Bedensel belirti bozukluğu(somatizasyon bozukluğu-hipokondriyazis)

Bedensel belirti bozukluğu(somatizasyon bozukluğu-hipokondriyazis)

Bedensel belirti bozukluğu, DSM-4-TR’de ağrı bozukluğu, hipokondriyazis ve somatizasyon bozukluğu olarak ayrışmaktaydı. Bu üç bozukluğun birbirini sürekli kapsaması sebebiyle DSM 5-TR’de ‘’Bedensel Belirti Bozuklukları’’ olarak tanımlamıştır. Bedensel ağrı olmadan hastalık endişesi yaşayan kişiler için DSM-5-TR’de Hastalık Kaygısı Bozukluğu(DSM-4-TR’de Hipokondiyazis) alt kümesi yer almaktadır.

Bu kümedeki bozukluklar fiziksel belirtilerle ve sağlıkla ilgili aşırı uğraş ve endişe hali olarak tanımlanırlar. Bedensel belirti bozukluğu için 3 temel kriter mevcuttur.Bir ya da daha fazla bedensel belirti(ağrılar), günlük yaşantıyı ciddi etkilemekte ve rahatsız edici olmaktadır. Bu belirtilere yönelik yaşanılan yoğun kaygı ve endişe; kişinin zamanını ve enerjisinin büyük bölümünü bedensel belirtilerine harcamasına sebep olmaktadır. Tanı konulabilmesi için bu semptomların en az 6 aydır sürüyor olması gerekir.

Bedensel belirtiler, herhangi bir çatışmadan veya stresörden sonra başlayabilir, yoğunlaşabilir. Kişinin yaşadığı bedensel belirtiler, dışardan gözlemleyen kişi için aldatıcı, bir sorumluluktan kaçınma sığınağı ya da ilgi toplamak için yapılmış gibi gözükür. Ancak bedensel belirtisi olan kişilerin böyle bir algısı yoktur. Şikayet edilen belirtiler tamamen fiziksel olarak yaşanır.

Ağrının psikolojik etkilerini anlamak önemlidir çünkü milyonlarca Amerikalı, kronik ağrı deneyimler. Bu olgu milyarlarca dolar iş gücü kaybı ile kişisel ve ailesel sorunlara neden olmaktadırlar. Ağrıya tekrarlayıcı olarak odaklanmış kişilerde ağrı kesiciler bağımlılık yaratabilmektedir.

Bedensel Belirti Bozukluğunun Etiyolojisi

Bedensel Belirti Bozukluğu(BBB)’nun kalıtsal olabileceği ile ilgili görüş olsa da ikizlerle yapılan araştırmalarda soya çekimle ilgili olmadığı görülmektedir. Nörobiyolojik yaklaşımda BBB’nin istenmeyen beden duyumlarına karşı aktif olan beyin bölgeleri incelenmiştir. Ağrı, rahatsızlık ve ateş gibi fiziksel duyumlarda  beynin anterior insula ve anterior singulat bölgelerinin aktivitesi sebep olmaktadır. Bu bölgeleri aşırı aktif olan insanların bedensel belirtileri ve ağrıyı algılama düzeylerinin de yüksek olduğu, fiziksel duyumlara hassas oldukları belirtilmektedir.

Ağrı ve bedensel belirtilerin anksiyete, depresyon ve stres hormonlarıyla ilişkili olduğu bilinmektedir. Bunun yanı sıra anterior singulattaki aktivite, anksiyete ve depresyon ile doğrudan ilişkilidir.(Beynin anterior singulat bölgesini gösteren şekil aşağıdaki gibidir.)

Romantik bir ilişkinin bitişi gibi duygusal acı deneyimi sonrası anterior insula ve anterior singulat bölgelerinin aktive olduğu görülmektedir. Dolayısıyla fiziksel ve duygusal acı deneyimlerinin bu bölgeye denk gelmesi, belki de duygusal acı ya da depresyonun ağrı yaşantısını nasıl arttırdığını açıklamaktadır.

BBB’nin farkındalığı ve sıkıntılarını arttıran değişkenleri araştıran bir başka yaklaşım bilişsel davranışçı modeldir. Nörolojik yaklaşımlarda olduğu gibi , bilişsel davranışçı model de belirtiler üzerine aşırı odaklanma ve anksiyeteyi besleyen dinamiklere odaklanır. Bedensel belirti durumunda iki bilişsel değişken aktive olur; bunlar bedensel uyaranlara odak(dikkat) ve uyaranların yorumlanmasıdır. BBB olan kişiler üzerinde yapılan ‘’kelimeye dikkat etme’’ konulu çalışmada, BBB’si olan kişiler hastalık ile ilgili kelimeleri dikkate almamakta zorlanmışlardır. Dolayısıyla bedensel belirtilerden muzdarip kişilerin otomatik olarak sağlık ile ilgili konulara ilişkin odakları daha yoğundur.

Bu kişiler sağlıkları ile ilgili endişelenme eğilimindedirler ayrıca bedensel belirtileri yorumlamada olumsuz atıfları en uç seviyede yaptıkları görülmektedir. Örneğin; cildinde lekeler olan kişi kendini kanser olduğuna inandırabilir. Bilişsel önyargı başladığı zaman anksiyete ve kortizol seviyesindeki artış bedensel belirtileri arttırabilir ve sıkıntıları alevlendirebilir. Ek olarak kişinin sağlığı ile ilgili endişeli olma eğilimi, önceki tıbbi hastalıkların deneyimi ya da ailelerin fiziksel hastalıklara atfettiği bilişsel yorumlarla da gelişmiş olabilir.

Bedensel Belirti Bozukluğu Tedavi

1) Hipnoterapi

2)Bilişsel davranışçı terapi:

Bilişsel davranışçı terapistler, BBB olan kişilere yardımcı olmak adına birçok teknik uygulanmaktadır.

1)Bedensel endişeleri tetikleyen duyguları farketmek ve değiştirmek

2)Bedensel belirtilere yönelik bilişleri değiştirmek

3)Hastanın davranışlarını değiştirerek, hasta rolüne bürünmesini söndürmek

4)Depresyon , anksiyete gibi tetikleyici durumları tespit edip sağaltımı gerçekleştirmek

3)Farmakolojik yaklaşım:

Antidepresan tedavisi çoğunlukla ağrının baskın olduğu bedensel belirti bozukluğunda faydalıdır. Bir deneysel çalışmanın bulgularına göre düşük dozda antidepresanların(özellikle de imipramine(Tofranil)) kronik ağrı ve ilgili problemleri, plasebodan daha anlamlı düzeyde etkilediği saptanmıştır.

Bu makale 10 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Mert Yuvarlak

Etiketler
Bilişsel davranışçı terapi
Uzm. Kl. Psk. Mert Yuvarlak
Uzm. Kl. Psk. Mert Yuvarlak
Hatay - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube