Aile içinde sağlıklı sınırları koruyabilmek

Aile içinde sağlıklı sınırları koruyabilmek

Aile içindeki sınırları sağlıklı kılan; her bir aile üyesinin diğerlerinden ayrışmış şekilde kendi duygu ve düşüncelerinin bulunması ve yaşıyla uyumlu olacak şekilde kendiyle ilgili kararlar alabilmesidir. Sağlıklı sınırlar, aile içinde hemen hemen her konuda gerekli ve önemlidir.

Çocuğa kendi seçimlerini yapabileceği alanlar sağlanmalıdır.

Örneğin, ergenlik döneminde alan seçimi yapmak üzere olan bir çocuğu düşünelim. Burada sağlıklı sınır, ailesine hangi alana ilgi duyduğu ile ilgili bilgilendirme yapması, fikir alışverişinde bulunması, ailesinin olumlu etkisiyle birlikte kendi için bir karar vermesidir. Daha küçük bir çocuk için dışarıya çıkarken hangi pantolonu giymek istediğine kendi karar vermesi, anaokulu grubundaki bir çocuk içinse yönlendirilmeden istediği oyuncakla oynayabilmesidir. Çocukların yaşlarına göre elbette bazı sınırlar getirilmelidir. Ancak bu sınırlar dengeli ve tutarlı olmalıdır.

Ebeveyn olarak çocuğun alanına fazla müdahale, çocukta güç/kontrol meselelerine neden olabilir.

Kendisine kontrol edebileceği alanlar açmaya çalışan çocuk, ebeveyniyle sıklıkla çatışmalar yaşar. Sınır dediğimiz kavram yalnızca çocuklar için değil ebeveynler için de önemlidir. Aile olmak, sürekli birbirimizin alanına müdahil olmak değil, birbirimizin sınırlarına saygı duyarak yakın ve güven temelli ilişki kurabilmektir. Bu nedenle çocuklara çok fazla müdahale etmek yerine ebeveyn olarak kendi alanımızda kalmalı ve kendimize sınır çizmeliyiz.

Sınırlar ilişkilerde özerkliğimizi koruyabilmemiz açısından çok önemlidir. Sınırlar sayesinde en yakın ilişkilerimizde rahat ve güvende hissedebiliriz. Duygusal güvenlik alanı yaratır ve bunu sürdürürüz.

Çocuklar, tıpkı yetişkinler gibi sınırlarına saygı duyulmasını hak ederler.

Yetişkinler olarak genellikle çocukların, sınırlarını aşıp aşmadıklarını ve kurallara ne kadar uyduklarını kontrol etme eğiliminde oluruz. Peki ya onların kişisel sınırları? Biz onların kişisel sınırlarını yeterince önemsiyor muyuz? Özellikle kültürümüzde, çocuklar herhangi bir şey söylenmeden kucağa alınır, istemedikleri bir şeyi yemeye zorlanır, istemedikleri halde aile büyüklerine öpücük verdirtilir veya dikkat sürelerinin kaldırabileceği zaman aralığına bakılmaksızın uzun uzadıya verilen öğütleri dinlemeye zorlanırlar. Bu liste uzayıp gider. Elbette “okula gitmek, online derse girmek, sebze yemek” gibi temel sınırlara uymalıdırlar. Ancak burada bahsettiğim onların kişisel sınırlarına bizim yetişkin olarak yeterli ölçüde saygı gösterip göstermediğimiz. Biz ebeveyn olarak ne kadar katı bir tutum sergiler ve onların kişisel sınırlarını görmezden gelirsek onlar da o denli direnişe geçerler. Çocukların direnişlerinin ardında genellikle saygı duyulmayı bekleyen kişisel sınırları, incinmiş duyguları vardır.

Bir çocuğun ihtiyacı olan şey her adımına ebeveyni tarafından karar verilmesinden ziyade önemsenerek dinlenmek ve anlaşıldığını hissetmektir.

Bu makale 8 Aralık 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Ezgi Turhan

Uzm. Psk. Ezgi Turhan, 2016 yılında Psikoloji lisans bölümünden yüksek onur derecesi ile mezun olmuştur. Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi lisans eğitimi sırasında, İrlanda University Collage Dublin’e burslu olarak kabul edilmiştir. Eğitiminin bir bölümünü İrlanda ve Yunanistan’da tamamlaıştır. Dr. Aisling Mulligan ile yaptığı araştırma, İngiltere Leeds Üniversitesi’nde sunulmuştur. Yurt dışı eğitim sürecini tamamladıktan sonra Türkiye’de pek çok farklı kurumda gönüllü staj yapmıştır. İstanbul Üniversitesi, Çapa Tıp Fakültesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisansını tamamlayarak uzmanlığını almıştır. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yetişkin psikiyatri biriminde vizitlere katılmıştır. “Oyun Benim İlacım” projesi kapsamında Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çocuklarla çalışmıştır. Boğaziçi Üniversitesi öğrenme lab ...

Etiketler
Aile iletişimi
Uzm. Psk. Ezgi Turhan
Uzm. Psk. Ezgi Turhan
İzmir - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube