Eko-anksiyete

Eko-anksiyete

Çevre ile ilgili yaşanabilecek olası felaketler; sel, deprem, iklim değişikliği vb. durumlara karşı kronik bir kaygı durumudur.

Yaşanan anksiyete durumu şimdi yaşanan ya da gelecekte yaşanabilecek felaketlere karşı oluşur. 

Çevresel durumlara karşı yaşanan anksiyete çoğunlukla farkındalığı yüksek olan bireylerde ortaya çıkmaktadır. Örneğin, anormal hava olayları sebebiyle yaşamını kaybeden yakınlarına şahit olma, yaşam alanını kaybetme, gelecek nesillerin akibetine dair korku duyma, çaresizlik hissi eko-anksiyete’ye sebep olan faktörler arasında yer alır. 

Çevresel felaketlere karşı yaşanan anksiyete durumun ana kaynağı kendini ve sevdiklerinin yaşam riski olduğunu düşünmektir. Bireyin yaşanan felaketi kontrolü altında tutamama yani kontrolü dışında gelişen bir durum olması anksiyete gelişimine katkıda bulunur.

Doğa felaketleri ve iklim değişikliğinin insan psikolojisi üzerindeki sonuçları; Travma, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Anksiyete, Depresyon, Çaresizlik ve Korku duyguları olabilir. 

Doğa felaketleri herkesi psikolojik açıdan eşit derecede etkilemez. Bazı bireyler kronik ve ağır anksiyete yaşayabilirler, bazı bireyler daha hafif düzeyde kaygı yaşayabilmektedir. 

Eko-Anksiyete’nin henüz DSM’ye eklenmemiş olmasına rağmen 2017 yılında APA eko-anksiyete’yi “çevresel felaketlere karşı kronik korku durumu” olarak tanımlamıştır. 

Bu makale 3 Ağustos 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Gizem Topkara

Etiketler
Kaygı bozukluğu
Uzm. Psk. Gizem Topkara
Uzm. Psk. Gizem Topkara
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube