ŞİDDET NEDİR?
Şiddet, güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya toplu hareketlerin tümüdür. Şiddet, dört başlık altında incelenebilir: 1. Fiziksel Şiddet 2. Psikolojik Şiddet 3. Cinsel Şiddet 4. Ekonomik Şiddet 1.FİZİKSEL ŞİDDET: Kişilerin bedenine yönelik olan ve yine kişilerin bedensel olarak zarar görmesine yol açan şiddettir. Bedensel şiddet; tekme-tokat atmak, dövmek, el-kol bükmek, yumruklamak, saç çekmek, ısırmak ve tükürmek, kafasını duvara çarpmak şeklinde olmaktadır. 2. PSİKOLOJİK ŞİDDET: Kişilerin bedensel veya kişilik özellikleri kullanılarak, baskı kurularak, duyguları kullanılarak istemediği davranışlarla karşı karşıya bırakılmasıdır. Korkutmak, tehdit etmek, aşağılamak, reddetmek, onların öz güvenini sarsmak amacıyla yapılan her türlü sözlü ve fiili tutum ve davranış biçimleri, psikolojik şiddet türlerindendir. Özellikle küfür, küçümseme, hakaret, isim takma ve tehdit gibi sözlü şiddet türleri, her şeyden önce öz güveni, şahsiyeti ve itibarı yok etmeye yarayan çok etkili fakat tehlikeli bir yöntemdir. Diğer taraftan, fiili olarak gösterilen bazı tavır ve tutumlar da kişilerin psikolojik yönden olumsuz olarak etkilenmelerine sebebiyet vermektedir. Örneğin, çocuklardan bazılarını çok sevmek ve önemsemek, bazılarını da ihmal edip bazı haklardan veya imkânlardan mahrum etmek ve gereksiz yere cezalandırmak bu tür fiili psikolojik şiddetlerdendir. Bunun yanında, çocuğun kendi geçimini kendisinin sağlamasına mecbur bırakmak, evin giderlerini çocuğun üzerine yüklemek, çalışan çocukların kazandıkları paranın tümünü elinden almak veya eve para getirmeyen çocuklara dayak atmak çocukların ihmal edilmesinin ötesinde istismarın en kötü örneklerindendir. 3. CİNSEL ŞİDDET: Çocukların cinsel yönden istismar edilmesi ve cinsel tacize uğraması, Cinsel istismar, çoğu zaman çocukların rızası olmadan, ya ikna etmek, ya değişik yöntemlerle kandırmak ya da tehdit etmek suretiyle gerçekleşebilmektedir. 4.EKONOMİK ŞİDDET: Ekonomik gücün kullanılarak kişilerin yaşamını devam ettirebilecek maddi gücünün elinden alınmasıdır.
AİLE İÇİ ŞİDDET NEDİR?
Aile içi şiddet bir kişinin eşine, çocuklarına, anne babasına, kardeşlerine ve/veya yakın akrabalarına yönelik uyguladığı her türlü saldırgan davranıştır. Bu tanıma sadece kaba kuvvet içeren davranışlar değil aşağılamak, tehdit etmek, ekonomik özgürlüğünü kısıtlamak ve yoksun bırakmak gibi şiddet gören kişinin kendisine olan saygısını, kendisine ve çevresine olan güvenini azaltan, korku duymasına sebep olan pek çok davranış da girer.
AİLE İÇİ ŞİDDETİN ÇOCUK ÜZERİNDEKİ OLASI ETKİLERİ
Uyku bozuklukları ve kabuslar
Gelişimsel gecikmeler
Davranışlarda gerileme, tuvalet eğitimi alan çocuğun yeniden yatağını ıslatmaya başlaması gibi.
Sinirli olması ve içe kapanması
Baş, karın ağrısı gibi psikosomatik hastalıklar,
Evde ve/veya okulda saldırgan davranışlar, konuşma ve suça yönelme eğilimi,
Alkol, sigara, madde bağımlılığı eğilimi,
Hayvanlara eziyet etme,
Evden kaçma gibi davranış problemleri,
Kaygılı ya da korku dolu olması,
AİLE İÇİ ŞİDDETİN UZUN DÖNEMDEKİ ETKİLERİ
Ebeveynlerinin davranışlarını model alabilirler. Şiddet davranışları kuşaktan kuşağa aktarılır. Kişisel ilişkilerinde şiddete başvuran kişilerin çoğu çocukken aile içi şiddete tanık olmuş ya da istismar edilmiş çocuklardır.
AİLE İÇİ ŞİDDETİN ÇOCUĞUNUZ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİ AZALTMAK İÇİN NELER YAPABİLİRSİNİZ?
Çocuğunuzun her şeyin farkında olduğunu bilin: Çocuklar kendilerine şiddet uygulanmasa veya şiddet onların yanında gerçekleşmese bile evdeki şiddeti hissederler ve bundan etkilenirler. Çocuğunuzla şiddeti konuşun: Çocuğunuzla şiddet konusunda konuşmaya karar verdiğinizde onun sizinle bu konuyu konuşmak istemeyebileceğini veya cevaplamakta oldukça zorlanacağınız sorular sorabileceğini baştan kabul edin. Kısaca durumu ve ailenin bu durumdan nasıl etkilendiğini anlatın. Sorularına açık ve doğru cevap verin. Detaylara girmeyin. Bazı çocuklar sizi üzmemek için şiddet hakkında konuşmak istemezler ve üzüntülerini, korkularını, kızgınlıklarını içlerine atarlar. Sizinle duygularını paylaşması için onu cesaretlendirin, ama konuşmak istemiyorsa zorlamayın. Onu dinleyin ve duygularını kabul edin: Çocuğunuz sizinle duygularını paylaşırsa onu ilgi ve anlayışla dinleyin.Yargılamayın, eleştirmeyin ve duygularını geçiştirmeye çalışmayın.Çocuklar genellikle evdeki şiddetten kendilerini sorumlu tutarlar. Suçluluk duygusu çocuğu derinden yaralayabilir. Çocuğunuza bunun onun suçu olmadığını açık bir şekilde belirtin. Çocuğunuz şiddet nedeni ile size de kızgın olabilir ve sizi suçlayabilir. Bu normal bir tepkidir. Savunmaya geçmeden dinlemeye çalışın.Söylediklerini dikkate alacağınızı ama şiddetin, nedeni ne olursa olsun kesinlikle yanlış bir davranış olduğunu belirtin.
Çocuğunuza şiddet kullanmamayı öğretin: Bazı çocuklar şiddet uygulayan ebeveyni tarafından şiddet kullanmaya teşvik edilir. Onlara şiddet kullanmamayı öğretmek önemlidir. Çocuğunuza şiddetin kabul edilemez ve yanlış bir davranış olduğunu anlatır, kız ve erkek çocuklarınız arasında ayırım yapmayarak ona kadın ve erkek rolleriyle ilgili sağlıklı bir bakış açısı kazandırır, kızgınlığınızı ondan çıkartmaya kalkışmazsanız onun da şiddeti doğal bir olaymış gibi görmesinin önüne geçebilirsiniz.
Çocuğu aracı olarak kullanmayın: Çocuğunuzun sizinle eşiniz arasında arabuluculuk yapmasını ya da taraf tutmasını istemeyin. Arabuluculuk küçük bir çocuk için oldukça ağır bir görevdir. Eşler kendi aralarında anlaşamasa bile çocuk her iki ebeveynini de sever. Eğer kendisi tercih ederse ve güvenli bulursa bu konuda yaşadığı üzüntü, gerginlik ve diğer duyguları şiddet gösteren ebeveynine anlatabilir. Bu konuda çocuğunuzu siz zorlamayın. Şiddete maruz kalırsanız çocuğunuzun sizi korumasını istemeyin. Kendinizi korumak sizin görevinizdir. Şiddet sırasında çocuğunuz da yaralanabilir. Ayrıca sizi koruyamadığını düşünürse suçluluk duyabilir.
Güven verin: Çocuğunuza evde yaşanan şiddet hakkında yardım alabileceğiniz kişiler olduğunu ve gerekirse yasal yollara başvurabileceğinizi anlatarak, güven verin. Gerektiğinde çocuğunuzun öğretmeni ile konuşun: Öğretmen şiddetin etkileri ile baş etmesinde çocuğunuza destek ve anlayış gösterebilir. Evdeki şiddet nedeniyle çocuğunuzun okuldaki davranışları da değişmiş olabilir. Öğretmen, durumdan haberdar olursa çocuğunuzun davranışlarıyla ilgili daha doğru bir anlayış geliştirebilir. Çocuğunuza konuyu öğretmeni ile konuştuğunuzu söylemeniz ise, ondaki şiddeti gizli tutmanın yol açabileceği gerginliği azaltabilir.
Korunmayı öğretin: Çocuğunuza evdeki şiddet tehlikeli boyutlara varacak olursa neler yapması gerektiğini öğretin.
ANNE BABALARIN BİLMESİ GEREKENLER:
Çocuklar, yetişkinlerin bakımına ve korumasına muhtaçtırlar ve hiç bir şekilde fiziksel istismara maruz kalmamaları gerekmektedir.
Ne yaparsa yapsın, hiç bir çocuk dövülmeyi ya da istismar edilmeyi hak etmez ve bu tür bir davranıştan öğrenebileceği hiç bir olumlu ders yoktur. Çocuğun öğrenebileceği tek şey, bunun bir sorun çözme yolu olduğudur.
Çocuklar doğruyu yanlışı ebeveynlerini taklit ederek bulurlar. Eğer siz ona vurursanız, o da başka birine vurmanın yanlış olmadığını düşünecektir. Pek çok yetişkin, bunu terbiye vermenin bir yolu olarak görse de fiziksel ceza çocuğa zarar verir ve ciddi hasarlara yol açabilir.