Obezite cerrahisi kimlere yapılır sonuçları nasıldır

Obezite cerrahisi kimlere yapılır sonuçları nasıldır

Obezite Cerrahisi Kimlere Yapılır, Sonuçları Nasıldır:

Vücut kitle indeksi 35 kg/m2 ‘den yüksek olan kişiler ciddi obez olarak tanımlanmaktadır. Bu kişilerin toplumdaki oranı ABD’de %15 dolayındadır. Bu ölçütlerde VKİ kullanılmaktadır ve vücut kitle indeksi anlamına gelir (VKİ hesaplaması: ağırlık (kg)/kişinin boyunun karesi [kg/m2]).  Ülkemizde de TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) 2013 yılı raporlarına göre obezite oranı %30'un üzerinde, ciddi obezite oranı ise %17 civarındadır. Aşırı kilo kişilerin diyabet, hipertansiyon, inme, lipid metabolizması bozuklukları, metabolik sendrom, uyku apnesi, kanser, alkolik olmayan karaciğer yağlanması gibi bazı hastalıklara yakalanma riskini artırır.  Bunun önüne geçilebilmesi için diyet, tıbbi tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilmekte, ancak bireyler kilo vermede her zaman başarılı olamayabilmektedirler. Bu nedenle obezite cerrahisi ortaya çıkmış ve kilo vermede ve yukarıdaki ciddi hastalıkların önlenmesinde ya da ilerlemesinin durdurulmasında etkili olduğu kanıtlanmıştır. Tüp mide ya da mide by-pass ameliyatlarıyla hastalar ilk 6 ayda fazla kilolarının yaklaşık %50’sini vermektedirler. İlk 6 aydan sonra kilo verme yavaşlasa da 2 yıla kadar devam edebilmektedir.

Obezite cerrahisi olacak hastalarda şu ölçüt karşılanmış olmalıdır :

VKİ ≥ 40 kg/m 2

VKİ: 35–40 kg/m2 arası ve eşlik eden hastalıkları var ve obezite cerrahisinin bu hastalıkları düzeltmesi bekleniyorsa (burada kast edilen her hastalık değil, kilo fazlalığından doğan metabolik bozukluklar, kalp damar hastalıkları, ciddi eklem rahatsızlıkları ve obeziteyle ilişkili psikolojik problemlerdir).

Bu VKİ değerleri halen olan değerler olabilir, ya da hastanın geçmişte ulaştığı en yüksek VKİ değerleri olabilir. Tedaviyle cerrahi için gereken VKİ'nin altına düşülmüş olması, planlanan obezite cerrahisinin yapılması için engel değildir (yani hastanın VKİ'si ameliyat için gerekli olan 35 ya da 40 kg/m2 değerine ulaşmış, ancak daha sonra diyet yada başka tedavilerle daha aşağıya düşmüş, ancak tam tedavi edilememişse, yine de obezite cerrahisi yapılabilir).

Obezite ameliyatı yapılabilmesi için, uygun cerrahi ve/veya cerrahi olmayan tıbbi bakım ile hasta kilo kaybında başarısız olmalı, ya da kilo verdiği halde bunu uzun süre koruyamıyor olmalıdır.

Hastaların Ameliyat Öncesi Değerlendirilmesi:

Bu hastalar mutidisipliner bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. Ekipte laparoskopik ve obezite cerrahisinde deneyimli cerrah (ve cerrahi ekip), obezite yönetiminde deneyimli iç hastalıkları uzmanı, anesteziyoloji uzmanı, diyetisyen ve psikolog/psikiyatrist bulunmalıdır. Obezite cerrahisi yapılacak hastaların ameliyat öncesi değerlendirmeleri diğer herhangi bir büyük karın cerrahisi ameliyat öncesi değerlendirmesinden farklı değildir. Yapılacak tetkikler de aynıdır. Bu tür hastalarda ayrıca obezitenin birlikte getirdiği sorunlar nedeniyle ek değerlendirmeler gerekebilir, bunlar:

-solunum fonksiyonları ve uyku apnesi sendromu açısından değerlendirme

-metabolik ve endokrin bozukluklar (lipidler, TSH vb.)

-gastroözefageal bozukluklar (reflü, helikobakter pilori vb)

-kemik dansitesi ölçümü

-bazal enerji ölçümü

Obezite Cerrahisi ve Tip 2 Diyabet:

Tip 2 Diyabet geri dönüşü olan bir hastalık olarak görülmelidir. Obezite cerrahisinin Tip 2 Diyabetin ilerlemesinin durdurulması için yararlı olduğu kesinlikle gösterilmiştir.

Tip 2 Diyabette Obezite Cerrahisi Yapılmaması gereken özel durumlar:

Sekonder diyabet. Vücutta bulunan başka bir hastalık nedeniyle ortaya çıkan diyabet tipidir (Cushing sendromu, kistik fibroz, pankreatit, pankreas kanseri, hipertiroidi, akromegali gibi hastalıklar sekonder diyabete yol açabilir).

Antikorlar pozitif ise (anti-GAD ya da anti-ICA) ya da C-peptid < 1 ng/ml ise ya da karışık öğün testine cevapsızsa.

Obezite Cerrahisinin yapılmaması gereken durumlar:

Hastanın geçmişinde belirlenebilen bir tıbbi yönetim süresi olmaması.

Uzun süreli tıbbi takip ve tedaviye uyum sağlayamayacak hastalar.

Tedavi edilmemiş psikotik bozukluklar, ağır depresyon, kişilik ve yeme bozuklukları (obezitede deneyimli bir psikiyatrist tarafından özellikle önerilmezse).

Alkol ve/veya madde/ilaç bağımlılığı.

Kısa dönemde yaşamı tehdit eden hastalıklar.

Kendi kendine bakamayan ve uzun dönemde aile ya da sosyal desteği olmayan hastalar.

Obezite Cerrahisi Türleri:

Tüp mide (Sleeve gastrektomi)

Roux-Y gastrik by-pass

Mide kelepçesi

Duodenal switch

Biliyopankreatik diversiyon

Laparoskopik gastrik plikasyon (uzun dönem etkisi henüz kanıtlanmamış, midenin içe katlanması)

Ameliyat Sonrası Takip:

Hastalar ameliyat öncesi değerlendirmeyi yapan ekip tarafından takip edilirler. Hastalar aşamalı olarak öğünlerini ve miktarlarını artıracakları konusunda tekrar tekrar bilgilendirilmelidir. Metabolik ve beslenme açısından sık takip yapılmalı ve eksikliği saptanan mineral ve vitaminler ek olarak verilmelidir.

Tüp mide yada mide by-pass ameliyatlarıyla hastalar ilk 6 ayda fazla kilolarının yaklaşık %50’sini vermektedirler. İlk 6 aydan sonra kilo verme yavaşlasa da 2 yıla kadar devam edebilmektedir.

Cerrahi  tedavi ile Tip 2 Diyabette iyileşme sağlandığını söylemek için şunlar gerekir:

Ameliyat sonrası insülin dozu ameliyat öncesi dozun %25’ine ya da altına inmişse,

Ameliyat sonrası oral antidiyabetik dozu ameliyat öncesi dozun %50’ine ya da altına inmişse,

HbA1c’de ameliyat sonrası 3 ay içinde %0.5’ten fazla azalma ya da %7’nin altına düşme olursa,

Tip 2 Diyabeti olan hastalarda VKİ 30 ve üzerinde ve 35 kg/m2’nin altında ise obezite cerrahisi yapılabilir, çünkü Tip 2 Diyabetin ilerlemesinin durdurulması ya da iyileşmesi açısından obezite cerrahisinin faydası kanıtlanmıştır.

(Bu yazıda kullanılan VKİ (vücut kitle indeksi) hesaplaması: ağırlık (kg)/boyun karesi (kg/m2) )

(Yukarıdaki bilgiler Avrupa ve Amerika Obezite Cerrahisi Birlikleri tarafından kılavuzlarda sunulan 2013 ve sonrasında ait bilgilerdir) 

Bu makale 10 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Gülüm Altaca

Tıp Fakültesi: Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara, 1978-1984 Uzmanlık: Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Ankara, 1986-1991 Fellowship: Klinik abdominal multiorgan transplant ve hepatobiliyer cerrahi üst (üst ihtisas) ihtisası. ASTS (American Society of Transplant Surgeons) Approved, Clinical Multiorgan (liver, kidney, pancreas) Transplant Fellowship, The City University of New York, Mount Sinai School of Medicine, The Mount Sinai Medical Center, New York, NY, ABD, 2/1995-6/1997   Mezuniyet Sonrası Eğitim ve İş Deneyimi Pratisyen hekim (zorunlu hizmet), Balıkesir, 1984-1986 Genel Cerrahi Araştırma Görevlisi (asistanlık),  Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara, 1986-1991 Genel Cerrahi uzmanı, Ankara Numune Hastanesi, Ankara, 1991-1992 Genel ...

Etiketler
Obezite ve beslenme
Prof. Dr. Gülüm Altaca
Prof. Dr. Gülüm Altaca
İstanbul - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube