Estetik cerrahide doğru olarak bilinen 10 yanlış

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Umut Sinan Ersoy, estetik cerrahi hakkında bilinen 10 yanlışı anlattı. “Meme estetiği yaptırırsan ileride çocuğunu emziremezsin”, “Burun estetiği olursan burnunun doğallığı bozulur ve estetik ameliyat olduğun kolaylıkla anlaşılır”, “Yüz germe yaptıracak kadar yaşlı değilsin ki”… Hemen hepimiz kusurlu bulduğumuz bölgelerden kurtulmak veya yılların izlerini hafifletmek istiyoruz. Günümüzün estetik dünyası da bilgi birikiminin yanı sıra gelişen teknikler sayesinde gerek yüzümüzde gerekse vücudumuzda bizi rahatsız eden sorunlara çözüm buluyor ve aynalarla yeniden barışmamızı sağlayabiliyor. Ancak estetik ameliyatların sıklaşması ve bu konuya olan ilginin artışıyla birlikte toplumda bazı yanlış bilgiler de aynı oranda artarak yaygınlaşıyor.

Estetik cerrahide doğru olarak bilinen 10 yanlış

2016 yılında kaleme almış olduğum ve Milliyet, NTV dahil birçok medya kanalında yayınlanmış olan yazıma aşağıdaki linkten de ulaşabilirsiniz: 

 

https://www.milliyet.com.tr/pembenar/estetikle-ilgili-10-yanlis-10-dogru-2234111

Biraz ekleme ve güncellemeler ile beraber beğenilerinize sunarım: 

1. Meme estetiği yaptırırsam ileride çocuğumu emziremem.

Meme büyütme ameliyatlarında meme dokusu ameliyat alanının dışındadır ve bütünlüğü tamamen korunur. Modern tekniklerle yapılan küçültme ve dikleştirme ameliyatlarında emzirmenizi sağlayacak olan meme başı ve ucu, bunların hemen arkasındaki kanal sistemi ve meme dokusu bir bütün halinde, duyu özelliği dahil olmak üzere korunur. Sadece fazla olan dokular atılır.

2. Burun estetiği olursam burnumun doğallığı tamamen bozulur ve herkes estetik olduğumu kolaylıkla anlar.

Ameliyat olduğu ilk bakışta kolaylıkla anlaşılan,kendini anında ele veren bir burun, iyi yapılmış bir burun olamaz. Eski anlayışın aksine günümüzde uygulanan koruyucu tekniklerle hem doğal görünümlü hem güzel ve yüze yakışan hem de işlemden geçtiği anlaşılmayan burunlar elde etmek mümkündür. Bu kaygıları kafanızdan atmak için estetik cerrahınız ile yapacağınız görüşmede olası sonuçları ayrıntılı olarak öğrenebilir, hatta yeni simulasyon teknolojileri sayesinde üç boyutlu olarak görebilirsiniz. Bunların yanı sıra, unutulmamalıdır ki; iyi nefes almayarak asıl fonksiyonunu yerine getiremeyen bir burun güzel görünse de hiçbir anlamı olmaz; ameliyat sırasında eğri kıkırdak ve kemik septum, hava akışını engelleyen büyümüş konka dediğimiz yapılar da düzeltilmelidir. 

3. Liposuction (Vakum ile yağ aldırma) sadece kilolu insanlara yapılır.

Çok zayıf insanlarda da yağ dağılımında düzensizlik sonucu vücut hatlarının oluşturduğu silüet göze hoş görünmeyebilir. Fazla olan bölgelerden yağ alma, dolgunluk istenen bölgelere yağ verme teknikleri ile estetik bütünlüğü yeniden sağlama işlemi için herkes kolaylıkla aday olabilir. Aynı şekilde, kendi yağ dokusu kullanılarak yüz gençleştirme, meme büyütme, yara izi tedavisi, popo şekillendirme, saç terapisi gibi işlemlerde de hastanın kilolu olması gerekmez. Anatomi ve fizyoloji bilgisi yeterliyse cerrahınız; insandaki yağ hücresi miktarının sabit olduğunu; kilo alımı ile hücre içi yağ hacminin arttığını; kilo vermeyle de bu hacmin azaldığını, zayıf olarak nitelendirdiğimiz insanlarda bile bellli anatomik noktalarda, kullanılmaya hazır ve eksikliği sorun yaratmayan hatta daha iyi bir şekle neden olabilen yağ dokularını bulmayı bilir. 

4. Liposuction yaptırırsam derimde sarkma olur.

Ameliyat öncesi değerlendirmede, doktorunuz tarafından hangi bölgelere, hangi miktarlarda ve derinliklerde uygulama yapılacağı; hangi bölgelerde serbest hangi bölgelerde daha sınırlı davranılacağı iyi belirlendiği sürece bu tip bir sorun yaşanmaz. Ayrıca ultrason ve lazer yardımlı liposuction teknolojileri sayesinde ciltte sıkılaştırma da sağlanabilmektedir.

5. Yüz estetiği, yüz gerdirme ameliyatı anlamına gelir ve sadece yaşlı insanlara yapılır.

Ayrıntılı bir yüz analizi sonrası yüzünüzün hangi bölgelerine hangi tedavinin uygulanacağı doktorunuz tarafından, size özel olarak, belirlenir. Örneğin orta yüz, çene, üst ve alt göz kapakları, dudaklar, boyun ve ellerdeki hacim eksikliğine yönelik dolgu ya da yağ enjeksiyonu, belli bölgelere botoks uygulaması, alt göz kapağı torbalarına karşı girişimler, lazer ve peeling, mikroiğneleme (Dermapen), PRP (trombositten zengin plazma) gibi  uygulamalar; orta yüz, tüm yüz ve boyun germe işlemlerinin hangilerinin yapılacağına karar verilir. Tüm bu uygulamalar, belli kriterlere uyan orta yaşlı insanlara da uygulanabilir. Asıl hedef, hastanın kendine has yüz ifadesinin korunarak tuhaf görünüme yol açmadan, zamanı biraz geri almak ve yaşlanma sürecini yavaşlatmak olmalıdır. 

6. Meme büyütme için kullanılan silikon protezler kanser yapar.

Meme protezleri ile meme kanseri sıklığı arasında kesin olan bir bağlantı yoktur. Ancak son yıllarda çok nadir gözlenen (tüm Dünyada 80 kişi) büyük B hücreli lenfoma vakaları silikon implantlarla ilişkili olarak rapor edilmiştir. Nadir de olsa bu tanıyı atlamamak adına, ağrı, şişlik ve sıvı toplanması gözlenen durumlarda; implant etrafındaki sıvıdan ve dokudan örnekler alıp patolojik/sitolojik değerlendirmeye tabii tutuyoruz. İyi haber; şimdiye kadar başka merkezlerde konulan protezlerin etrafındaki yoğun kapsül ve sıvılardan aldığım örneklerin hiçbirinde mikroskopik olarak lenfoma belirtisine rastlamadım.  Ayrıca meme estetiği, kanser teşhisinin konulmasını engellemez ya da geciktirmez. Ultrason ve MR ile takip rahatlıkla yapılabilir. 

7. Meme kanseri sonrası memem alınırsa hayatımın geri kalanını bu şekilde ”eksik”  yaşamak zorunda kalırım.

Hayır, eksik yaşamak zorunda değilsiniz. Meme cerrahınız ve Estetik Plastik cerrahınız ile yapacağınız görüşmelerde yeniden meme oluşturma ameliyatı için istekte bulunabilirsiniz. Bu işlem memenin alınması ile aynı anda ya da sonradan; kendi dokunuzla ya da silikon protez yardımıyla yapılabilir. Yeniden meme oluşturma ameliyatları, sağlık sigortları tarafından estetik işlem kapsamında değerlendirilmemekte ve tıbbi endikasyonlar dahilinde geri ödemesi yapılmaktadır. Memenin yeniden yapımında ideal olan, meme kanseri cerrahisi ile aynı anda gerçekleştirmek ve hastanın kendi dokusunu kullanmaktır. Radyoterapi (ışın tedavisi) görmüş olan ya da görmesi muhtemel hastalarda, doku genişletici kullanılsın ya da kullanılmasın; silikon protez (implant) ile rekonstrüksiyon uygun değildir. Meme simetrisinin sağlanması amacıyla, geç dönemde karşı memeye küçültme ya da dikleştirme gibi işlemler yanı sıra yeniden yapılmış olan memeye meme başı ve ucu oluşturulması, doğala yakın bir görünüm elde edilmesine yardımcı olur. 

8. Bir yerimde yaralanma olursa iz giderici krem kullanırım, geçer.

Bilimsel olarak, yara izini yok eden bir tedavi yöntemi yoktur. Cilt bütünlüğünün bozulduğu (çizik ve sıyrıklar, yüzeyel yanıklar dışında) bütün yaralanmalarda "az ya da çok belirgin" bir yara izi kaçınılmazdır. Bu izin görünümü,  birçok etkene bağlı olarak değişkenlik gösterir. Hastaya bağlı nedenler (beslenme, genetik, şeker hastalığı, aşırı kilo, vb), yaralanma bölgesi, uzanımı, enfeksiyon, yabancı cisim, cerrahi teknik bunlar arasında sayılabilir. Bazı hastalarda nadiren de olsa kabararak iyileşen yara eğilimi gözlenir ve genetik yapının da rol oynadığı "keloid" den bahsedilebilir.  Bunları önlemek, görünürlüğünü azaltmak  için bantlama, silikon jel tabakalar, bası giysileri, kortizon ve lazer tedavisi uygulanabilir.

9. Botoks yaptırmam için yüzümde yaşlılık çizgileri oluşmasını beklemem gerekir.

Mimik kasları aktif olarak kullanılmasa bile kasların istirahat halindeki tonusu yüzde ağırlık hissi, kaş kenarlarında düşme ve (örneğin yüksek yoğunluklu ışıkta) kaşlar arasındaki kasların "çatma" nedeniyle yorulmasına neden olurken yüz hareketleri sırasında kırışıklık gözlenen bireylerde, yüzün durgun halinde bile belirgin olan derin ve kalıcı kırışıklıklar henüz oluşmadan, tedaviye erken başlamak mantıklıdır. Otuzlu yaşların başlarında bile botoks güvenle uygulanabilir; uygun dozlarda, uygun bölgelere, uygun teknikle uygulandığında "botokslu yüz" görünümü oluşmasının önüne geçilir. Unutulmamaladır ki botoks; bir bakteri toksinidir (zehridir) ve ehil ve tecrübeli plastik cerrahlar tarafından uygulanmalıdır. Dermatolojik bir uygulama değildir; cildin oldukça derininde, kemik iskeletin hemen üzerinde yer alan mimik kaslarının içine doğrudan uygulanır ve anatomik topografisi, bu bölgede defalarca ameliyat yapmış ve yüzün tüm tabakalarını direkt olarak gözlemlemiş ve bunlara dokunmuş olan plastik cerrahlar tarafından iyi bilinir. 

10. Estetik cerraha gidersen seni muayene edip tek tek kusurlarını söyler ve tedavi sürecini planlar.

Estetik girişimler bir gereklilik değil bir talep sonucu ortaya çıkar. Kişi, vücudunun herhangi bir yerinin görünüşünden şikayetçi değilse, bu bir sorun olmaktan çıkar; doğrusu bir yakınma haline hiç bir zaman gelmez. Burnunuzdaki ince bir kemeri, üst göz kapağınızdaki hafif fazla dolgunluğu seviyorsanız o yüz, sizin için en güzel, en doğal, en estetik yüzdür. Nerenizi sevmediğinize, neyin sizi rahatsız ettiğine siz karar verirsiniz; bu algının gerçekte görünen ile ilişkisi hekiminiz tarafından doğrulandıktan ve teknik altyapısı (örneğin oranlar-açılar-eksikilikler olarak) ortaya konulduktan sonra tedavi seçeneklerini ve maliyetlerini konuşma aşamasına geçebilirsiniz. Öte yandan, hedefe yönelik olan ayrıntılı bir analiz sonucu verilen ve üzerinde ortaklaşılan karar, ister cerrahi bir girişim ister muayenehane koşullarında uygulanan yüzeysel bir terapi ile sonuçlansın, bu sıralamayı takip etmediği zaman sağlıklı olmaz. Tüm bu basamakları pas geçerek bir arkadaştan ya da bilimsel, cerrahi literatür ve yasal dayanağı olmayan pazarlama isimleriyle ortaya çıkan sözde cerrahi teknik (tilki ağzı, kedi kuyruğu, eşek gözü, badem burnu, vs) ve tıbbi cihaz, malzeme (Dubai parıltısı, California ateşi) tanıtımı yapan web sitelerinden edinilen bilgiyle, ciddi bir plastik cerraha ulaşıp sadece fiyat sormak (örneğin: Mrb, Holywood yanağı, Paris askısı kaç para?), bu nedenle sonuçsuz kalacağı gibi teşhisi ve tedaviyi hastanın kendisinin, yanlış bilgiler ışığında donatılarak belirlemesi ve tek eksik olarak "fiyat" istemesi anlamına gelir ve uygun değildir. 

Bu makale 12 Mayıs 2025 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Umut Sinan Ersoy

1998 yılında tüm Türkiye genelinde ilk 10’a girerek başlamış olduğu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İngilizce Tıp Bölümü’nden 2004 yılında mezun olan Dr. Umut Sinan Ersoy, aynı fakülteden 2011 yılında uzmanlığını almadan önce Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahinin tüm alanlarında eğitim almış; arkadaşlarıyla beraber klinik ve deneysel bilimsel çalışmalara imza atmış, son yılında Yale Üniversitesi/ABD’de baş-yüz ve yüz-çene cerrahisi dallarında tecrübelerini arttırmıştır. Uzmanlık tezi, sunumunu paylaştığı 2011 Ulusal Plastik Cerrahi Kongresi uzman araştırma yarışması klinik dalında ikincilik ödülüne layık görülmüştür.  İki sene süren devlet hizmeti yükümlülüğünü Uşak ili Bölge Hastanesinde tamamlarken, acil el yaralanmaları, yüz ve çene travması, kronik yaralar ve deri tümörleri, doğuştan yarık dudak- damak, aynı zamanda esteti ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
whatsapp
instagram
Etiketler
Estetik cerrahi
Op. Dr. Umut Sinan Ersoy
Op. Dr. Umut Sinan Ersoy
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube