100. maymun kim?

- BENİM ATTIĞIM ÇÖP MÜ DÜNYAYI KİRLETECEK? - BENİM PARFÜM KULLANMAMAM MI KÜRESEL ISINMAYI DURDURACAK? - BENİM OYUM MU YÖNETİMİ DEĞİŞTİRECEK? - BENİM DİKKAT ETMEM Mİ SALGINI BİTİRECEK?

100. maymun kim?

100. MAYMUN KİM?

İnsanlık tarihi boyunca hangi çağda yaşarsak yaşayalım, tüm toplumu etkileyen olaylara hep şahit olduk. Birçok insan ise bu kötü olaylara hiç katkısı olmadığı halde bu olaylardan dolaylı olarak etkilendi. Terör olayları, küresel ısınma, çevre kirliliği, salgınlar, savaşlar…

Bu olaylara karşı harekete geçenlerin sayısı ise genellikle azınlıkta olmuştur. Özellikle de sessiz kalanlar ile kıyasladığımızda… Toplum içindeki bireyler olarak genel düşüncemiz hep aynı… “BEN NE YAPABİLİRİM Kİ?”

İnsanlar olarak hiç bir şey yapmadan bir kurtarıcı gelmesini bekliyoruz.

  • BENİM ATTIĞIM ÇÖP MÜ DÜNYAYI KİRLETECEK?
  • BENİM PARFÜM KULLANMAMAM MI KÜRESEL ISINMAYI DURDURACAK?
  • BENİM OYUM MU YÖNETİMİ DEĞİŞTİRECEK?
  • BENİM DİKKAT ETMEM Mİ SALGINI BİTİRECEK?

Böyle düşünen bireyler bir araya gelsek iktidar olur demek yerine bu yazımızda, sadece bir kişinin davranışlarında gerçekleştireceği değişimin, dünyadaki ortak bilinci nasıl geliştirebileceğine değineceğiz. Doktor Lawrence Blair ve Lyall Watson’ın 30 yıl boyunca maymunları gözlemleyerek gerçekleştirdikleri deney: 100. MAYMUN FENOMENİ…

Pasifik Okyanusu’ndaki bir çok ada, latince türü Macaca Fuscata olan maymunlara ev sahipliği yapıyor…

Koshima Adası bu adalardan biri. 1952 yılında adaya gelen bilim insanları, maymunlar beslensin diye adadaki kumların üstüne tatlı patatesler bırakıyor. İşte Doktor Lawrence Blair ve Lyall Watson’un deneyi böyle başlıyor…

Tatlı patatesleri çok seven maymunların küçük bir sorunu var; patateslerin üzerindeki kumlar. Yine de lezzetli oldukları için kumlu da olsa patatesleri yemeye devam ediyorlar.

İçinde bulundukları olumsuz duruma karşın “BEN BU DURUMA KARŞI NE YAPABİLİRİM Kİ?” diye düşünüp bir kurtarıcı bekliyorlar sanki…

Sonunda o kurtarıcı geliyor. 18 aylık genç dişi maymun İmo… İmo patatesleri yakındaki bir su birikintisinde yıkamayı akıl etti…

İmo patatesleri yıkayarak kumlardan kurtulabileceklerini önce annesine öğretti. Daha sonra İmo’nun arkadaşları da bu yöntemi öğrenip kendi annelerine öğretti. Maymunlar arasında giderek yaygınlaşmaya başlayan bu eyleme, gözlemci bilim adamları da şahit oldu. 6 yıl sonra (1952 ve 1958) genç maymunların hemen hepsi patateslerini yıkayarak yemeye başladı. Bu davranış biçimini, yeni şeyler öğrenmeye açık maymunlar da öğrendi. Fakat bazı yetişkin maymunlar, kendinden küçük ve sosyal statüsü aşağıda olan maymunların onlara bir şey öğretemeyeceğini düşündüğü için patatesleri kumlu şekilde yemeye devam etti.

6 yılın sonunda, 1958 yılında çok garip bir şey oldu. Adada bulunan maymunların bir kısmı patateslerini yıkayarak yerken (mesela 99 tanesi), bir maymun daha patatesini yıkamaya başladı. Yüzüncü maymun da bunu yaptığı an her şey değişti. Sadece bir maymunun daha aynı davranış biçimini benimsemesi, bir anda adadaki hemen hemen her maymunun patatesleri yıkamasına sebep oldu. 100. maymunun bu davranışı tetik görevi gördü ve yaşlı maymunlar dahil hepsi kumları temizlemek için patatesleri yıkamaya başladı. Üstelik Koshima Adası’yla doğrudan bir bağlantısı olmayan diğer adalardaki maymun kolonileri de aynı anda patateslerini yıkamaya başladı. Yeni bir davranış tarzı ve düşünce, toplumdaki bireylerin belirli bir oranı tarafından kabul edildiği anda, mesafenin önemi olmaksızın bu yenilik zihinden zihne aktarılabildiği görüldü.

Yeni bir düşünce toplumda sadece belirli kişiler tarafından biliniyorsa, bu yenilik sadece onları ilgilendirir ve büyük bir değişime yol açmaz. Fakat bilen kişiler kritik sayıya ulaşırlarsa, toplumdaki ortak bilinç bir anda değişime uğrar. Bu davranış biçimi ya da düşünce şekli, herkes tarafından uygulanır ve düşünülür. Son zamanlarda dünyada çok kötü olaylar yaşanmasına karşın, bunlara dur demeye çalışan insanların sayısı yeterli olmuyor. Toplumun çoğu “Bir kişiyle mi değişecek?” yanılgısı yüzünden bir şey yapmamaya devam ediyor.

Belki de sadece sizin düşünce yapınızı ve davranışlarınızı değiştirmeniz, bir kelebeğin kanat çırpması gibi dünya çapında pozitif bir fırtınaya sebep olabilir. Bunu yapacak gücü kendinizde bulamıyorsanız sorumluluk ve özgüven üzerine çalışmanız gerekli olabilir…

Bu makale 27 Nisan 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Güneş Üçcan

Psikolog Güneş Üçcan ergen, yetişkin ve çift terapisi uygulamaktadır. İlişki Pusulası Evlilik ve Aile Terapisi Eğitimini, Prof. Dr. Hürol Fışıloğlu’ndan almıştır. Ayrıca Türk Psikologlar Derneği tarafından verilen Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimini Prof. Dr. Özden Yalçınkaya Alkar’dan almıştır. Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden “Onur Öğrencisi” olarak mezun olduktan sonra yüzyüze ve online görüşmelerine Ankara’da başlamış, şu anda ise İzmir’de ikamet etmektedir. Alanda: Bilişsel Davranışçı Terapi, Varoluşçu Psikoterapi, Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi, Çift, Evlilik ve Aile Terapisi, Sanat Terapisi Uygulamaları yapmaktadır. Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları, Depresyon, Fobiler ve Özgüven Eksikliği, İlişki Sorunları başlıca çalışma alanları arasındadır. Aynı zamanda Tiyatro Yazarı olan Güneş Üçcan, kendine ait olan yedi tiyatro ...

Etiketler
Kendine saygı,özgüven
Psk. Güneş Üçcan
Psk. Güneş Üçcan
İzmir - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube