Akupunktur Latince bir kelimedir.
Acus ( iğne) ve puncture (delmek ) kelimelerinin birleşmesinden oluşur, iğnelemek anlamına gelir.
Akupunkturun simgesi ' TAİJYİ ' denilen ' Büyük İkilem' dir. Bu ' yin ' ve ' yang ' ı simgeler. Çin felsefesine göre evrendeki tüm varlıklarda yin ve yang birlikte bulunur. Birbirine karşıt olmayı anlatır ve dengeyi temsil eder.
Akupunkturu anlamak için 'çiğ ' denilen ve vücuttaki meridyenlerde dolaşan enerjiyiden de bahsetmemiz gerekir. Akupunktur felsefesinde meridyenlerdeki tıkanmalar bu çiğ dediğimiz enerjinin dolaşımını bozar ve hastalıkların oluşmasına neden olur. Akupunktur tedavisi ile bu tıkanıklıklar giderilir.
Meridyen dediğimiz enerji kanalları 12 çift ve 2 tek meridyen olarak vücudumuzda bulunurlar,ayrıca kulak yoluyla da bu kanallara ulaşabiliyoruz. Çünkü kulak vücudumuzun küçük bir modelidir. Meridyenler üzerinde bulunan akupunktur noktalarını uyararak enerji düzenlemesi yaparız.Yapılan incelemeler bu noktaların uyarılması ile vücudumuzda endorfin, enkefalin, seratonin gibi maddelerin salgılandığı, bu maddelerin de ağrı kesici, stres giderici etkilerinin olduğunu göstermiştir.
Akupunkturun tarihçesi 5.000 yıl öncesinde Çin' de Sarı Krallık döneminde yazılan Huang Dy Ney Jyng adlı kitapda akupunktur ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Bazı yayınlarda ve araştırmalarda ise Uygur Türkleri' ne dayandığı söylenmektedir.
Günümüzde Fransa, Almanya, Amerika' da yaygın olarak kullanılmakta, enstitüleri açılmakta, birçok araştırma ve yayınlar yapılmaktadır. Ülkemizde de her geçen gün yaygınlaşmakta önemi anlaşılmaktadır.
5.000 yıllık bir tedavi yönteminin bugün hala geçerliliğini sürdürmesi dikkat çekicidir.
Akupunktur tanısı
