Doktorsitesi.com

Beni takip edin!

Op. Dr. Umut Sinan Ersoy
Op. Dr. Umut Sinan Ersoy
30 Mayıs 202544 görüntülenme
Randevu Al
Vücudunuzda var olan ya da sonradan çıkan oluşumlara daha dikkatli bakın, onları takip edin ve takip ettirin. İnsan derisinden kaynaklanan oluşumların en sık görüleni ve belki de en çok ilgi gösterilmesi gerekeni benlerdir. İster doğuştan var olsun, ister ergenlik ya da erişkin döneminde ortaya çıksın, benlerin bir kısmının patlamaya hazır bomba seviyesine ulaşabileceğini akıldan çıkarmamak gerekir. Bu özelliğe sahip olan benlerin kötü huylu değişim göstererek deri kanserine dönüşme riski, benin tipine göre %5-15 arasında değişmektedir. Deri kanserine zemin hazırlayan bu oluşumların dışında, genel olarak deri kanseri görülme sıklığını arttıran diğer etkenler arasında cilt tipi, güneşe maruz kalma, ileri yaş, bağışıklık sisteminin baskılanması, kalıtsal özellikler, kanserojen maddeler, virüs enfeksiyonları, radyasyon ve uzun süre iyileşmeyen yaralar sayılabilir.
Beni takip edin!

Beni benden alın!

 

Doğuştan olan benler ayrı bir ilgiyi hak eder.  Bazılarının çapları 5 cm’yi geçer ve bunlar  “dev kıllı ben” olarak adlandırılır. Küçük ve orta boyutta olanlar kahverengi yama şeklinde ortaya çıkar, ergenlik çağında rengi koyulaşır; deriden kabarık hale gelebilir ve kıllanabilir. Dev olanlar koyu renkli, kıllı ve pürtüklü yüzeylidir. Doğumdan sonra bu benler de vücut ile orantılı olarak büyüme gösterir. Melanom adı verilen son derece kötü huylu bir deri kanserine dönüşme olasılığı küçük olanlarda %1-5, büyük olanlarda %5-10 aralığındadır. Bu nedenle bunların cerrahi olarak çıkarılması önerilir. Çıkarıldıktan sonra doğrudan dikiş yöntemi ile kapatılamayacak kadar büyük olanlarda ya da bu şekilde kapatıldığında uygun olmayan kozmetik bozukluk oluşabilecek durumlarda seanslar halinde çıkarma, deri yaması, bölgesel veya uzak doku transferi, doku genişletici uygulamaları gerekebilir. Geride hiçbir kalıntı bırakmadan tüm oluşumun çıkarılması, riskin en aza indirgenmesi bakımından önemlidir.

Kötü huylu dönüşüm potansiyeli olsun ya da olmasın, benlerin ve derinin sadece üst tabakasını ilgilendiren iyi huylu oluşumların da, kozmetik nedenlerden dolayı ya da bunların  sıklıkla giysi ve kolyelere takılması nedeniyle hastalar tarafından çıkarılması istenebilir. Bu benlerin çıkarılmasında hiçbir sakınca yoktur; ancak özellikle yüz bölgesindeki işlemlerde yüzün estetik bileşenlerinin bütünlüğüne azami önem verilmelidir; örneğin burun kanadı, burun sırtı, üst dudak yayı, alt göz kapağı, kulak kepçesi gibi en ufak bir doku eksikliğine bile tahammülü olmayan özel yapıların üzerindeki oluşumlar alınırken çok çeşitli ve hassas cerrahi teknikler uygulanır. Böylece, ben alımından sonra alt göz kapağı aşağı çekmemeli, dudak ruloları ve çizgilerinin normal ilişkisi korunmalı, dudak yayının sürekliliği bozulmamalı, burun kanadı çentiklenmemeli, kulak kepçesinde ısırılmış görünüm olmamalıdır. Doğal gerilim hatlarına paralel olarak tasarlanan işlemlerde çoğunlukla zamanla belirginliği azalan ince bir çizgi halinde bir iz beklenir.

Gelin şimdi tam olarak anlaşılmayan, belki de biraz yanlış anlaşılan bu önemli konu hakkında kısa ipuçları verelim:

          1. “Bene bıçak değerse kanser olursun” deyimi tamamen yanlış bir ifadedir ya da yanlış anlaşılmıştır. Estetik cerrahiye ait temel prensipler göz önünde bulundurularak yapılan bir ben çıkarılması sonucunda, vücudunuzdan kötü huylu olma potansiyeli yüksek olan bir şeyi uzaklaştırmış olursunuz. Buna karşın, bir benin eksik ya da yüzeysel , arkada kalıntı bırakılarak çıkarılması, yakılması, dondurulması, bene lazer ve  kimyasal madde uygulaması kanser gelişim riskini arttıran ve benin takip edilmesini zorlaştıran, kesinlikle başvurulmaması gereken yöntemlerdir. Bu yöntemler, derinin yüzeyel tabakasını ilgilendiren ve iyi huylu olan siğil ya da leke gibi  belli başlı oluşumlara uygulanabilir.

          2. Cildinizde var olan benlerin  renk, şekil, kıvam, yükseklik ve büyüklüğünde değişiklik görürseniz  ya da çevresinde yara oluşumu fark ederseniz,  zaman kaybetmeden mutlaka doktorunuza başvurun. Doğuştan var olan beninizde bu değişiklikleri görmeseniz bile, bunu tamamen aldırma seçeneğini mutlaka değerlendirin. Bu, takip etme zorunluluğunu da ortadan kaldıracağı için sizi de rahatlatacaktır.

          3. Cildinizin herhangi bir yerinde, özellikle güneş gören bölgelerde küçük bir sivilce gibi başlayıp zamanla büyüyen, üç haftadan daha fazla süre geçmesine rağmen iyileşmeyen, aralıklı olarak sızıntı şeklinde kanayan,üzeri kabuklanan bir yara varsa hiç beklemeden branşımızın uzman hekimlerinden birine başvurun. Bu sayılanlar  deri kanserinde en sık rastlanılan belirtilerdir.

          4. Güneşten korunun. Güneş, deri kanseri riskini arttıran en önemli etkenlerden biridir. Ayrıca ultraviyole ışınları nedeniyle ciltte erken yaşlanma belirtilerine ve lekelere yol açabilir. Yaptığınız işten dolayı güneşe çıkmak zorunda kalıyorsanız, mutlaka gerekli giysilerle ve yüksek koruma faktörlü güneş koruyucu kremlerle önlem almalısınız.

          5. Beninizi kendi yöntemlerinizle kesmeye, iple bağlayıp boğmaya çalışmayın, berberinize kestirmeyin. Küçük kazalar sonrası bir kısmı ayrılmış ya da üst kısmı kopmuşsa tamamını aldırmak için mutlaka bir plastik cerraha başvurun.

 

Etiketler

Deri hastalıklarıDoğuştan lekelerBen muayenesiMalign melanomEt beniBenlerin cilt kanserine dönüşmesiCilt kanserinden korunmaDeri kanseri belirtileriDeri tümörü

Yazar Hakkında

Op. Dr. Umut Sinan Ersoy

Op. Dr. Umut Sinan Ersoy

1998 yılında tüm Türkiye genelinde ilk 10’a girerek başlamış olduğu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İngilizce Tıp Bölümü’nden 2004 yılında mezun olan Dr. Umut Sinan Ersoy, aynı fakülteden 2011 yılında uzmanlığını almadan önce Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahinin tüm alanlarında eğitim almış; arkadaşlarıyla beraber klinik ve deneysel bilimsel çalışmalara imza atmış, son yılında Yale Üniversitesi/ABD’de baş-yüz ve yüz-çene cerrahisi dallarında tecrübelerini arttırmıştır. Uzmanlık tezi, sunumunu paylaştığı 2011 Ulusal Plastik Cerrahi Kongresi uzman araştırma yarışması klinik dalında ikincilik ödülüne layık görülmüştür.  İki sene süren devlet hizmeti yükümlülüğünü Uşak ili Bölge Hastanesinde tamamlarken, acil el yaralanmaları, yüz ve çene travması, kronik yaralar ve deri tümörleri, doğuştan yarık dudak- damak, aynı zamanda estetik cerrahi alanlarında oldukça fazla sayıda vakayı başarıyla gerçekleştirmiş; hastane cerrahi ve cerrahi sonrası bakım ekiplerinin ve sağlık personelinin eğitiminde olduğu gibi, teknik ekipman ve olanakların geliştirilmesinde de rol oynamıştır. Kamu hizmeti sonrası, SGK anlaşması da bulunan Acıbadem Atakent Hastanesi’nde öğretim görevlisi operatör doktor olarak 2013-2024 yılları arasında yüz kemiği ve çene kırıkları, bası yaraları, diyabetik yaralar;  tendon, sinir, damar yaralanmaları ve parmak kopmaları, yanık, deri kanserleri ve iyi huylu cilt tümörleri, doğuştan el anomalileri, kulak bozuklukları, dudak ve damak yarıkları, erkek çocuk penis üretra sünnet bozuklukları (hipospadias), lenfödem, kanser sonrası memenin yeniden yapımı dahil olmak üzere tüm rekonstrüktif ve invazif (girişimsel) olan ya da olmayan tüm estetik cerrahi işlemleri yüksek memnuniyet ve düşük komplikasyon oranlarıyla yaparken tıp öğrencisi ve asistan eğitiminde de görev almıştır. Avrupa Plastik Cerrahi Board Sınavı’nı sözlü ve yazılı aşamalarda 2016 yılında geçerek sertifika almaya haz kazanmıştır. 2018-2020 yılları arasında Alman medikal lisansıyla, Kreisklinikum Darmstadt ve Klinikum Kassel’de (Hessen, Almanya) çalışmış; el cerrahisi ve kronik yara cerrahisi alanlarında tecrübe aktarımında bulunmuştur. Ağustos 2024 yılında, tam zamanlı uzman hekim kadrosundan ayrılarak şu an bulunduğu Muayenehane’de sağlık hizmetine devam etmeye başlamıştır. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.