Doktorsitesi.com

AKILLI TELEFON KULLANIMI ‘SAĞLIKLI EBEVEYNLİĞİ’ ENGELLİYOR MU?

Dr. Psk. Gizem Çeviker
Dr. Psk. Gizem Çeviker
28 Kasım 201786 görüntülenme
Randevu Al
AKILLI TELEFON KULLANIMI ‘SAĞLIKLI EBEVEYNLİĞİ’ ENGELLİYOR MU?

Hızla ilerleyen teknolojinin etkisi olarak telefon, tablet ve bunun gibi teknoloji aletlerinin kullanım oranının artmasıyla birlikte; çocuk ve aile psikologlarının güncel araştırma konularından bir tanesi de ‘ebeveynlerin akıllı telefon kullanımının çocuklar üzerindeki etkisi’…

Çocukların tablet, bilgisayar ve telefonu aşırı kullanımını başka bir yazıya bırakırsak, üzerinde durulması gereken bir diğer konunun da anne/babanın özellikle çocuklarıyla aynı ortamdayken akıllı telefon kullanımını aşırı yapması olduğunu düşünüyorum.

Son yıllarda çok sık karşılaşılan manzaralardan; çocuğun bir şey göstermeye çalışması, anne/babanın o sırada telefonla uğraşması ve dolayısıyla ilgilenememesi… Akşam evde otururken çocuğun yerde oyunla baş başa bırakılması ve akıllı telefonla meşgul olunması…

Boston Medya & Çocuk Sağlığı Merkezinin kurucusu ve yöneticisi Dr. Michael Rich’e göre akıllı telefonların her tarafa yayılma durumu günümüz ebeveynlerinin önemli ölçüde dikkatini dağıtan ve dolayısıyla sağlıklı ebeveynlik sistemi geliştirmelerini engelleyebilen bir unsur. Yapılan bir araştırmaya göre; anne/babaların %74’ü çocukları oyun oynarken akıllı telefondan dolayı dikkatleri dağılıyor..

Peki, Akıllı telefon kullanımı çocukları tam olarak nasıl etkiliyor ?

Çocuklar anne babalarının ilgilerini çekmek, onları referans almak ve onlardan takdir almak isterler; bu onların gelişim süreçleri için oldukça önemlidir. Akıllı telefonların aşırı kullanımı sonucu:

Çocuklar anne/babalarının dikkatini çekebilmek için ‘akıllı telefon’la rekabet haline girebiliyor ve bu rekabet uzun vadede çocukların da telefon ve diğer teknoloji aletlerini aşırı kullanımıyla sonuçlanabiliyor.

Bununla bağlantılı olarak akıllı telefonun ebeveynler tarafından aşırı kullanımı çocukların sosyal gelişimine zarar verebiliyor; ebeveynlerinin yüz yüze iletişimden daha çok akıllı telefon ve benzeri aletlerle çokça zaman geçirdiğini gözlemleyen ve rol model alan çocuklar; sosyalleşme becerisini bu temeller üzerine yapılandırıyor.

Yine, anne/babaların akıllı telefonları aşırı kullanımı, çocuklarda yemek zamanlarında uygunsuz davranışları (yemeğe oturmama, yemek yerken etrafa zarar verme…) tetikleyebiliyor.

Aşırı telefon kullanan ebeveynler çoğunlukla çocuklarına daha sert tonlarda veya fiziksel reaksiyon gösterebiliyor ve bu da çocuğun davranış problemleri geliştirmesini tetikleyebiliyor.

Teknolojik aletleri aşırı kullanan ebeveynlerin çocuklarının duygusal gelişimi ve duygusal reaksiyonları da uzun vadede bu durumdan etkileniyor.

Yine bu durum; aile içi iletişimi ve etkileşimi ciddi oranda etkilediği için aile içi problemlerin oluşumunu ve bireylerin anlaşılamama hissiyatını arttırabiliyor.

NE YAPILABİLİR ?

Telefon/teknolojik alet kullanımlarınızı limitleyebilir ve bu kullanımı çocuklarınız etrafta olmadığı zamanlara yayabilirsiniz (örneğin çocuklarınızdan 30 dakika erken kalkarak e-maillerinize bakabilirsiniz)

Ortak geçirilen zamanlar içerisinde teknolojik aletlere yer vermeyebilirsiniz (yemek zamanlarında, uyku zamanlarında, araç sürerken…) Bu sistem; aile içi iletişim için fırsat yaratacağından ortak geçirilen zamanınızı daha kaliteli hale getirecektir.

Etiketler

Ebeveyn davranışlarıAkıllı telefon kullanımıAkıllı telefon bağımlılığıTelefon bağımlılığıAkıllı telefonlar ve ebeveynler

Yazar Hakkında

Dr. Psk. Gizem Çeviker

Dr. Psk. Gizem Çeviker

Atölye yöneticisi hakkında bilgi: Eskişehir doğumlu olan Gizem Çeviker; ilk, orta ve lise öğrenimini yine aynı şehirde tamamladı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden şeref öğrencisi olarak lisans derecesini aldı. İki uzmanlık alanı bulunan Çeviker; ilk uzmanlık derecesini Gelişim Psikolojisi Alt alanında Çocuk ve Ergen yönelimiyle, ikinci uzmanlık derecesini Klinik Psikoloji alt alanında yetişkin yönelimiyle tamamladı. Bu zamana kadar Harvard Üniversitesi, Amsterdam Üniversitesi, Ruhr Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde akademisyen ve araştırmacı psikolog olarak çalıştı. Ergen, yetişkin ve ebeveynlerle Şema Terapi ve Mindfulness temelli; çocuklarla Deneyimsel Oyun Terapisi temelli yaklaşımıyla bireysel psikoterapist olarak çalışma hayatına devam etmekte, Doktora kapsamındaki akademik çalışmalarını da ODTÜ Psikoloji Bölümü’nde yürütmektedir. Aynı zamanda Doç. Dr. Zümra Atalay’ın kurucusu olduğu Mindfulness Institute (MI) tarafından organize edilen Mindfulness Temelli Stres Azaltma (MBSR) Programı Eğitici Eğitmenliğini (2019-2020) tamamlamıştır ve MBSR programları açmaktadır. Akademi ve akademi dışında birçok oluşumda kendi eğitim çerçevesinde harmanladığı eğitim ve seminerler vermeye, aynı zamanda Sakarya Gazetesinde haftalık köşe yazılarına devam etmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır