Mamografi korkusu

Mamografi korkusu

Erken tanı özellikle bazı kanserlerde yaşam kurtarır. Erken tanı için kullanabileceğimiz  yöntemler: mamografi, PSH ve smear gibi çok sınırlıdır. Kandan bakılan PSH ile prostat, smear testi ile rahim ağzı, mamografi ile de meme kanserine erken tanı koymak mümkündür.

Bu üç test PSH, smear ve mamografi, insan yaşamı ve insanlık için çok değerlidir; çünkü prostat kanseri erkeklerde, meme kanseri ve rahim ağzı kanseri kadınlarda çok sık görülen hastalıklardır. Her 3 kanser türü de hastaya erken tanı konduğunda tedaviye çok iyi cevap verir ve hastalıktan tam olarak kurtulma şansı vardır.

Tüm dünyada meme kanseri görülme sıklığı hızla artarken, buna karşılık meme kanserinden ölüm oranları mamografi sayesinde azalmaktadır. Mamografi, kadın sağlığı için bu kadar önemli iken 40 yaşın üzerinde kadınların ne kadarı mamografilerini çektirip, düzenli meme takiplerini yaptırıyordur dersiniz ? 

Meme kanser ile ilgili memekanseri.com.tr sitesindeki ankete oy veren yaklaşık 1040 kadının yarıdan fazlası hayatında hiç mamografi çektirmemiş. Ankette oy kullanan bu kadınlar, bilgisayar kullanabilen, internete giren ve meme kanseri konusunda bilgiye ihtiyaç duyup bu siteyi ulaşabilen kişilerdir. Tüm ülke genelinde kadın nüfusunu düşününce bu oran daha da yüksek olsa gerekir. Peki neden mamografi çektirmiyoruz ?

Başka bir anket sorusunda da kadınların neden mamografilerini çektirmedikleri sorulmuş ve altında seçebilecekleri şu dört seçenek sunulmuş:

1) Kötü bir şey çıkmasından korkuyorum,
2)Mamografi çekiminin ağrılı olmasından korkuyorum,
3)Nerede çektireceğimi bilemiyorum,
4)Mamografi çekimi pahalı olduğu için çektiremedim.

Kadınlar % 60 oranında korktuğu için mamografi çektirmediklerini söylemiş; korkanların da yarısı kötü bir şey çıkmasından diğer yarısı mamografi çekimi sırasında ağrı duymaktan korktuğunu belirtmiştir.
Mamografi korkusu, meme kanserine yakalanmaları halinde kadınların, erken tanı şansını yok eder. Biliyoruz ki artık, her 8 kadından birisi yaşamı boyunca meme kanserine yakalanacaktır. Düzenli mamografi yaptıranlar hastalığı yenerken geç evrede yakalananları kaybediyoruz. 

Meme kanseri ile ilgilenen bizler tüm kadınları bu konuda önce bilinçli sonra duyarlı olmaya çağırıyor; mamografinin ağrılı olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Buna karşılık kulaktan kulağa yayılan bir fısıltı gazetesi sürekli çalışıyor ve kadınlar arasında “mamografi çekimi çok ağrılıdır” mesajı yayıyor.

Eğer hemen adet öncesi dönemde mamografi çektirirseniz, mamografinizi çeken teknisyen de hoyrat davranırsa ağrı duyabilirsiniz.  Bu durum mamografi işleminin ağrılı olduğunu mu gösterir, yoksa sizin işleminizin ağrılı geçtiğini mi ?

Varsayalım kötü bir zamanlama ile adet öncesi mamografi çektirmek zorunda kaldınız,  analog bir cihaz ve kötü bir teknisyenin elinde memeleriniz iki plaka arasında fazlaca sıkıştı; canınız yandı. “Mamografi çekimi ağrılıdır…” diyen fısıltı gazetesine muhabir olmak diğerlerinin korkusunu arttırmak insani sorumluluk açısından bana yanlış geliyor. Böyle bir “uyarma gayretkeşliğinin” insanlığa faydası olmadığı gibi, bazı kadınların gerçek manada canını yakabileceğini unutmamak gerekir.

Mamografi tetkiki hayat kurtaran çok az tetkikten birisidir. Bulunduğu ve kullanıma girdiği günden beri meme kanserinden ölenlerin oranı sürekli azalmaktadır. Mamografiye hak ettiği değeri vermek sadece biz hekimlere değil aynı zamanda medyaya, sivil toplum kurumlarına ve herkese düşen sosyal bir sorumluluktur. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Hamdi Koçer

Çapa

Etiketler
Erken tanı
Op. Dr. Hamdi Koçer
Op. Dr. Hamdi Koçer
İstanbul - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube