Boşanmış aile ve çocukları

Boşanmış aile ve çocukları

Boşanma sürecinde çocuklar ile yaptığım görüşmeler esnasında ki izlenimlerin ;onların büyük hayatlarını küçük paragraflara sığdıramayacak kadar büyük olduğudur. Çevresinde büyümüşte küçülmüş olarak adlandırılmaktalar ve haksız da sayılmazlar.

Çünkü ebeveynlerin yapamadıklarını onlar yapmaya çalışmaktadırlar. Ebeveynlerini bir araya getirmeye çalışmaları, sorunları çocukça çözümler getirmeleri, yaptıkları resimlerinde ailece el ele tutuşmaları, her iki tarafa da olgun bir şekilde cevaplar vermeleri bedenlerinin küçük olmasına rağmen fikren büyüdüklerini göstermektedir.

Bu yaşanılanlar çocuğa hayatın bir gerçekliğini daha göstermektedir. Acı ama gerçek olan ;ebeveynlerinin ayrı yaşamaya başlamaları ve artık diğer ebeveyni ile aynı çatı altında her zaman yaşamayacağıdır. Çocuk nerede kalacağı, kim tarafından harçlığı verileceği, kıyafetlerini kim alacağı , okula kimin götürüp getireceği, kişisel bakımı ile kimin ilgileneceğini düşünür deriz fakat sanki önemli olan çocuğun duygusal ihtiyaçları “Beni kim sevecek , birisine bağlı olmayı kimin üzerinden sağlayacağım, aidiyet duygusunu bana kim devam ettirecek?”

Ebeveynler çocuğun duygusal ihtiyaçlarından çok çocuğun maddi imkanlarından bahsederek çocuğu ile ilgilendiklerini söylerler. Nasıl bir ilgilenme? derseniz; ebeveynler :”ben çocuğumu özel okula gönderiyorum, özel dersler aldırıyorum, harçlığını düzenli veriyorum, istediği kıyafeti alıyorum, kursa gitmek istedi en pahalı kursa gönderdim, ödevini yapması için odasına gönderirim ve bazen de başında beklerim, daha ne yapayım ki.” işte bazı ebeveynlerin ilgilenme tarzı bu , mekanik bir yaklaşım, duygu ifadesi içerisinde barındırmamaktadır.

Çocuğu maddiyat ile elde etmeye , mutlu etmeye ve tarafına çekmeye çalışan bir ebeveyn. Çocuğun bir şeyler öğrenmesi için çok şey yapıyor fakat eksik kalmakta ,halbuki çocuklarının bilişsel gelişimleriyle yakından ilgilenen anne ve babaların bilmesi gereken önemli şey duygu ve hislerin öğrenmeye sevk ettiğidir. Duygusal açıdan sağlıklı ve mutlu çocuklar daha iyi öğrenmektedir. (Pruett, 1999:9)

Duygusal açıdan sağlıklı yetişen çocuklar:

– Kendini daha iyi hisseder.

– Şiddete eğilimi olmaz ve empati duygusu gelişir.

– Davranış problemlerini az gösterir.

– Arkadaş etkisinde kalmayıp kendi kararlarını verir.

– Çatışma gibi durumlara daha kolay çözüm yolu bulur.

– Sigara, içki, uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı maddelere eğilimi olmaz.

– Arkadaşı çoktur.

– Duygularını ve dürtülerini kontrol edebilir.

– Dersleriyle ilgilidir ve başarılıdır.

– Duygusal ve fiziksel açıdan sağlıklı, mutlu ve başarılı olur.

Boşandıktan sonra çocukların kişilik gelişiminde her iki ebeveyninde rolü önemli olmasından dolayı her iki ebeveynle de düzenli görüşmenin sağlanması gerekmektedir. Boşanma sonrasında ebeveynler ,aralarında ki problemler nedeni ile birbirlerine karşı düşmanca duygular gösterebilirler. Bu durum ebeveynlerin çocukla ilgili olarak alınacak kararlarda iletişim kurmalarını engelleyen bir durumdur. Çocuklar her iki ebeveyne de farklı ihtiyaçlarla bağlıdırlar. Bu nedenle ebeveynler diğer ebeveynden onu mahrum bırakmaya yönelik davranışlardan  kaçınılmalıdır.


Çocuk baba veya annesini ne zaman ve ne kadar süre göreceğini önceden bilmelidir. Bazı anne ve babalar çocuk değilde kendi istedikleri zaman görüşmeye gelir ya da çocuğu alırlar. Çocuğun duygusal ihtiyaçları göz ardı eden bu tutumla çocuk önemsenmemiş olur.

Bu nedenle çocuklar ile yapılacak görüşmelerin bir düzen içinde olması görüşme gün ve saatlerinin çok değiştirilmemesi önemlidir. Çünkü çocuk belirlenen o görüşme gününü bekleyecektir.

Çok sıklıkla bu görüşme günlerinde değişiklik yapılması çocuğun duygu durumunu etkileyecektir. Ayrı yaşayan ebeveyn çocuklarında karşılaşılan problemlerden biride suçluluk ve acıma duygularıyla çocuğun şımartılması, her istediğinin yerine getirilmesi , davranışlarına sınır konmaması, oyuncak , giysi ve para ile doyurulmaya çalışılması gibi tutarsız ve samimi olmayan davranışlardır.

Bu nedenle ebeveynlerin ortak ebeveyn rolleri sergilemeleri, çocukla olan iletişimlerinde birbirleri ile tutarlı davranışlar sergilemeleri önemlidir.

Türkiye istatistik Kurumu verilerine göre ;2010 yılının II. Döneminde (Nisan-Mayıs-Haziran) 33 139 çift boşanırken, 2011 yılının II. Dönemin de 33 702 çift boşanmıştır. Geçen yılın aynı dönemine göre boşanma sayısı % 1,7 artmıştır. Boşanma sayısında en fazla artış % 8,3 ile Doğu Marmara Bölgesi’nde gözlenmiştir.

Bu dönemde boşanma sayısında en fazla düşüş % 10,6 ile Ortadoğu Anadolu Bölgesi’nde gerçekleşmiştir. Boşanma sayısının her geçen gün arttığı düşünüldüğünde ebeveyninden ayrılma travması yaşayan çocuklarda fazlalaşmakta ve boşanmanın sosyal bir sorun olduğu açıkca görülmektedir.

Bu süreçte bir uzman desteği alınması ve çocuğun daha az sıkıntılı bir süreç yaşaması için ebeveynlerin dikkat etmesi gerekmektedir ve sadece boşanma süreci değil boşandıktan sonraki yaşam koşullarına da çocuğun adapte olması için desteğin gerekliliği şarttır.

 

 

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Dan. Fatih Fidan

Uzm. Psk. Dan. Fatih FİDAN, 1980 yılında Kahramanmaraş'ta doğmuştur.  İlk ve Orta öğretimini K.Maraş’ta tamamladı.Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik eğitimine Dokuz Eylül Üniversitesinde 2001 yılında başladı. 2005 yılında Buca Eğitim Fakültesinden mezun oldu.Üniversite yıllarında; Klinik Psikoloji, Özel Eğitim, İlk ve Orta öğretim de Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik stajlarını başarıyla tamamladı. 2016 yilinda Klinik Psikoloji yuksek lisansini tamamlayarak uzman klinik psikolog olmuştur. -2005-2008 yılları arasında İzmir’de Psikolojik Danışman ve Rehber olarak görev yaptı. -2008-2009 yılları arasında 8. Mknz. P.Tuğ. Kom. Yrd.’da Rehberlik Merkezinde Uzman Psikolojik Danışman olarak görev yaptı. -2009-2011 yılları arasında Mersin Adliye Sarayı Çocuk Mahkemesinde Pedagog olarak görev yaparken ergenler hakkında sosyal incelem ...

Etiketler
Psikolojik destek
Uzm. Psk. Dan. Fatih Fidan
Uzm. Psk. Dan. Fatih Fidan
Antalya - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube