Affetmek ya da affetmemek...

Affetmek, şimdi ya da geçmişte yaşadıklarımızı, kendimizi, olayları, başka insanları affetmek ve artık sırtımızda bir yük, kambur olarak taşımamak çok önemlidir.

Affetmek ya da   affetmemek...

Affetmek, şimdi ya da geçmişte yaşadıklarımızı, kendimizi, olayları, başka insanları affetmek ve artık sırtımızda bir yük, kambur olarak taşımamak çok önemlidir.

Çünkü tüm olumsuz duygular (kin, nefret, kıskançlık, üzüntü, öfke...) ve düşünceler (istenmediğini, dışlandığını düşünme, intikam planları yapma...) bizi yorar, yıpratır ve strese girip sağlığımızı kaybetmemize sebep olabilir.

"Babamı asla affetmeyeceğim! Çocukken bana ve bütün aileye kötü davrandı. Şu an ne kadar olumsuzluk varsa hayatımızda, onun yüzünden!" 

"Şimdiki aklım olsaydı okurdum. Bu saatten sonra kafamı duvarlara vuruyorum ama, nafile!"

"Kardeşten öte bilip bütün imza yetkilerimi vermiştim. Yurtdışına iş için fuara gittim. Döndüğümde hiçbir şeyim yoktu, bütün mal varlığım, dostum, onca yılım... Yurtdışına kaçmış. Hakkımı da arayamadım ki, her şey yasal. Bununla nasıl yaşayacağım!"

Örnekler bizim devlet hastanelerindeki sarı odalardan... 🙂

"Hadi affedeyim de, kolay mı! Ya çektiklerim ne olacak!" diyebilirsiniz. 

Bir sorun olduğunda önce çözüm bulabiliyor muyuz bakabiliriz, çözemezsek farklı yollar deneyebiliriz, -Akıl akıldan üstündür- birilerine danışabiliriz... (Yukarıdaki bir örnekte, dolandırılan adam bunların hepsini yapmıştı mesela ve çözüm bulamamıştı.)

Tarafsız bir gözle olayları değerlendirmeye çalışmak, empati kurmak ("Babamın babası da ona kötü davranmış. Şimdi çok pişman aslında." diyebilmek mesela.), giden zamanı ve kayıpları telafi edemeyeğimizi bilmek, bundan sonrası için dersler çıkarmak, gelecek için umut etmek, hayal kurmak, planlar yapmak ve bunlar için çabalamak...

Bütün yaşadıklarımızın toplamı bizi biz yapıyor. Belki değer görmeyip değer vermeyi, haksızlığa uğrayıp hak yememeyi öğreneceğiz.

Sonuçta, yaşanan her neyse üstesinden gelmek için çabalamamız ve olumsuz duyguların bize zarar vermemesi için düşünce tarzımızı değiştirmemiz gerekiyor. Affetmek de bunun bir parçası. Umarım hepimiz bu barış anlaşmasını imzalayıp uyabiliriz ☺️

 

 

Bu makale 24 Haziran 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Hatice Zengel

1975 Adana doğumluyum. Liseyi Adana Kız Lisesi'nde okudum. 2000 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Psikoloji Bölümü'nü bitirdim. Yaklaşık üç yıl özel eğitim merkezlerinde çalıştıktan sonra 2002 yılı Ekim ayında  Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ne atandım. Dört yıl Üniversitenin Zihin Engelli Çocuklar Merkezi'nde çalıştıktan sonra Sağlık Bakanlığı kurumlar arası geçiş sınavıyla atandığım Kütahya Evliya Çelebi Devlet Hastanesi'nde dört yıl, iller arası geçiş kurasıyla atandığım Osmaniye Devlet Hastanesi'nde bir buçuk yıl çalıştım. Şubat 2012 tarihinde atandığım Dr Ekrem Tok Adana Ruh Sağlığı Hastanesi'nde yaklaşık 10 yıl çalıştıktan sonra devlet memuriyetinden ayrılıp kendi ofisimde çalışmaya karar verdim. 2022 Ocak ayı itibariyle kendi ofisimde danışanlarımı almaya başladım. Web Sitesi: Psk. Hatice Zengel İlgi ...

Etiketler
Empati
Psk. Hatice Zengel
Psk. Hatice Zengel
Adana - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube