Beslenme ve su

Beslenme ve su

İnsan yaşamı için oksijenden sonra en önemli ögedir. İnsan besin almadan haftalarca yaşayabilir. Susuz ancak birkaç gün yaşayabilir. Canlıların yaşaması için hayati bir öneme sahip olan su tatsız, kokusuz ve renksiz bir besin maddesidir.

Hücrelerin yaşamsal faaliyetleri, vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesi vücudun su dengesinin korunması ile mümkündür. Vücutta biriken toksinleri atmak, vücudun ısı dengesini sağlamak için idrarla 1500, deri yoluyla 500, dışkı ve solunum ile 300'er ml (toplamda yaklaşık 2,5 lt) su kaybedilmektedir.

Kaybedilen suyun her gün yerine konması yaşam için çok büyük önem taşımaktadır.
İnsan vücudunun su içeriği yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve fiziksel aktiviteye göre değişir.

Çocukların vücudunun su oranı yüksektir (% 70, yeni doğan bebekte ise % 90) ve yaş ilerledikçe suyun yerini yağ dokusu almaya başlar. Dolayısıyla yaş ilerledikçe suyu daha çok tüketmek gerekir.

Yetişkinlerde vücut su oranı % 60, yaşlılarda ise % 50'dir.

Sporcuların su oranı ise standart kişilerden % 5 daha yüksek seviyede olması gerekmektedir. Yapılan egzersize bağlı olarak su içimi arttırılmalıdır. Vücutta egzersiz sırasında kaybedilen suyun yerine konulması ve tekrar vücut su dengesinin sağlanması için yeterli su tüketimi şarttır. Su tüketimi egzersiz sonrasında olabileceği gibi, vücudu su kaybına hazırlamak adına egzersiz öncesinde hatta egzersiz esnasında da (15'er dakikalık aralıklarla yudum yudum su içilmesi şeklinde) olabilir.

Vücutta su dengesinin sağlanması metabolizmanın düzgün çalışmasını, cilt sağlığını, kan akışkanlığının düzenli olmasını sağlamaktadır. Bacak bölgesinde oluşan portakal kabuğu görünümündeki selülitlerin de oluşmasını engellemektedir.

Susamak, vücudumuzdaki sıvı miktarının azaldığına işaret eder. Susama hissi oluşmadan su içemeye özen gösterin. Aksi halde geri dönüşü zor problemler oluşabilir.
Son yıllarda artan obezite nedeniyle, aşırı yağ artışı ve vücut su oranlarında azalmalara neden olmaktadır.

Sıvı kaybının daha da artması halinde kan basıncında düşme, bellekte bozulma, hareket etmede gecikme ve güçleşme başlar. Eğer su kaybı sıcak bir ortamda oluşmuşsa sıcak çarpması veya sıcaklık şoku gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Vücuttaki su miktarı'nın %10'luk bir kısmını kaybeymek bilinç kaybına neden olmaktadır. Eğer kayıp toplam su miktarının yüzde 20'sine ulaşmışsa yaşamsal riskler ortaya çıkar.

Yemeklerden önce yada yemeklerle beraber alınması önerilir. Yemeklerden sonra alınacak ise en az 1-2 saat beklemek yararlı olacaktır.

Böbreklerin görevini yerine getirebilmesi ve dolayısıyla vücuttaki yağ akımının dengeli olabilmesi için bol su tüketilmelidir. Çünkü karaciğerin görevini yapabilmesi, böbreklerin yeterli çalışmasına bağlıdır. Karaciğerin başlıca görevlerinden biri, vücutta depolanmış yağları bedenin kullanabileceği enerjiye çevirmektir. Yeterince su içilmediği takdirde böbrekler yeterince çalışamaz ve süzme işlemini gereği gibi gerçekleştiremez. Karaciğer de böbreklerin görevini üstlenmeye başlar, kendi görevi ikinci plana düşer ve daha az yağ yakmaya başlar. Yakılmayan yağlar vücutta birikmeye başlar. Kilo kaybı yerine kilo alımı söz konusu olur.

Her diyette 1,5-2 litre su içilmesi önerilmektedir ancak nedense bu kurala uyanımız son derece azdır.

Birçok kişi sinirli yada üzgün olduklarında ilk iş olarak buzdolabına yönelir. Çünkü bu zamanlarda vücutta salgılanan endorfin hormonu iştah açar ve bizi yemeye yönlendirir. Oysa bu durumda yapılacak en yararlı şey su içmektir. Çünkü su, endorfin hormonu salınımını bloke ederek gereksiz yemek yemeyi engeller.

Vücudun zararlı maddelerden arınmasını sağlar.

Kabızlığı önler. Yeterli su alınmadığı zaman beden ihtiyacı olan suyu bağırsaklardan çektiği için kabızlık oluşur.

Hücrelerin su kaybına bağlı doku arasında biriken su hareketsizliğin de etkisiyle zaman içinde bir dolaşım bozukluğu hastalığı olan selülite neden oluyor, tedavisi mümkün olmayan ancak derecesi düşürülebilen selüliti oluşmadan engellemek içi her gün en az 2 lt su içilmelidir.

Vücudumuz yeterince su alamazsa bunu bir tehlike gibi algılayıp suyu saklamaya başlar. Bu da vücutta su toplanmasına özellikle el ve ayaklarda ödem oluşumuna neden olur. Bu yüzdendir ki kişinin gün içinde yeterli miktarda su içmesi çok önemlidir. Bazen günlük kilo değişimleri görülebilir yeteri kadar su içilmediğinde bu kilo artışı ödem ve yağlanmaya işaret eder.

Midede yarattığı hacimden dolayı besin alımında azalma sağlar
Metabolizmayı çalıştırıp günlük harcanan kalorinin artmasını sağlar
Sindirimi kolaylaştırarak yemek sonrası şikayetleri azaltır ve besinlerden maksimum yararlanmamızı sağlar.

Oksijen olmadan hiçbir madde yanamaz, vücutta da besinlerin yakılması buna bağlıdır, suyu yeterli tüketen kişilerde kandaki oksijen dokulara yeteri kadar sağlıklı bir şekilde taşınabilir dolayısıyla yağ yakımını hızlandırır.

Kilo alıp vermeden dolayı oluşan sarkmaları sporla birlikte önler.

Hücrelere oksijen ve besin öğelerinin taşınmasını, ayrıca atık ürünlerin taşınarak böbreklerden atılmasını sağlar.

Ağız, göz ve burun gibi vücut dokularının nem dengesini korur. Cilt sağlığında, cildin taze pürüzsüz ve nemli olmasında çok önemlidir.
Vücuttaki kan, mide sıvısı, tükürük, amniyotik sıvı (gebelikte) ve idrar gibi vücut sıvılarının büyük bir kısmı sudur.
Dışkının yumuşamasını sağlayarak kabızlığın önlenmesine katkıda bulunur.
Özellikle sabah aç karnına yani kahvaltıdan bir saat önce içilen ilik 2 su bardağı sukabızlığın önlenmesinde çok faydalıdır.
Bağışıklık sisteminin verimli çalışabilmesi için vücut su dengesinin sağlanması gerekir.
Vücut ısısının denetiminde su dengesi çok önemlidir. Yaz kış vücut sıcaklığı 36-37 derce arasındadır, bunu sağlayan vücuttaki su dengesidir.
Vücutta oluşabilecek ödemin önlenmesinde önemli rolü vardır. Dışarıdan yeteri kadar su alınmadığında hücreler suyu bünyelerinde tutarak ödem oluşturur.
Tükürük ve mide salgısında besinlerin sindirilmesinde görev alır.
Vücudun ihtiyaç duyduğu minerallerin pek çoğunu sağlar.
Soğuk algınlığı, idrar yolu enfeksiyonları, böbrek taşları ve mesane kanseri riskini düşürür.
Su ihtiyacı kişiye göre değişmektedir.
Bebek ve çocuklarda vücudun harcadığı her kalori başına 1,5 ml suya gereksinim vardır (ortalama 1-1,5 litre)
Yetişkin bireylerde ise ortalama 2-3 litre suya ihtiyaç vardır. Sağlıklı bir kadının günde 10 bardak, erkeğin ise 14 bardak su içmesi önerilmektedir.
Kilo fazlası olan kişilerin bu miktara; her fazla 5 kg başına 1 bardak fazla su eklemeleri gerekmektedir.
Hamileler, ağır işte beden gücüyle çalışanlar ve sporcuların sıvı ihtiyacı ortalama 3-3,5 litredir.
Su içmek için asla susamayı beklemeyin. Ortalama her saat için 1 bardak su içilmesi önemlidir.
Kilo vermek isteyenler için yemeklerden önce su içmek ve soğuk su içmek metabolizmanın hızlanması için çok önemlidir.

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Yüksel Turan Taşdemir

Etiketler
Beslenme ve su
Dyt. Yüksel Turan Taşdemir
Dyt. Yüksel Turan Taşdemir
Kars - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube