Bel fıtığı hakkında sorular ve cevaplar:

Bel fıtığı hakkında sorular ve cevaplar:

Bel fıtığı; Omurlar arasındaki diskin dışarı doğru fıtıklaşmasıyla (kaymasıyla) bacağa doğru giden sinirlerin sıkışmasına neden olan ağrıya neden olur. Bel ağrısı, belden tek veya iki bacağa doğru yayılan ağrıya neden olur ki buna siyatalji denir. Disk herniasyonu (bel fıtığı), refleks, duyu ya da kas gücü kaybıyla giden sinir fonksiyon kaybına neden olabilir.

Hangi durumlarda bel fıtığından şüphelenmeliyiz?

Belinizdeki ağrı;

-Aniden ortaya çıktıysa veya üç aydan kısa süreli ise, istirahat halinde iken rahat, ancak hareket etmeye başladığınızda (çorap giyerken, ayakkabı bağlarken, yürümede, oturup-kalkmada, ayağınızı havaya kaldırırken-merdiven çıkıp inerken gibi) ağrı ortaya çıkıp ve durup istirahat ettiğinizde geçiyorsa,

-Belinizdeki ağrı bel-kalçadan (kaba etlerinizden) aşağıya dize doğru yayılıyor hatta bazen topuğunuza kadar iniyorsa

-Genellikle ağrı tek bazen iki bacağa doğru vurur

-Bel fıtığı çok ilerlerse ; düşük ayak, iktidarsızlık, kaslarda güçsüzlük ile çabuk yorulma, idrarını tutamama, dengesizlik ortaya çıkabilir.

-35-50 yaşlarında ve fazla kilolu-uzun boylularda daha fazladır.

-Genellikle beli zorlayan veya hatalı hareketler, (aşırı kilolu olmak (bele fazla yük binmesi ile, yük taşımak, ev hanımı veya aksine sürekli oturarak masa başı çalışanlarda, şöförlerde, uzun süre ayakta kalan öğretmen gibi belli meslek gruplarında, yoğun stresli işlerde çalışanlarda ve hamilelik, gibi) ile ortaya çıkar.

-Eğer bel ağrınız 40 yaşından önce başlamışsa, uzun süreli ise (genellikle alevlenme ve yatışık olarak 3 aydan fazla süren), ancak istirahatte ortaya çıkıp, gecenin ikinci yarısı bel ağrısı ile uyanıyorsanız, sabahları bel ağrısı ve tutukluk ile uyanıyorsanız, yatakta bir taraftan diğer taraf dönmekte zorluğunuz oluyorsa, aklınıza bel fıtığı değil iltihaplı omurga romatizması olan ‘ankilozan spondilit’ gelmeli. 

Bel fıtığından korunmak için neler yapmalıyız?

-Bel, boyun ve sırt kaslarınızı, bacak kaslarınızı güçlendirici egzersizler önerilir. Bu şekilde güçlü kaslarla, omurgaya binen yükü azaltabilirsiniz.

-Eğer sigara içiyorsanız, bırakın; sigara bel ağrısına yatkınlık sağlayan bir faktördür.

-Eğer kilolu iseniz, ideal kilonuza inerek form tutun. Bu şekilde omurgaya binen yükü azaltarak, fıtık gelişmesini önlemiş olursunuz.

-Vücudunuza gereken önemi gösterin, egzersiz yapın, doğru beslenin ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürün.

-Bel fıtığı teşhisi alan hastalara yaşamsal pratik günlük öneriler:

Çok alçak (çok alçak tuvalet gibi) veya çok yüksek yerlere oturmayınız. Otururken belinize yastık ile destekleyiniz. Kesinlikle yere yatmayınız. Yere eğilmelerinizde belinizden değil, diz ve kalçadan destek alın. Yerden bir cisim (şey, eşya)kaldırırken,  belinizden eğilmeyin, dizinizden ve kalçanızdan bükülün veya çömelin, cismi gövdeye yaklaştırıp bu şekilde doğrulun. Ağırlık taşırken iki elinize eşit yük alın. Yatağa yatarken önce oturun, bacaklarınızı karnınıza çekerek yan yatın ve sonra sırt üstü uzanın (yataktan kalkarken de tam tersini uygulayın). Bir eşyayı çekmek veya itmekten kaçının; mutlaka yapmanız gerekiyorsa itin.  Yukarıdan bir eşya almanız gerekirse uzanmak yerine ayaklarınızın altına bir sağlam tabure alarak öyle alın. Yüksek topuklu ayakkabı kullanmayın.

Ameliyat çözüm müdür? Başka yöntemler var mıdır?

Bel fıtığının erken safhasında, yani; bel ve bacak ağrısının olduğu ancak henüz uyuşma veya düşük ayak gibi nörolojik (sinirsel) belirtilerin olmadığı hastalarda; yatak istirahati (tercihen omurganın şeklini alan viscoelastik yataklar), anti-inflamatuar (iltihap/yangı giderici) etkili ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar (mide korunarak) verilir. Beli zorlayacak hareketlerden kaçınması (yukarıda bahsedilen) önerilir. İleri evrelerde ise hastanın muayene, ENMG (elektro-nöromyografi) ve MR bulgularına göre tedavi planı yapılır. Ağrı çok ise ve ağızdan alınan ilaç tedavisine bir hafta içinde yanıt yoksa, ayrıca kısa seans fizik tedavi uygulamasından da fayda görmüyorsa; o bölgeye sıkışan sinirin etrafındaki ödemi çözen ve ağrıya etkili ilaç zerk edilir ‘lomber epidural enjeksiyon’ ve ‘transforaminal enjeksiyon’ gibi. Ameliyat son çözümdür ancak bazen hasta ileri evrede gelmiş ve ciddi sinir basısı bulguları varsa nadiren ilk müdahale de olabilir. Ancak bel fıtığı hastalarının, sadece %1-5’i ameliyata gittiği unutulmamalıdır. Yani bel fıtığı hastalarını çok azına ameliyat gereklidir. Bazen cerrahi tedavi kararında geç kalındığında, kalıcı hasarlar gelişebilir.

Ameliyatın riski var mıdır? En başarılı yöntem hangisidir?

Bu ameliyatın mutlaka omurga cerrahisine hakim; mikrocerrahi ile uğraşan ortopedi veya beyin cerrahisi uzmanlarınca yapılması gerekir. Birçok cerrahi müdahale yöntemi var. Uygulanacak cerrahi müdahalede hastanın yaşı, kilosu, yandaş hastalıkları gibi durumlar göz önüne alınarak cerrah tarafından yapılacak ameliyatın türüne karar verilmeli. Bu şekilde başarı da artacaktır.

Ameliyattan sonra şikayetler geçer mi?

Ameliyatın başarısı:  sinir basısının ne kadar erken evresinde yapılırsa veya hastaya bağlı bazı olumsuz durumlar yoksa (aşırı kilolu değilse, erken mobilizasyon ve uyarılara sıkı şekilde uyulması) ve doktorun konusunda tecrübeli olmasıyla ilintilidir. Genellikle ülkemizde konunun uzmanı cerrahlar elinde (ortopedi veya beyin cerrahisi) başarı ile uygulanan ameliyatlardır.

 

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Nuran Türkçapar

Prof. Dr. Nuran Türkçapar, 19 Nisan 1967 tarihinde Sivas’ta doğmuştur. 1990 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde lisans eğitimini tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 1999 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Enfeksiyon Hastalıkları ihtisasını, 2000 yılında ise SB. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde İç Hastalıkları ihtisasını tamamlayarak uzmanlığını almıştır. 2004 yılında ise Ankara Üniversitesi Tıp Fakültes’inde Romatoloji alanında yan dal uzmanlığını almıştır. Prof. Dr. Nuran Türkçapar, 17.03.2006 tarihinde Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları (Romatoloji) Anabilim Dalı’nda Doçent unvanı ve 20.09.2011 tarihinde ise yine Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları (Romatoloji) Anabilim Dalı’nda Profesör unvanı almıştır. Tıpta Uzmanlık Tezleri; ...

Etiketler
Bel fıtığı ameliyatı riskleri
Prof. Dr. Nuran Türkçapar
Prof. Dr. Nuran Türkçapar
İstanbul - Romatoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube