Anksiyete (kaygı) yaklaşmakta olan tehlikeleri farketmemiz açısından çok önemli ve hayatın sağlıklı bir şekilde devamı için gerekli bir duygudur. Peki anksiyete bize ne zaman zarar vermeye başlar? Yaşadığımız anksiyete seviyesinden dolayı günlük işlerimizi yapamıyorsak, dikkatimizi istediğimiz duruma odaklayamıyorsak, anksiyetemiz hayatımıza ciddi anlamda engellemeler ve kısıtlamalar getirmişse o zaman anksiyete bozukluğundan söz edebiliriz.
Peki anksiyete bozukluğuyla nasıl başa çıkabiliriz? Anksiyete bozukluklarının tedavisinde bilişsel davranışçı psikoterapiler ve farmakoterapiler kullanılmaktadır. Bilişsel davranışçı psikoterapiler bireyde anksiyete bozukluğuna neden olan temel faktörleri ortadan kaldırarak kalıcı bir çözüm sağlarken, farmakoterapiler kişiyi ilaç tedavisi alırken iyi hissettirmekte, fakat ilaç tedavisi sona erince kişi de tekrar anksiyete bozukluğu oluşabilmektedir. Farmakoterapinin aynı zamanda yan etkileri de olduğundan bireyler genellikle ilaç tedavisini yarım bırakabilmektedir. Bu nedenle anksiyete bozukluklarıyla başa çıkabilmek için bir uzmandan psikoterapi alınması kişide hem kalıcı, hem de ilacın yan etkilerine maruz kalınmadan sağlıklı bir tedavi sağlayacaktır.
