Bilim penceresinden oruca bakış ve bugüne kadar fark etmediğimiz eksiklikler

Bilim penceresinden oruca bakış ve bugüne kadar fark etmediğimiz eksiklikler

Aralıklı oruç, gün aşırı oruç, kısa-uzun süreli oruç, su orucu veya tedavi amaçlı oruç gibi çok farklı isimler altında  aç kalma davranış modelleri vardır. Kimisi ibadet amaçlı bunu yaparken, kimileri de tedavi amaçlı olarak yapmaktadır. Tüm inanışlarda farklı şekillerde ramazan orucu gibi ibadet maksatlı uygulamalar bulunur. Budistlerin danjikisi, hıristiyanlarda Okaristi orucu, kilise orucu ve  Yahudilerin Yom Kippur'u  gibi hemen hemen her inanışta oruç rituelleri uygulana gelmektedir.

Bakara süresinde (182-184); Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. Böylece umulur ki fenalıklardan korunursunuz. Matta 4,2 ; İsa kırk gün kırk gece oruç tuttuktan sonra acıktı, gibi kutsal kitaplarda çokça oruçtan bahsedilmektedir.  Yani tüm inanışların temelinde çeşitli şekiller ve sürelerde oruç ibadeti vardır. Yüksek kalorili gıda alımını kısıtlayan bilinçli oruç tutma eylemi, çoğunlukla geleneksel, ruhsal, dini ya da tıbbi nedenlere dayanarak dünya çapında uygulanmaktadır. Bu uygulamaların en düzenli ve uzun süreli olanı ramazan orucudur bu da  her anlamda temizlenmek için büyük bir fırsattır.


Almanya'da oruç terapisi

İlk duyduğumda çok ilgimi çeken ilginç bir hikayeden bahsetmek istiyorum. Dr Otto Buchinger (1878 - 1966)  Alman donanmasında askeri bir hekim olarak görev yapmış. Orucun kronik hastalıklarda tedavi edici etkisini yıllarca savunmuş ve 1922 tarihinde ilk oruç kliniğini açmıştır. 1938 yılında bayrağı devralan kızı Maria Buchinger Almanya ve İspanya'da 3 farklı klinik açarak Avrupa'da oruç terapilerinin yayılmasına katkı sunmuştur. Daha sonra bu ekip tarafından 1982 yılında  Almanya'da, Tıbbi Oruç ve Beslenme Derneği kurulmuş, dernek 18. Uluslararası Oruç ve Beslenme Kongresini (AGHE) 2019 yılında düzenlenmiştir. Halen bu klinikler Almanya ve İspanya'da faaliyetlerine aktif olarak devam etmektedir. Alman sağlık sisteminde kabul gören bu  terapi kliniklerine, doktor tavsiyeleri ile bizdeki fizik tedavi seansları gibi hastalar yatılı olarak 4-21 günlük periyotlar halinde tedavi olurlar. Ülkemizde malesef orucun tedaviye uyarlanması ile ilgili  bugüne kadar bir çalışma veya faaliyet yürütülmemiştir.

 

Japon bilim adamının açlık üzerine NOBELLİK araştırması

Nobel komitesi, 2016 yılında açlık ve otofaji araştırmalarıyla tanınan Yoshinori Ohsumi’yi  Nobel Tıp ödülüne layık görmüştür.Yani japon bilim insanı ömrünü  oruç gibi açlık süreçlerinin insan bedenine faydasını ispatlamaya harcamıştır.

 

Gelelim oruçla ilgili bilimsel çalışmalara

Ramazan orucu, bilimsel literatürde  kısa süreli aralıklı oruç olarak adlandırılır. Science ve Lancet gibi prestijli dergilerde yayımlanan bir çok  açlık araştırmaları, fasting (oruç) terapinin önemine dikkat çekmektedir. Terapotik ve klinik açlıkla kast edilen, malnütrisyona neden olmadan, günde yaklaşık 500-800 kilokalori gıda alımı şeklindedir. Romatoid artrit gibi kronik hastalıklarda  oruç ve bunu takiben vejeteryan bir diyetin faydalı etkileri bir çok çalışmada doğrulanmıştır. 

Lancet dergisinde yayımlanmış randomize kontrollü bir çalışmadan bahsetmek istiyorum. Çalışmada hastalara 7-10 gün oruç ve takiben vejeteryan bir diyet programı  periyotlar halinde uygulanmış. Bir yıllık araştırma sürecinin sonucunda çeşitli laboratuvar belirteçleri de dahil olmak üzere hastalık aktivitesinde önemli bir azalma saptanmıştır. 

Kalori kısıtlamasının veya aralıklı olarak düzenli oruç tutmanın kronik, dejeneratif ve inflamatuar hastalıkların yavaşlatılması veya önlenmesinde yararlı olduğu uzun zamandır bilinmekte ve klinik olarak uygulanmaktadır. 


Oruç hangi hastalıklarda fayda sağlar

Kronik ağrı sendromları hipertansiyon kolesterol yüksekliği tip 2 diyabetin bazı formları  ve metabolik sendrom gibi bir çok hastalıkta, tıbbi amaçlı revize edilmiş orucun 7-21 günlük periyotlarda etkili olduğuna dair deneysel ve gözlemsel kanıtlar sunulmuştur. Bu bağlamda orucun ve tıbbi perhizin yararlı fizyolojik etkileri, yaşam süresini uzatabilme gücü, anti-aging etkileri ve hastalıkları önlemedeki katkısı son dönemde bilim dünyasında yeniden gündem olmaya başlamıştır. 
Açlık terapileri her zaman ana tedavi olmaktan ziyade  mevcut tedavilere ek olarak düzenlenmeli ve diyet programları hayat boyu sağlık stratejileri ile desteklenmelidir.

 

Ramazanın son 14 günü  nasıl beslenelim

Son günlerin sağlık açısından faydalı olmasını istiyorsanız kısaca önerilerde bulunmak istiyorum;
1- Kesinlikle bitkisel kaynaklı  beslenin
2- Günlük olarak 1500-2500 cc su tüketin
3- Elektrolit kaybı olmasın  diye her akşam yemekten 2 saat sonra sade soda tüketin
4- Yemekten 1 saat  sonra corona tedbirlerine riayet ederek çıkın hareket edin havalarda müsait terleyecek kadar kendinizi yorun
5- İkindi vakti 30 dk uyuyun ki iftar sonrası bedeniniz zinde olsun hareket etmeniz kolay olsun
6- Ekmek tüketelim mi? Ya hiç yada çok az tüketin
7- Sahur ne yapalım? Bence kalkmayın veya kalkın  iki bardak su için sonra uyuyun
8- Tatlı meyve son 10 gün neredeyse hiç tüketmeyin
9- Son 14 gün en az 4 Kilo vermeye kendinizi şartlayın
10- Çay içelimi ? 2-3 bardak için sorun olmaz
11- Kahve çok seviyorsanız bir fincan olur
12- Kabızlık varsa magnezi kalsine tozundan her gün bir tatlı kaşığı alın ( sürekli değil bu son günlerde kullanın )
13- Ramazan bittikten sonra ne yapalım? sağlıklı beslenme sadece ramazan için değildir. Mümkünse sürekli olarak bu kurallara uyun.
14- Can boğazdan gelir. Bir kere daha mı geleceğiz dünyaya diyenleri boş verin. 
Can boğazdan gelmez can boğazdan çıkar.

 

''Oruç tutun sıhhat bul'' un temel öğretisi  tamda budur. İftarda ve sahurda yenilen gıdalarla aldığınız enerji 800 kalori üzerinde ise ve ramazan boyunca kilo vermeyip üstüne üstlük kilo alıyorsanız oruç tut sıhhat bul öğretisini anlamamışız demektir. 
 ... İşin özünü hatırlayalım ki yarın çok geç olmasın. 
 ... Hastalıkta sağlıkta unutmayalım bizim elimizde.

 Kalın sağlıcakla

 

Bu makale 11 Mayıs 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Mustafa İkizek

Ege Üniversitesi’nden mezun İç Hastalıkları Uzmanı olan hekim 18 yıllık mesleki tecrübeye sahiptir. Kronik hastalıkların tedavisinde güncel tıp anlayışının yetersiz kaldığına inandığından İntegratif Tıp uygulamalarına ilgi duymuştur. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin integratif tıp uygulamaları ile ilgili eğitimlerine katılarak Fitoterapi Ozon Hiridoterapi Kupa ve Nöral Terapi eğitimlerini başarıyla tamamlamıştır. Başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinde yaygın olarak kullanılan Biyorezonans eğitimlerini de alarak kronik hastalıkların tedavisine uyarlamıştır. Tüm dünyada kabul görmüş tamamlayıcı tedavi yöntemlerini güncel tıp uygulamaları ile harmanlayarak hastalarına yardımcı olmaya çalışmaktadır. Çeşitli dergilerde yayınlamış makaleleri olan hekimin bütünleyici tıp uygulamaları ile ilgili çalışmaları da sürmektedir. Romatizma ve diy ...

Etiketler
Beslenme düzeni
Uzm. Dr. Mustafa İkizek
Uzm. Dr. Mustafa İkizek
Ankara - Dahiliye - İç Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube