Ozonun keşfi 1840 yılına uzanmasına rağmen, tıbbi kullanımı çok çabuk gerçekleşmiştir. Özellikle 2.Dünya savaşı sırasında askerlerin motivasyon ve direncini artırmak için rutin olarak kullanılmıştır. Günümüzde de birçok rahatsızlıkta, Tamamlayıcı Tedaviler ekolü içerisinde sıkça başvurulmaktadır. Ozon yüksek dozlarda toksit, öldürücü bir moleküldür. Bu yüzden ozonun doz ayarı çok önemlidir. Çünkü düşük dozlarda vücut için yararlı, çok önemli roller üstlenmektedir. Bağışıklık sistemini düzenleyici etkiye sahiptir. Bu özelliği ile Romatizmal Hastalıklar, Bel ve Boyun Fıtıkları, Fibromiyalji, Diyabet, Tansiyon, Kalp Hastalıkları, KOAH, Parkinson gibi kronik hastalıklarda en fazla yararı sağlamaktadır.
Ozon başlı başına bir tedavi olmamakla beraber, mevcut hastalıkta tedavi sürecini olumlu etkileyerek katkı vermektedir.
Ozon bir sihirli değnek değil fakat doğal bir tedavidir.
Vücutta enerji artışı sağlar. Adeta yasal bir dopingtir.
Bel ve boyun fıtıklarında tedavi edicidir.
Fibromiyalji hastalığının tedavi protokülünde olmazsa olmazıdır.
Grip, sinüzit gibi enfeksiyonlara karşı koruyucudur. Vücudun asker hücreleri olan akyuvarlara enerji akışı sağlayarak bağışıklık sistemini güçlendirir.
Kanser tedavisinde vücut direncini artırarak yardımcı olur.
Emziren annelerde süt kalitesini artırır.
Böbrek ve karaciğer hastalarında, yüksek olan kan değerlerini düşürür.
Diyabetli hastalarda insülin ihtiyacını azaltır ve kolesterolü düşürür. Ayrıca ozonla beraber kanın dokulara ulaştırdığı oksijen miktarı en üst seviyeye çıkar. Böylelikle bozulan doku beslenmesi düzelir.
Alerji, sivilce ve sedef hastalığında tedavi edicidir.
Romatoid Artrit ve Ankilozan Spondilit gibi Romatizmal Hastalıklarda bağışıklık sistemini güçlendirir.
Yorgunluk durumunda çok etkilidir. Yaşam kalitesini artırarak adeta bir detoks etkisi yapar.
Multiple Sklerozda(MS) yaşam kalitesini artırır.
Sporcularda laktik asiti düşürerek hızlı rahatlama sağlar.
Kısırlık tedavisinde sperm kalitesini artırır.
Ozon öyle ilginç bir maddedir ki, solunum yolu dışında, her türlü yöntemle uygulanabilir.
Ayrıca gebeler dışında herkese gönül rahatlığıyla yapılabilir.
Ozon tedavide üç şekilde kullanılabilir.
1)Majör Tedavi: Hastadan 100 cc kan alınıp, özel bir işlem ile ozonla zenginleştirip geri verme işlemidir.
2)Minör Tedavi: Özellikle Romatizmal Hastalıklar, kireçlenme, menisküs yırtıkları, Fibromiyalji, Bel ve Boyun fıtıklarında iğne ile ağrılı bölgelere ozon vermektir.
3)Ozon Aşısı: Hastanın 5 cc kanı alınarak, ozonla birlikte aşı gibi kalçadan iğne olarak yapılır. Özellikle grip gibi enfeksiyonlara yatkın bireylerde güvenle kullanılabilir.
Ayırıca PRP&Kök hücre tedavisi ve akupunktur ile birlikte kombine kullanılabilir.
Hastanın kendi kanını kullanarak yapılan bir tedavi olduğu için, hiçbir yan etkisi ve enfeksiyon riski yoktur.
Ozon tedavisi sırasında, antioksidan özelliğiyle bilinen C vitamini ve E vitaminini kesinlikle alınmaması gerekir. Çünkü oksidan bir madde olan ozonun etkilerini azaltır.
