Diş ve dişeti hastalıklarının tüm dünyada olduğu kadar ülkemizde de önemli sağlık sorunları arasında yer aldığını belirterek ara verdiğimiz ağız ve diş sağlığı yazı dizimize devam ediyoruz.
Beslenme, ağızda başlar. Sindirim sistemimizin giriş bölümünü oluşturan ağız ortamı, çeşitli mikroorganizmaların rahatlıkla çoğalıp yaşayabileceği elverişli koşullara sahiptir. Ağzımıza aldığımız yiyecekler dişlerimiz yardımıyla parçalanır ve tükrüğümüzle de karışarak yutmaya hazır hale getirilir. Eğer yemeklerden sonra dişler fırçalanmazsa, üzerlerinde biriken gıda artıkları "diş plağı" adını verdiğimiz birikintilere dönüşürler. Ağız içindeki mikroorganizmalar bu diş plağı içindeki şekeri parçalayarak asit açığa çıkmasına neden olurlar ki dişlerimizi çürüten de bu asittir. Bu nedenle beslenme işlemimiz bittiğinde dişlerimizi zaman kaybetmeden fırçalamalı ve bu plağı dişlerimizin üzerinden uzaklaştırmalıyız.
Dişlerimiz beslenme dışında da önemli görevler yüklenmişlerdir. Bunlardan bir diğeri konuşmadır. Dişleri eksik olan insanlar bazı sesleri çıkartmakta sorun yaşarlar. Diğer bir görevleri de estetiktir. Diş kayıpları genel yüz görüntümüzü de olumsuz etkiler. Yutkunma işlemi için de dişlerimize gereksinim duyarız.
Diş sağlığımızın bozulması vücudumuzdaki diğer organların sağlığını da olumsuz etkileyebilir. Sağlıksız dişler, bir enfeksiyon odağı oluşturarak kalp, böbrek, eklemler..v.b. pek çok bölgede önemli sağlık sorunlarına yol açabilecek enfeksiyonlara kaynaklık edebilirler.
Diş çürükleri dişin en dışında yer alan mine tabakasını bozarak dişte oyuklar oluşmasına neden olur. Bu oyuklar da kendi kendine iyileşemezler tedavi edilmeleri gerekir. İhmal edildikleri taktirde de derinleşip dişin ortasında yer alan "pulpa" adını verdiğimiz damar- sinir paketine ulaşırlar, enfeksiyon yayılır ve şiddetli ağrılara yol açarlar.
Ağız ve diş sağlığımızı ne zamandan itibaren ve nasıl korumamız gerektiğini, bu konuda kullanacağımız yardımcı ürünleri bundan sonraki yazımda ayrıntılı olarak sizlerle paylaşacağım.Sağlıkla kalın..