda önemlidir. Karşımızdaki kişiyi gerçekten dinlemek ve birlikte bir zaman geçirmek önemlidir.

 

Bu makale 7 Şubat 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Klinik Psikolog  Gözde Demir

Klinik Psikolog Gözde Demir, Hacettepe Üniversitesi Psikoloji bölümünde onur derecesi ile mezun oldu. Lisans eğitimi süresince Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesin ’de staj yaptı. Ardından bir süre yurt dışında dil eğitimi aldı. Ülkesine dönünce Marmara Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji yüksek lisans eğitimine başladı.“Duygu Düzenleme Güçlüğü İle Algılanan Ebeveyn Tutumu İlişkisinde Reddedilme Duyarlılığı ve Öz-Şefkatin Aracı Rolü” adlı yüksek lisans teziyle Klinik Psikolog unvanını aldı. Eğitimi sırasında süpervizyon eşliğinde çocuk ve yetişkin bireylere psikoterapi hizmeti verdi. Lisans eğitimini ve süpervizyon süreçlerini tamamladıktan sonra İstanbul’da çeşitli kurumlarda yetişkin, çocuk ve ergenlerle psikolojik danışmanlık ve psikoterapi hizmeti vermiştir. Yetişkinlerde ise çocukluk travmaları,kaygı bozuklu ...

Etiketler
Anksiyete ve stres
Klinik Psikolog  Gözde Demir
Klinik Psikolog Gözde Demir
Bursa - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube