Apendiks karın sağ alt kısmında kalın bağırsağın hemen başlangıcında yer alan bir kör bağırsak çıkıntısıdır. Savunma hücrelerinden (lenfoid doku) zengindir. Bu hücrelerden salgılanan immunoglobulin A sayesinde bağırsak enfeksiyonlarına karşı koruyucudur. Hatta kanser gelişimini azaltıcı etkisi olduğu da öne sürülmektedir. Apendiks iç yüzeyinden yapılan salgı kalın bağırsağa dökülür. Apendiks salgısı, bir tıkaç nedeniyle ki bu tıkaç çoğunlukla fekalit dediğimiz sertleşmiş gaita parçalarıdır, bağırsağa akamadığında apendiks içinde birikir; bu birikim sonucu oluşan basınç artışı apendiksin kan dolaşımında bozulmaya neden olarak kangren ve enfeksiyona yol açar. İşte bu enfeksiyona akut apandisit denilmektedir.
Akut apandisit en sık onlu ve yirmili yaşlarda görülmesine karşın her yaşta görülebilmektedir. Her yaş grubunda karın bölgesiyle ilgili acil cerrahi müdahalelerin en sık sebeplerinden biridir. Yaşamları boyunca onbeş kişiden biri akut apandisite yakalanmaktadır.
Şikâyet ve bulgular:
Karın ağrısı: Genellikle önce göbek çevresinde başlar ve zamanla karın sağ alt kısmına yerleşir.
Hazımsızlık, şişkinlik
İştahsızlık
Bulantı, kusma
İshal
Kırgınlık ve ateş
Fizik muayenedeki en önemli bulgu karın sağ alt kısmında bastırmakla hissedilen ağrıdır ki biz buna hassasiyet diyoruz.
Yapılan kan tetkiklerinde enfeksiyonun göstergesi olarak kan lökosit seviyesinde genellikle bir artış tespit edilmektedir.
Akut apandisit düşünülen bir hastada ilk istenen tetkik ultrasonografidir. Diğer bulgularla birlikte ultrasonografi de akut apandisit tanısını destekliyorsa ilave bir incelemeye gerek yoktur ve tanı konulmuş olur. Ultrasonografinin yetersiz kaldığı durumlarda bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme yöntemlerinden birisinden yararlanılabilir.
Akut apandisit acil tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Çünkü tedavi edilmediği takdirde iltihap ilerleyebilmekte, apse oluşmasına neden olabilmekte ve hatta halk arasında apandis patlaması denilen tıp dilinde perfore apandisit veya apandisit perforasyonu dediğimiz tablo ortaya çıkarsa hayati tehlike oluşturabilmektedir.
Akut apandisitte uygulanan tedavi yöntemi, apandektomi dediğimiz iltihaplanmış apendiksin cerrahi olarak alınmasıdır. Uygun hastalarda laparoskopik apandektomi adı verilen kapalı yöntem tercih edilmektedir. Laparoskopik yöntem sayesinde ameliyat sonrası ağrı daha az olmakta, ameliyat yeri enfeksiyon oranı düşmekte ve hastanede yatış süresi kısalmaktadır. Son zamanlarda yapılan çalışmalar göstermiştir ki antibiyotik tedavisi, hastalığın erken evresinde, seçilmiş hastalarda ameliyat yerine uygulanabilecek alternatif tedavi şekli olabilir. Ancak ameliyatın başarı şansı %100 iken, hangi hastada-hangi antibiyotik vb. gibi standartları halen oluşmamış antibiyotik tedavisinin iyileştirme oranı ancak %70’tir. Antibiyotik tedavisi ile izlenen hastalarda iyileşmeme, hatta perforasyon gibi komplikasyonlar oluşabilme riski vardır ve bu durumda acil cerrahi müdahale gerekebilmektedir. Bu nedenle akut apandisit tedavisinde hâlihazırda öncelikle seçilmesi gereken yol cerrahi tedavidir.