İntihar davranışı

İntihar davranışı

Psikolojik kriz, bireyin yaşamının aniden zorlu bir olay karşısında kesintiye uğramasıdır. Kişiler bu durumlarda, kendilerine özgü, olaylarla baş etme yöntemleri geliştirirler ve krizleri bu yöntemlerle atlatabilirler. Ancak bazı durumlarda bu yöntemler yetersiz kalabilir ve yaşanılan olay bireyi derinden etkileyebilir. Bu kendine yetememe durumu kişide umutsuzluk ve çaresizlik hissinin oluşmasına sebep olur. Bu hisle birlikte birey çektiği acılara son vermek için karşısına çıkan en çekici yöntem olan intiharı seçer. İntiharı bu denli çekici kılan en temel inanç da hissedilen yalnızlık, çaresizlik, ümitsizlik gibi duyguların ölümle birlikte sona ereceği düşüncesidir.

Kişinin isteyerek yaşamına son vermesi ve benliğine yönelik bir saldırganlık olan intihar, psikiyatrideki birincil ölüm nedenidir. Stresli yaşam koşullarına ayak uyduramayan bireylerden ruhsal rahatsızlığı olan bireylere kadar geniş bir çevrede görülebilir.

İntihar girişiminde bulunan veya bunu dile getiren bireyler gerçekten ölme arzusunda olabileceği gibi, çevresindeki kişilere, yakınlarına yardım çağrısında bulunuyor da olabilir.

İntiharlar ve intihar girişimleri, sadece bireyleri değil, aynı zamanda aileleri, sosyal çevreleri ve toplumu da ilgilendiren sağlık meseleleridir. Son yirmi yılda artan intihar davranışı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından acil ilgilenilmesi gereken önemli bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlanmaktadır.

İntihar, bireyselleşen toplumlarda zaman zaman farklı değerlendirilmektedir. Schopenhauer’in “Yaşamın ölümden daha ağır geldiği noktada, bir insan kendi hayatına son verecektir.” sözünden yola çıkılarak intihar etmenin hak ve normal bir olgu olduğu benimsenmektedir. Bu tip düşünce biçimi sağlıklı değildir. Çünkü stres altında olan bir birey durumla, kendisiyle ve hayatla ilgili sağlıklı değerlendirmeler yapamayabilir. Girdiği umutsuz ve çaresiz ruh hali bireyi intihara sürükleyebilir ve birey tek çözümün kendini öldürmek olduğunu düşünebilir. Oysaki durumdan kurtulmak için pek çok çözüm yöntemi vardır. Bu dönemde bireye destek olunarak bu yöntemlerin ona gösterilmesi gerekmektedir. Bu sebeple insan ne zaman ve nasıl öleceğine kendisi karar verebilir demek, toplum olarak sorumluluktan kaçmak demektir.

İntihar davranışlarının artmasındaki önemli bir etken öğrenmedir. Werther Sendromu buna en büyük örneklerdendir. Aşkı için intihar eden kahramanın yüceltilerek anlatılması romanın ardından pek çok intihar olayının yaşanmasına sebep olmuştur. 2006-2007 yıllarında Siirt’de arka arkaya intihar eden kişiler intiharın taklitle ve öğrenme ile arttığını kanıtlamaktadır. Aynı zamanda medyanın yayınladığı intihar haberleri de bireyler üzerinde benzer etkiler yaratmakta, olaylar ayrıntılı anlatıldıkça bireyler intihara özendirilmektedir.

İntihar Girişimi Olan Bir İnsana Nasıl Yaklaşılmalı?

İntihar eden veya etme sinyali veren kişiye yapılacak ilk müdahale, o kişiye yanında olduğunuzu, duygusal olarak onu anladığınızı, kendisine yardım etmek için orada bulunduğunuzu hissettirmek ve yaşamıyla arasında yeniden bağlantı kurmasına yardımcı olmaktır.

Bireyi yalnız bırakmamak ve intihar ile ilgili bireyle doğrudan konuşmak onun olumsuz düşüncelerinin zihnini meşgul etmesini önleyecektir. Yalnız ve sessiz kalan birey olumsuz düşüncelerini daha da pekiştirerek intiharı zihninde destekleyebilir. Bu sebeple kişinin mutlaka psikolojik bir destek alması gerekir.

Kişiye, yaşamın anlamını tekrar kavramasında ve kendi benliğinin tekrar değer kazanmasında onu harekete geçirecek; aile, arkadaş ve yakınları ile iş birliği içinde bir terapi planı uygulanmalıdır. Terapide kişi, ölümü düşündürecek kadar çaresiz hissetmesine sebep olan durumun gerçeklik derecesini değerlendirir, bu tip olayları herkesin yaşayabileceğini ancak bir çözümün her zaman mümkün olduğuna inanır.

İntiharı Önleme Çalışmalarında Psikoterapinin Temel İlkeleri

İntiharı düşündüren durumların, olayların veya rahatsızlıkların derinlemesine değerlendirilmesi,

Bireyin çıkış yolu bulabilmesini engelleyen düşünce hatalarının fark ettirilmesi,

Konuyla ilgili bilgilerin topluma aktarılması,

İntihar davranışı riski taşıyan bireylerle karşılaşabilecek meslek gruplarının bilgilendirilmesi (öğretmen, polis, din adamları),

Psikoterapi intiharı önlemede bireylere kattığı destekle ön sıralarda yer almaktadır. Bunların yanında intihara teşvik edici veya intihar davranışını kolaylaştırıcı eylemlerin veya maddelerin kontrol altına alınması intiharı önlemede büyük bir önem taşımaktadır (silah edinme, ilaçlara ulaşabilme).

Toplum bazında doğru bilgilendirme yapmak, insanları konuyla ilgili doğru yerlere yönlendirmek, meslek grupları olarak ortak çalışmalar yürütmek etkili bir intihar davranışını önleme çalışması olabilir.

İnsanların İntihar Davranışı Üzerine Doğru Bildiği Yanlışlar:

YANLIŞ

DOĞRU

İntihardan söz eden kişi intihar etmez.

İntihar eden kişilerin çoğu daha önce bundan bahsetmiştir.

Bir kişi kendini öldürmek istiyorsa onu engelleyemezsiniz.

Doğru bir müdahale ile intihar davranışı önlenebilir.

İntiharı bir kere deneyen tekrar yapar.

İntihar girişiminde bulunan kişilerin çoğu tekrar bir intihar girişiminde bulunmamıştır.

İntihar sadece şantaj için kullanılır.

İntihar bir yardım çağrısıdır.

İntihar ve planları hakkında konuşmak kişiye kendisini öldürme cesareti verir.

İntihar fikirlerini birisiyle paylaşan birey rahatlar ve sorununa çözüm bulmaya çalışır.

 

Toplum içinde söylenen bu tip yanlış bilgiler sorunların çözümsüz olduğu inancıyla birlikte insanları intihara daha çok sürükleyebilir. Bu sebeple toplum bazında doğru bilgilendirme yapılması kritik derecede önem taşır.

İntihar, geçici bir psikolojik krizdir ve intiharı önlemek gelen mesajları doğru değerlendirerek, doğru bilgilendirme ve yönlendirme ile mümkündür.

 

Psikolog Gonca BAĞLAR

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Gonca Bağlar

Etiketler
İntihar
Psk. Gonca Bağlar
Psk. Gonca Bağlar
Eskişehir - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube