Hafta hafta gebelik: 35. hafta

Hafta hafta gebelik: 35. hafta

Bebeğiniz nasıl gelişiyor?

Bebeğiniz, şu anda 45,7 cm üzerinde uzunluğa ve 2,400- 2.500 kilo ağırlığa sahiptir! Ve rahim içinde çok fazla hareket edebileceği alan kalmamış durumdadır. Bu nedenle belki artık takla atmayabilir ama hala net bir şekilde tekmelerini hissediyor olmalısınız. Bebeğinizin böbrekleri ve karaciğeri artık tamamen gelişmiştir. Temel fiziksel gelişiminin çoğu tamamlanmıştır ve sonraki birkaç haftayı daha da ağırlaşarak geçirecektir.

Sizin hayatınız nasıl değişiyor:

Rahminiz, artık göğüs kafesinize kadar ulaşmış durumda. Bu büyüklüğe erişen  rahminizin diğer iç organlarınıza baskısı nedeniyle, muhtemelen sık  sık tuvaleti ziyaret edip idrar yapmak zorunda kalmaktasınız ayrıca mide yanması ve  diğer sindirim sistemi rahatsızlıkları da olmakta.

Muhtemelen , bu haftadan itibaren doktorunuz sizi her hafta görmek isteyecektir. Gerekirse ultrasonografiye ek olarak , bebeğin kalp atımlarını ve sizin kasılmalarınızı gösteren NST ( Non Stres Test) çekilmesini isteyecek, belki de size bir vajinal muayene yaparak doğuma kısa bir sürenin kaldığı bu haftada bir enfeksiyonunuz olup olmadığını test edecek ve gerekirse tedavi edecek ve büyük ihtimalle eliyle bebek başının seviyesini, ve rahim ağzında yumuşama, açılma gibi belirtilerin olup olmadığını not edecektir.

Bu, aklınızdaki doğum şekliyle ilgili veya doğumla ilgili varsa tüm çekincelerinizi doktorunuzla paylaşmak için çok iyi bir haftadır. Birçok hamile bayan, olabilecek tüm durumlar hakkında doktorundan detaylı bilgi aldığında kendisini daha rahatlamış hisseder.

Doğum için hastaneye gitmek:

 Ne zaman hastaneye gitmeliyim ?

Bu konuyla ilgili olarak doktorunuzdan mutlaka görüşünü isteyin. Görüşler arasında ufak farklılıklar olabilmekle beraber, beliniz veya kasıklarınızda regli ağrısına benzer ağrılı kasılmalar düzenli olarak gelmeye başladı ise, özellikle kasılma sıklığı 10 dakikanın altına indi ve 2 saatir devam etmekte ise hastaneye gitmeniz önerilir. Ayrıca hafif bir sızıntı şeklinde dahi olsa da idrar kaçırmaya benzer bir hisle suyunuzun ( yani amnion sıvısının) geldiğinizi farkederseniz yine mutlaka doktorunuza haber vererek hastaneye gitme hazirlığına koyulun. Kanama, karnınızdaki kasılmaların hiç hafiflememesi ( devamlı olan bir ağrı), bebek hareketlerinde farkedeceğiniz bir anormallik ( azalma) de hastaneye gitme nedenleri arasındadır.

Hastaneye varınca ne yapmalıyım?

Önceden karar vermiş  ve daha önce ziyaret etmiş olduğunuz bir hastane mevcut ise, muhtemelen hastanenin  kadın hastalıkları ve doğum kliniğine,  acil servise veya doğumhaneye alınacaksınız. Oradaki mevcut sağlık personeli, başvurma yakınmanıza bağlı olarak sizi muayene ederek hastaneye doğum için yatış gerekliliği olup olmadığına karar verecek. Çok büyük ihtimalle daha önce bahsedilen Non Stres Test ( NST) cihazına bağlanıp kasılma sıklığınız ve şiddeti ve bebek kalp atımları kaydedilecek.  Doktorunuzun nihai değerlendirmesi sonucu hastaneye yatışınız kesinleşecek ve daha önceden karar verdiğiniz ( belki de veremeyip son ana bıraktığınız ) doğum şekli ile ilgili süreç başlayacak.

Hastaneye yatış gerçekleştiğinde  neler  olacak?

 Eğer vajinal ( normal) doğuma karar verdiyseniz bir ebe hemşire, giysilerinizi değiştirmenizi isteyecek, damar yolu açarak  sizden bazı testler için kan  örneği  alacak , isteğe bağlı olarak bir serum takılacak  ve sonra, tansiyon, ateş gibi değerlerinizi  kontrol edecek ve isteğe bağlı olarak barsak boşaltıcı lavman yapacaktır.  Muhtemelen fetal monitöre( NST çektirmek için daha önce de girdiğiniz elektronik cihaz) bağlanacaksınız ve sağlık personeli doğum eylemi sırasında bebeğinizin kalp atımlarını devamlı izleyecektir. Doktorunuz veya ilgili ebe hemşire size belli aralıklarla  vajinal muayene yaparak kayıt edecek ve doğum eyleminin nasıl ilerlediği konusunda sizinle bilgilerini paylaşacaklar. Eğer daha önceden karar verdiyeniz, epidural anestezi için hazırlıklara başlanacak. Eğer epidural anestezi ile ilgili çekinceleriniz / kararsızlığınız varsa hemşire veya doktorunuzdan sizi ilgili anestezi doktoruyla görüştürmesini isteyebilirsiniz.

Eğer sezaryenle doğuma karar  verildi ise ( önceden planlanmış bir sezaryen sözkonusu ise veya doğum eyleminin başlamasıyla ortaya çıkan bir gereklilik durumu var ise) süreç en kısa ve uygun zamanda sezaryen ameliyatına hazırlanmanız yönünde işleyecektir. ( Sezaryen operasyonu detayları  için bakınız 34. hafta)

Şiş ayakları rahatlatma  :

Mümkün olan her yerde, ayaklarınızı yukarıya kaldırın.

Otururken bacak bacak üstüne atmayın. Otururken bacaklarınızı sık sık uzatın: İlk önce topuklar olmak üzere bacağınızı uzatın ve baldır kaslarınızı gerdirmek için ayağınızı nazikçe kasın.

 Bileklerinizi döndürün ve ayak parmaklarınızı kımıldatın.

  Otururken ya da ayakta dururken düzenli olarak mola verin. Kısa bir yürüyüş yapmak, kan dolaşımınızı hızlandıracaktır.

 Şişkinliği taşımak üzere yayılan rahat ayakkabılar giyin.

 Bileklerinizin ya da baldırınızın çevresinde sıkı bantları olan çorapları ya da külotlu çorapları giymeyin. Bel hizasında hamilelik destek çoraplarını deneyin. Bunları sabah yataktan çıkmadan önce giyin ki kanınız bileklerinizde göllenmesin.

Bol bol su için. Bu , şaşırtıcı bir şekilde vücudunuzun daha az su tutmasına yardımcı olur.

Yüzünüzde şişkinlik ya da gözlerinizin çevresinde şişlik, ellerinizde hafif düzeyden fazla şişkinlik veya ayaklarınızda ya da bileklerinizde aşırı ve ani şişkinlik olduğunu fark ederseniz, mutlaka doktorunuzu arayın. Bu, ciddi bir durum niteliğindeki preeklampsi belirtisi olabilir.

Neden paytak paytak yürüyormuşum gibi geliyor?

Doğum tarihiniz yaklaştıkça, leğen ( pelvis) kemiğinizi oluşturan kemik yapılar arasındaki  kıkırdak ve bağ dokusu giderek yumuşar ve gevşer. Bu şekilde  bebeğinizin doğum kanalından daha kolay bir şekilde geçmesi mümkün olabilecektir.Bu değişiklikler, bazı hamile kadınların paytak paytak yürümesine neden olur. Bebeğinizin başının doğum kanalından aşağı  doğru inmesi de  paytak paytak yürümeye yol açabilir. 

 

 

 

 

 

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Deniz Gökalp

Op. Dr. Deniz GÖKALP KAYA, 8 Ağustos 1976 tarihinde İstanbul 'da doğmuştur. 1994 yılında İzmir Fen Lisesi'nden mezun olmuştur. Ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 2000 yılında tamamlamış ve tıp doktoru unvanı almıştır. 2004 yılında ise Ankara Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Hastanesi'nde ihtisasını tamamlayarak Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur. 2005 yılında Acıbadem Kadıköy Hastanesi Jinekoloji Ünitesi ve Tüp Bebek Merkezi'nde tam zamanlı olarak Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı unvanıyla görev yapmaya başlamıştır. 2006 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından verilen "Tüp Bebek ve Üremeye Yardımcı Teknikler" eğitimini tamamlamış ve sertifika sahibi olmuştur. Acıbadem Hastanesi Tüp Bebek Merkezi'nin 2007 yılında bir eğitim merkezi olduktan sonra kursiyer hekimlerin eğitiminde görev almıştır. ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Gebeliğin 35 haftasındaki gelişmeler
Op. Dr. Deniz Gökalp
Op. Dr. Deniz Gökalp
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube