Sinüsler nedir ve ne işe yararlar?

Sinüsler nedir ve ne işe yararlar?

İstanbul gibi havanın değişken olduğu yerlerde her zaman duyduğum şikayet "sinüzitim var" olmuştur. Peki bu kadar çok görülen bu yakınma ne anlama gelmektedir? 

Sinüslerimiz, başımızın ön tarafında bulunan ve burun içindeki hava yoluna direk komşuluğu olan içi hava dolu kemik boşluklardır. Erişkin bir insanda dört farklı anatomik yere yerleşmiş sinüs bulunur. Bunlar; alında frontal sinüs, göz etrafında ethmoid sinüs, her iki yanakta maksiler sinüs ve kafa tabanına yakın sfenoid sinüs olarak adlandırılırlar. Hepsi hemen hemen değişik anatomik şekillerde ve insandan insana değişmek üzere içi hava dolu kemiktten boşluklardır. Kemik yüzeylerini burun içindeki mukozaya benzer sekresyon yapabilen hareketli bir tabaka kaplar.

Sinüsler, üst solunum yollarının bir elemanı olduğu gibi aynı zamanda çok sayıda yoğun anatomik doku içeren başımızın daha hafif olmasını sağladıkları için içleri hava ile doludur. Bunu futbol topuna benzetebiliriz. Futbol topunun içini herhangi bir madde ile doldurursak çok ağır olacağı için işlevine uygun olmaz, sinüsleri de bu şekilde düşünebiliriz. Kısacası başımızın gövde üzerinde daha hafif olmasını sağlarlar. İçlerindeki epitelyum burun içi ile aynı karakterde olduğu ve devamlılık gösterdiği için işlevsel olarak da aynı vazifeyi görürüler. Bu yüzden üşüttüğümüzde, nezle veya grip gibi üst solunum yolları enfeksiyonu olduğumuzda sinüslerimizin içini döşeyen epitelyum da etkilenir. Aslında her nezle aynı zamanda bir sinüzittir. İşte bu yüzden "sinüzit oldum" cümlesini çok duyarız.

Eğer burun içinde kemik eğriliği (deviasyon), burun etleri şişmesi veya alerji gibi durumlar varsa bu bölgenin sinüsleri de içeren enfeksiyonları daha sık uzun süren ve sinüslerin burun içine açılan deliklerinin tıkanması ile kronik bir hal alırlar. Sinüslerini hepsinin bir delik bir kanal yada daha karmaşık anatomik çeşitlilik ile burun içine bağlantıları vardır. Her nefes alış verişimizde sinüslerin içindeki hava da hareket eder ve burun etleri ile birlikte akciğerlerimize giden havanın ısıtılıp, nemlenmesini sağlarlar. Yani bir çeşit klima gibi çalışırlar. Bu nedenle, bu hava dolu boşlukların hastalıklarında nefes alıp verme özelliğimiz de etkilenir.

Tamer Haliloğlu

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Öğr. Üyesi Tamer Haliloğlu

Yrd. Doç. Dr. Tamer Haliloğlu, Yunanistan’ın İskeçe kentine bağlı Kösehalli köyünde dünyaya geldi. 1970 yılında ailesi ile birlikte Türkiye’ye yerleşti. İlkokul eğitimine İzmit Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu’nda başladı, daha sonra Namık Kemal Orta Okulu’nu ve İzmit Lisesi’ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1987 yılında mezun olan Haliloğlu, hemen sonrasında İ. Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıklar Ana Bilim Dalı’nda Profesör Doktor Behbut Cevanşir’in ekibinde ihtisasa başladı ve 1993 senesinde Kulak Burun Boğaz Hastalıklar ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı oldu. 16 yıl Alman Hastanesi Kulak Burun Boğaz Departmanı’nda, 8 yıl SSK Okmeydanı Eğitim Hastanesi’nde Başasistan olarak çalıştı ve eş zamanlı olarak İ. Ü. İstanbul Tıp Fakültesi KBB Ana Bilim Dalında üst ihtisas yaptı.   Fulya’daki muayeneha ...

Etiketler
Burun eti
Dr. Öğr. Üyesi Tamer Haliloğlu
Dr. Öğr. Üyesi Tamer Haliloğlu
İstanbul - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube