Hipnoz kelimesi, insanlara çok değişik anlamlar ifade eder, bazıları sihir olduğunu düşünür, bazıları şarlatanlık olduğunu iddia eder. Eğitim düzeyi düşük bir insan hipnozu büyü veya sihir zannedebilir, eğitim düzeyi yüksek insanlar şarlatanlık olduğunu düşünebilir. Benim deneyimlerime göre, hipnoza tepkinin eğitimle de alakası yok. Konuştuğum ve hipnoz hakkında fikirlerini sorduğum doktor arkadaşlarımın çoğu hipnozu şarlatanlık olarak nitelendirdiler. İnsanlar anlamadıkları şeylere kulp takmada ustadırlar.
Hipnoz büyü mü? Şarlatanlık mı? Tabi ki ikisi de değil. Olan biten her şey beyinde olup bittiğine göre, hipnoz beynin doğal çalışma sürecinin bir yansımasıdır. Zaten bu kitabın yazılış amacı da tam olarak budur; beynimizin nasıl çalıştığını anlamak.
Hipnoz kurslarına ilk gittiğimde, hipnoz hakkında zihnimde bir fikir oluştu. Beyinde bilinçli kısım ve bilinçdışı kısmı vardı, karar veren kısım bilinçti ama işi yapan bilinçdışıydı. Hipnoz yapan kişi hipnoz yaptığı insanda bilinçli zihni kapatıp bilinçdışına telkinler veriyordu. Bilinçli zihnin kapanmasının trans hali olduğunu fark ettim ve o dönemde hipnozu şu şekilde tanımladım; “hipnoz telkinle trans oluşturmak, trans halinde telkin vermektir”.
Daha sonra okuduğum kitaplardan biri olan Trans ve Değişim kitabının[1] yazarları, Richard Bandler ve John Grinder’in, hipnozla ilgili bir seminer verdiklerinde, birisinin “Her türlü iletişim hipnozdur, diye söze başladığını, diğerinin, hayır hipnoz yoktur diye devam ettiğini”, öğrendim. Peki, ben bu tanımlamanın neresindeyim? Tabi ki her türlü iletişim hipnozdur kısmında.
Her türlü iletişimden neyi kast ediyorum? Her türlü iletişim, bireyin hem başka kişilerle iletişimi hem de kendi iç iletişimidir. Herkes başkalarıyla iletişimin nasıl olduğunu bilir. Peki, kendi iç iletişimimiz nasıl oluyor? Google arama motoruna –bir günde aklımıza kaç düşünce geldiğini sordum- cevap, 60 bin ila 80 bin arası düşüncenin geldiği şekilde oldu. Bu kadar düşünceyi her halde saymamışlardır, sanırım tahmini bir rakamdır. İşte bilinçli zihnimizle bilinçdışı zihnimiz arasında geçen bu konuşmalar iç iletişimimizi oluşturur. Hem bireylerle olan iletişimimizde hem de iç iletişimimizde, karşımızdakini ya da kendimizi olumlu ya da olumsuz etkileyebiliriz. Ben bunu, iyi ya da kötü hipnoz olarak adlandırıyorum.
Dr. Mehmet ULUSAL