Lazer cerrahisi
Vücut dokuları farklı düzeydeki ısıya ve bu ısıya maruz kalma süresine değişik tepkiler verir. Bu tepki genelde hücrenin bozulması ve bütünlüğünü kaybetmesi şeklindedir. Ancak bu etki kontrollü bir şekilde kullanılırsa tıbbi müdahalelerde bir çok avantajı olur.
Isının vücuda iletimi için farklı teknolojiler geliştirilmiştir. LASER, “light amplification by stimulated emission of radiation” ın kısaltmasıdır. Tıbbi açıdan yaygın kullanım alanı vardır. Cerrahi açıdan yüksek ısıların kontrollü bir şekilde dokulara iletilmesine yardımcı olur ve bu sayede kansız, düşük yan etkilerle gerçekleşen işlemler yapılabilir.
Genel cerrahi açıdan temel kullanım alanı perianal bölge hastalıklarındadır. Lazer, Anal fistül, hemoroidal hastalık, pilonidal sinüs gibi klasik yöntemlerle ağrılı ve sıkıntılı tedavi süreçleri olan hastalıkların tedavisinde etkili, hızlı ve konforlu iyileşme sağlar.
Laparoskopi modern tıbbın en önemli gelişmeleri arasındadır. Endoskopik cerrahinin karın içi operasyonlarındaki uygulama şeklidir. Özellikle son 20 yılda laparoskopik cerrahinin giderek daha yaygın olarak kullanılması ve bu tekniği uygulayan çok deneyimli cerrahların bu süre içinde yetişmesi sayesinde artık hemen her operasyon bu teknikle yapılabilmektedir. 15 yıl öncesinde çok sınırlı ve basit operasyonlar veya sadece tanı amacıyla bu teknik kullanılırken, günümüzde kanser ameliyatları gibi pek çok zor operasyonlar da yapılabilmektedir.
Deneyimli ekipler tarafından uygulandığında sindirim sisteminin kanser ve kanser dışı hastalıklarının tedavisinde açık cerrahiye eş değer sonuçlar sağlamaktadır. Buradaki kritik nokta laparoskopik ameliyat kalitesinin en az açık cerrahi düzeyinde olmasıdır. Bu da direkt tecrübe ile doğru orantılıdır.
Genel anestezi altında karın duvarına yerleştirilen trokar denilen özel ince borulardan girilen kamera yardımı ile bir ekrana bakılarak özel aletlerle gerçekleştirilen laparoskopik cerrahinin en önemli avantajları ameliyat sonrası ağrının az olması ve iyileşme süresinin hızlı gerçekleşmesidir.