Doktorsitesi.com

ALT ISLATMA (ENÜREZİS)

Çocuk Gelişim Simge Çelik Korkmaz
Çocuk Gelişim Simge Çelik Korkmaz
27 Ağustos 202523 görüntülenme
Randevu Al
Enürezis istem dışı işemelerdir. Bu durum 3,5 yaşına kadar normal sayılmakla birlikte 5 yaşına kadar kabul edilebilir bir durumdur. 5 yaşından sonra ayda 2 ve üzerindeki ıslatmalar, kaçırmalar enürezis olarak kabul edilir. Eğer bu durum doğduğu andan itibaren kesintisiz devam ediyorsa, bezden kurtulamamışsa birincil enürezis denir. Çocukta idrar kontrolü başlamış, bezden kurtulmanın üzerinden bir yıl geçmiş ve tekrardan altını ıslatmalar başlamışsa buna ikincil enürezis denir. Gece alt ıslatmaların çoğunluğu birincil enüresiz kaynaklıyken %20-25’ini ise ikincil enürezis oluşturur.
ALT ISLATMA (ENÜREZİS)

Enürezis uykudayken de görülebilir, uyanıkken de görülebilir. Erkek çocuklarında, kız çocuklarına oranla daha çok görülebilmektedir. Genellikle gece yatak ıslatma durumu, gündüz alt ıslatmalarından çok daha fazladır. Duygusal yıkıma uğramış, adaptasyonunu sağlayamamış, uyumsuz çocuklarda çok daha fazla görülür.

Eğer enürezise, dışkı kaçırma, parmak emme, tırnak yeme gece kabusu, tik, kekemelik gibi durumlar da eşlik ediyorsa çocukta psikolojik bozukluğun çok daha ciddi boyutta olduğu anlamına gelmektedir.

Enürezis aile geçmişinde, soy ağacındaki kişilerde görülebilir, genetik boyutu olmakla beraber ikincil enürezis daha çok psikolojik boyutla ilgilidir. Birincil enürezis daha çok genetik ve fizyolojik durumla ilgilidir.

Erken yaşta tuvalet eğitimini kazandırma, bu davranışı kazandırırken baskıcı tutum içerisine girilmesi, tuvalet eğitiminin çok geç verilmesi, tam anlamıyla öğretilememesi de ilk baktığımız etkenler arasında yer alırken, çocuğun sevgi, ilgi ihtiyacının yeterince karşılanmaması, aşırı koruyucu tutum içerisinde çocuk yetiştirip çocuğu kendine bağımlı kılma, bez değiştirirken sık sık altını yıkama ve onda iğrenme duygusu ortaya çıkarma, yeni kardeşin gelmesiyle sevilmediğini düşünme, yeni okula başlama, ayrılık, ölüm, yeni bir eve taşınma, hayatını etkileyecek değişikliklerin olması, anne-baba iletişim sorunları, boşanma vb durumlar birincil enürezisin yaşanmasına sebebiyet verebilir.

Enürezisi engellemek için bedensel, fizyolojik bir nedenden mi yoksa ruhsal nedenden dolayı mı olduğunu iyi ayırt etmek gerekmektedir. Bu durumun neyden kaynaklandığını bilip o nedenler ortadan kaldırılmalıdır.

Altını ıslatan çocukla alay edilememeli, onu utandırmamalı ve ona ceza verilmemelidir. Acıma, şımartma, aşırı koruma tutumu içerisinde olmak bir o kadar da tehlikeli bir yaklaşımdır. Çocuğun ortamlara girmesi engellenmemeli, utanma duygusu yaratılmamalı, ‘’of yine mi yaptın, çok pis kokuyorsun, ben her gün yatak değiştirip yıkamak zorunda mıyım?’’ gibi sözlerden uzak durulmalıdır. Yatmadan en az iki saat önce yeme içme bırakılmalı, korku dolu olay, film vb durumdan uzak tutulmalı, çok fazla heyecan yaratacak durumlar olmamasına dikkat edilmeli, çocuğun rahatta, güvende olduğu, sevildiği hissedilecek sohbet ortamları yaratılmalı, çocuğunuz kuru kalktığında bu davranışı övülmelidir.

Enürezis zaten başlı başına çocuğun ruh sağlığını etkileyen bir durumdur, bu sebeple çocukta daha büyük önlenemez durumlar açmamak için dikkatli olunması gerekmektedir. Fizyolojik bir durum yoksa uzman tedavisi gerektirir.

Etiketler

#altıslatma #enürezis

Yazar Hakkında

Çocuk Gelişim Simge Çelik Korkmaz

Çocuk Gelişim Simge Çelik Korkmaz

1989 yılında Mersin’de doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimini tamamladıktan sonra önlisans eğitimini %75 burs ile Çağ Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümünü bölüm birincisi olarak 3.96/4.0 diploma notu ile Üstün Başarı Belgesi alarak tamamlamıştır. Alanı beğendiği, benimsediği, çocuklarla iletişimi güçlü olduğu için DGS’yi kazanarak Nevşehir’de Kapadokya Üniversitesi'ne yerleşmiştir. Bu üniversitede de 3.89/4.0 diploma notu ile bölüm birincisi olmuş ve Yüksek Onur Belgesi alarak Çocuk Gelişimi bölümünü bitirmiştir. Bitirme tezinde Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi’ne yönelik araştırmalar yapmıştır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler