Mide kelepçesi (ayarlanabilir gastrik silikon band) hakkında en sık sorulan sorular

Mide kelepçesi (ayarlanabilir gastrik silikon band) hakkında en sık sorulan sorular

Ayarlanabilir gastrik band nedir?

Halk arasında mide kelepçesi olarak da bilinmekte olan ayarlanabilir silikon gastrik band metodunda, yemek borusu ile mide bileşkesinin yaklaşık 20 mm altından, midenin çevresine bir band yerleştirilmektedir. Bandın iç çeperi uzunlamasına bir balon, ya da bisiklet lastiği gibidir. Bu balon ince bir tüp aracılığı ile deri altına yerleştirilen bir porta bağlanır. Band ameliyat sırasında inik olarak bırakılır, fakat yaklaşık 1 ay sonra ciltaltındaki porttan serum enjeksiyonları ile kademeli olarak şişirilir. Bu sayede ameliyattan sonra mide geçişinin boyutu basit bir müdahale ile değiştirilebilmektedir.

Silikondan imal edilen ve herhangi bir alerjik etkisi olmayan band, mideyi adeta kum saati gibi iki bölmeye ayırır. Üstte kalan küçük mide poşu gıdalarla dolduğunda erkenden doyma hissi oluşur ve böylece gıda alımı azaltılmış olur. Band yönteminde de diğer cerrahi yöntemlerdeki gibi temel esas hastanın davranışsal alışkanlıklarını ve yeme şeklini değiştirmektir. Eğer band çıkarılacak olursa hızlı şekilde ameliyat öncesi kiloya dönme mümkün olabilir. Bu nedenle, bu operasyon hastanın yeme alışkanlıkları değişmedikçe morbid obezite için kalıcı bir çözüm değildir. Bununla birlikte, ciddi kilo kaybı sağlayabilir ve obezite ile ilişkili ikincil hastalıklara bağlı riskleri azaltarak daha sağlıklı bir yaşam sunar.

Ayarlanabilir gastrik band nasıl yerleştirilir?

Çoğu vakada açık cerrahi yöntemle yerleştirilmekte olan band için, laparoskopik yöntem de kullanılabilir. İsveç’te 1000 vakalık seride, vakaların 100’ünde laparoskopik yöntem kullanılmıştır. İlk ameliyat 1985’de gerçekleştirilmiştir ve metod giderek gelişmektedir. Bu ameliyatla hastaların % 75’inin cerrahiden sonraki 18 ayda fazla kilolarının % 75 veya daha çoğunu kaybedeceğini öngörmek mümkündür. Yine hastaların pek çoğunda, ameliyattan sonraki 4. yılda kilo 2. yıldakine yakın düzeyde kalmaktadır.

Ameliyatın erken dönemdeki yan etkileri nelerdir?

Kusma

Hastaların çoğu yemek yedikten sonra en az bir iki kez ağrı ve kusma ile karşılaşırlar. Bu durum vakaların çoğunda çok fazla ya da çok hızlı yemekten kaynaklanmaktadır. Eğer yeme yavaş ve sakin olursa, hastalar mideden gelen tokluk sinyallerini algılamayı öğrenirler. Eğer bulantı, ağrı veya kusma olursa yeme derhal durdurulmalıdır. Düzenli kusma ciddi bir belirtidir. Yanlış yeme alışkanlıklarından kaynaklanabildiği gibi, gastrik poşun çıkışının çok dar olmasına bağlı da olabilir. Düzenli kusma oluyorsa mutlaka doktorunuzla bağlantı kurmalı ve problemi çözmelisiniz.

Kabızlık

Pek çok hasta ameliyattan sonra kabızlık problemi yaşamaktadır. Bu durum temel olarak gıda alımı ve feçes miktarının azalmasına, dolayısı ile de barsak hareketlerinin yavaşlamasına bağlıdır. Eğer laksatif gerekirse posa oluşturan bitkisel ilaçlar yerine, laktuloz içeren sıvı laksatifler tercih edilmelidir.

Saç dökülmesi

Pek çok hasta ameliyatı takip eden ilk altı ayda artmış saç dökülmesinden şikayet etmektedir. Bu durum relatif yetersiz beslenmeden kaynaklanabilir. Bununla birlikte, bu durum hiçbir zaman kelliğe kadar gitmez ve normal saç büyümesi zamanla geri döner.

Ameliyatın olası komplikasyonları nelerdir?

Ayarlanabilir gastrik band (mide kelepçesi) çoğu hasta tarafından iyi tolere edilir. Komplikasyon oranları düşüktür, ama bu hiç komplikasyonu olmadığı anlamına gelmez. Aşağıda bu ameliyata bağlı olarak oluşabilecek komplikasyonların bir listesini bulabilirsiniz.

Enfeksiyon

Az sayıda vakada bandın çıkarılmasını gerektirecek kadar şiddetli enfeksiyon izlenmiştir. Bazen port sisteminin çıkarılmasını gerektiren port enfeksiyonları da gelişebilir. Bu durumlar ameliyatın başarısız olmasına neden olur. Bu komplikasyondan kaçınmak için enjeksiyonlar sırasında steriliteye maksimum özen gösterilmesi gereklidir.

Band Problemleri

Band erken dönemde delinebilir. Günümüzde bandların teknolojik olarak gelişmesi ile bu tarz problemler en aza indirilmiştir. Bandın delinmesi ile hastalar birden kilo almaya başlarlar. Bu durumda hastanın yeniden ameliyat edilmesi ve bandın yenisi ile değiştirilmesi gerekir. Gelişmiş band teknolojisi sayesinde bu tip problemler en aza indirilmiş olsa da, böylesi teknik sorunların yaşanmayacağı hiçbir zaman garanti edilemez.

Band Migrasyonu (Göçü)

Migrasyon bandın mide duvarını yavaş yavaş erozyona uğratması ve mide lümenine geçmesidir. Bu hastalar da hızlı şekilde ameliyat öncesindeki kilolarını alırlar. Swedish band kullanıldığında bu oran % 3 olarak bildirilmektedir. French bandların kullanımı ile bu oran neredeyse sıfıra inmiştir. Ancak yeni nesil ve daha yumuşak bandlar kullanıma yeni girmiştir ve migrasyon ameliyattan sonra en az 18-24 ay sonra ortaya çıkmaktadır. Bandları hızlı şekilde doldurulan ve total volüme çabuk erişen hastalar migrasyon için daha fazla risk altındadır. Doldurma yavaş ve kademeli olmalıdır. Swedish banda 9, French banda 5 ml’nin üstündeki total volümden kaçınılmalıdır. Temel kurallara uyuldukça bu komplikasyon azalacaktır.

Port Problemleri

Vakaların % 4’ünde port problemleri görülmektedir. İki tip port problemi vardır. Bunlardan ilki, portun kayması ve dönmesidir. Kendi etrafında dönerse bu pozisyonda enjeksiyon mümkün olmaz. Bu durumda lokal anestezi altında yapılacak basit bir müdahale ile yeniden yerleştirilmesi gerekir. İkinci problem port yakınlarında bağlantı tüpünün delinmesidir. Bazı vakalarda port üstündeki dokuda aşırı yağ bulunması nedeniyle portun merkezini bulmak çok zor olabilir ve bağlantı tüpü kaza ile delinebilir. Bu olay, bandı şişiren sıvının kaybedilmesine, mide açıklığının genişlemesine ve ardından kilo alımına yol açar. Bu durum da lokal anestezi altında düzeltilebilir. Port yüzeye çekilir, deliği de kapsayacak şekilde küçük bir parça kesilir ve kalan tüp yeniden takılarak port yerine yerleştirilir. Bu problem nedeniyle sistemlerin tasarımı da değiştirilmiştir. Günümüzde bu problemi önlemek için tüpün 2 cm distal kısmı koruyucu bir tabaka ile kaplanmaktadır.

Uzun vadede başarı oranları nasıldır?

Değişik prosedürlerle yapılan çok sayıda çalışmada farklı sonuçlar bildirilmiştir. Bilinmesi gereken hiçbir zaman % 100 başarı garantisinin olmadığıdır.

Gastrik By-Pass Nedir?

Bu prosedür, gıdaların doğrudan ince barsağa geçmesi için kısa yol yaratır. Bu sayede gıda emilimi azaltılır. Böylece pek çok hastada kilo kaybı sağlanabilir. Bu yöntemde de çok sayıda farklı teknikler geliştirilmiştir. Halen kullanılmakta olan bir teknikte midenin üst kısmı boyunca stapler denilen otomatik bir cihazla dikişler yerleştirilir. Dikiş hattı midenin kalan kısmından ayrılarak bir poş oluşturulur ve burası ince barsağın yaklaşık 250-300 cm alt kısmına birleştirilir.

Bu prosedürde kilo kaybı hem mide poşunda gıdanın erken birikimi ile oluşan doyma hissi ile, hem de incebarsakların çoğunu bypasslayan gıdanın emiliminin azalması sayesinde sağlanır.

Daha önce 2 kez staplerli ameliyat geçirdim. Midem çok kaslı yapıda olduğu ve stapler hattı açıldığı için ikisi de başarısız oldu. Bypass ameliyatı düşünüyordum, fakat daha önceki hikayem nedeniyle reddettiler. Bu durumda ayarlanabilir mide bandı yerleştirilebilir mi?

Mümkündür. Ancak kilo verip normal kilonuza indikten sonra bir bypass geçirmeniz gerekebilir. Geçirilmiş Vertikal Banded Gastroplasti hastanın daha sonra ayarlanabilir gastrik band operasyonu geçirmesini mutlak olarak engellemez. Bu şekilde yapılan çok sayıda vaka vardır. Ancak sonuçlar tam olarak istenildiği gibi olmamaktadır. Hastalar 20-25 kilo kaybetmekte, ancak ilk olarak yapılan vakaların aksine kayıp nadiren 50 kiloyu bulmaktadır. Bunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, VGB sonrası band uygulaması giderek daha az yapılmaktadır. Başarısız olmuş VGB sonrası en iyi ikincil operasyon by-pass’tır. Yapılması çok güç değildir ve iyi iş görmektedir. Hemen her vakada normal sürede istenen kilo kaybı sağlanmaktadır.

Ayarlanabilir mide bandı ameliyatından sonra çocuk sahibi olmak için ne kadar beklemeliyim? Çocuğumu beslemek için gıda alımını nasıl arttırabilirim?

Morbid obezite ameliyatından sonra gebelik ve doğum herhangi bir problem yaratmamaktadır. Ancak, hızlı kilo verme döneminin geçmesi için 6 ay kadar beklemek yararlı olacaktır. Cerrahiden sonra özel bir diyet rejimi yoktur. Kural, bebeğin her zaman ihtiyacı olan şeyi alacağıdır. Sadece, gebelik sırasında fazlaca bulantı kusma olursa, kayma problemini ortadan kaldırmak için bandın indirilmesi gerekebilir.

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Murat Üstün

Op. Dr. Murat ÜSTÜN, 1969 yılında İstanbul’da doğmuştur. Tıp Fakültesi eğitimini 1992 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise SSK Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yapmış ve 1996 yılında Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur. Bu dönemde Türkiye’de yeni yeni başlayan laparoskopik cerrahi konusunda alanında uzman doktorlarla çalışması bu alandaki ilgisini arttırmıştır. 1996-1999 yılları arasında SSK Ankara İhtisas Hastanesi'nde transplantasyon kliniğinin kurulmasında aktif rol almış ve özellikle renal transplantasyon ve laparoskopik cerrahi alanında çalışmalar yürütmüştür. 1999-2001 yılları arasında SSK Zonguldak Bölge Hastanesi'nde çalışmış ve burada ilk laparoskopik cerrahi ünitesini kurararak ameliyathane modernizasyonu ve sterilizasyon prensiplerini çalışmalarında da uygulamıştı ...

Etiketler
Mide kelepçesi
Op. Dr. Murat Üstün
Op. Dr. Murat Üstün
İstanbul - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube