Kadın ürolojisi ve idrar kaçırma

Kadın ürolojisi ve idrar kaçırma

Daha genç yaşlarda da görülmesine rağmen 60 yaş üzeri kadınların %35 inde yani üçte birinden fazlasında idrar kaçırma problemi söz konusudur. Kadınlarda idrar tutmaya yarayan kapak mekanizması (sfinkter diye tabir edilir) doğuştan erkeklere oranla daha zayıftır ve hamilelikler, doğumlar (özellikle zorlu doğumlar) ,kadın hastalıkları ameliyatları (jinekolojik ameliyatlar) ve yaşlanma gibi nedenlerle iyice zayıflayabilir ve sonucta idrar kaçırma oluşabilir, yani karın içinde basınç artışına neden olan (öksürme, ıkınma, gülme, ağır kaldırma)Stress Tip İdrar Kaçırma oluşabilir.

Hastalarımızı Doktora Getiren Sebep (Belirtiler) Nelerdir?

Öksürmek, gülmek, hızlı yürümek, hapşırmak, ağır kaldırmak ile damlamadan günde birkaç ped değiştirmeye kadar uzanabilen idrar kaçırma

Tıptaki İsmi Nedir?

Bu tip idrar kaçırma “stress tip idrar kaçırma” (SUI) diye ürolojide tanımlanır ve sağlıklı kadınlarda en çok karşılaştığımız idrar kaçırma tipidir.

Hangi Mekanizma İle Oluşur?

Yukardaki nedenlerle idrarı tutan kapak mekanizmasının dengesinin bozulması ve zayıflaması ile stabilitesinin bozulması daha oynak (labil) bir hal alması sonucu oluşur.

Nasıl teşhis (tanı) Konur?

Hasta ile ayrıntılı konuşmak, basit idrar tahlili ve gerekirse idrar kültürü ve en önemlisi tecrübeli bir Ürologun jinekolojik muayene yapması ile teşhis konur. 

Nasıl Tedavi Edilir?

Son yıllarda oluşan ilerlemelerle bu tip idrar kaçırmanın (stres ile idrar kaçırma) tedavisinde kullanılan ameliyatın esası zayıflayan ve dengesini (stabilitesini ) kaybeden idrar yolunun altına “Hamak” misali bir askı koyarak kapağı güçlendirmek ve dengeli (stabil) hale getirmektir. Bu ürolojide “TOT” diye adlandırılır.

Anestezi Gerekirmi? Ameliyat Sonrası Seyir Nasıl Olur?

Genel ya da bölgesel (yani belden aşağısını uyuşturarak ) anestezi ile yapılır. Ameliyattan sonra 3-4 saat içinde eve gidilebilir diyen meslektaşlarımız olsa da biz bu büyük tecrübemiz sonucu bu tip anestezi (genel yada bölgesel) alan hastalarımızı 24 saat hastanede gözetimimizde tutuyor ve ameliyat sonrası idrar yoluna koyduğumuz sondayı 24 saat sonra çıkarıp hastalarımızı evlerine gönderiyoruz. Bugüne kadar yaptığımız yüzlerce TOT ameliyatından hastalarımızın %98i kısa ve uzun dönemde bu tip idrar kaçırma ile karşılaşmamaktadır, yani tecrübemizle gelinen nokta %98 başarıdır. Ameliyat vagina içinden yapıldığı için sonrasında kesi olmadığı için hastalarımızın ağrı duyması söz konusu değildir ve ameliyat oldukları belli olmaz.

Ameliyat Başarısız Olursa Hastalar Nelerle Karşılaşır?

Tecrübeli bir cerrahın elinden çıkmayan ameliyattan sonra bazı sorunlar oluşabilir. Bunların en önemlisi idrarını hiç yapamamadır, böyle bir durumda yeniden çok kısa sürede ameliyatı tekrarlayıp koyulan “ Hamağı” kesmek gerekir, bazı hastalar da ameliyattan sonra idrarını yetiştirememe duygusu ve bazen bu yetiştirememe sonucu idrar kaçırma ile karşılaşırlar.

"Ameliyattan Sonra Stres Tip İdrar Kaçırmam Bitti Ama Yetiştirememe İle İdrar Kaçırıyorum"

Bu ya ameliyat öncesi cerrahın hastayı yeterli değerlendirememesi sonucu önceden mevcut olan yetiştirememe ile idrar kaçırma (Urge inkontinans diye tanımlanır ) yı görememesi ya da ameliyat sırasında koyulan “ Hamağın” basıncının iyi ayarlanamamasından kaynaklanır. 

Cerrahın Tecrübesinin Önemi

Deneyimli ürolog ameliyat öncesi yeterli değerlendirmeyle hastanın sadece “stres tip idrar kaçırmamı (gülme, öksürme, hapşırma) yoksa beraberinde urge inkontinans (yetiştirememe ile idrar kaçırma) da var mı bunu hemen anlar ve tedaviyi ona göre planlar. Ameliyat basit gibi görünse de ameliyatı yapacak cerrahın hastaya önceden jinekolojik muayene yapması ameliyat sırasında “idrar yolunun altına koyacağı Hamak ” basıncını doğru ayarlaması için çok önemlidir. Bunlar sağlanırsa ameliyat sonrası problem oluşmaz.

Aşırı Aktif Mesane

İdrarını Yetiştirememe Duygusu ve Bu Tarz İdrar Kaçırma

Bu aşırı aktif mesane diye adlandırılan tablonun en önemli belirtilerinden bazılarıdır. Ayrıca çok sık idrar gitme, sokak kapısına yaklaştıkca idrarının tutamama, musluk açıkken idrarını yetiştirememe duygusu da aşırı aktif mesane belirtileri arasındadır.

Kimlerde Ortaya ÇIkar?

kadınlarda daha fazla olmakla birlikte erkeklerde de görülür. Hayat kalitesini ileri derecede bozan ve en çok rastlanan 10 kronik (muzmin) hastalıktan biridir.

Sebep(ler) Nedir ve Neden Oluşur?

Erkek ve kadınlarda idrar yolu enfeksiyonları, idrar kesesi (mesane) taş(lar)ı ve mesane kanseri, erkeklerde prostat büyümesi, kadınlarda stres tip idrar kaçırma ameliyatı sonrası bu tip belirtilerle başlayabilir. Geçirilmiş beyin kanamaları, beyin damarlarının tıkanmaları sonrası başka hiçbir belirti vermeden böyle seyredebilir. Özellikle kadınlarda hiçbir sebep ortaya konmadan oluşabilir. 

Teşhis (Tanı) Nasıl Konur?

Hastaların şikayetlerinin ayrıntılı bir şekilde incelenmesi, idrar günlüğü, idrar tahlil ve kültürü, üriner sistem Ultrasonu ve gerekirse endoskopi (Mesaneye) ve ürodinami ile diğer nedenlerin ekarte edilmesi ile aşırı aktif mesane tanısı konur.

Nasıl Tedavi Edilir?

Kafein ihtiva eden kolalı içecekler, kahve, neskafe, çay, çikolata gibi yiyeceklerin alımının azaltılması ya da kesilmesi, zaman dilimli idrar alışkanlığı, bazı ilaçlar ile tedavi edilebilir.

Botox Tedavisi Nedir? Nasıl Uygulanır?

Sebebi ortaya konamayan aşırı aktif mesane hastalığı yukardaki önlemler ve ilaçlarla kontrol altına alınamaz ise Botox tedavisi denenebilir. Botox uygulandığı yerde sinirleri geçici olarak durdurmak seklinde çalışır.

Genel anestezi ya da bölgesel (belden uyuşturma diye bilinen) anestezi ile idrar kesesi duvarlarına Endoskopi (Sistoskopi) eşliğinde Botox maddesinin enjekte edilmesine dayanır.

Aşırı çalışmakta olan idrar kesesi (mesane) kaslarının bir kısmı geçici olarak durur ve sık idrar yapma, yetiştirememe duygusu, yetiştirememe duygusu ile idrar kaçırma şikayetleri 6-8 ay kontrol altına alınabilir.

 

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Tahir Karadeniz

Prof. Dr. Tahir KARADENİZ 1957 yılında Ankara'da dünyaya gelmiştir.Orta ve lise öğrenimini TED Ankara Maarif Koleji'nde tamamlamıştır.1975-1982 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimi aldıktan sonra 1984- 1989 yılları arasında  ihtisasını  İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı'nda tamamlamıştır. Mecburi hzimetini Kastamonu'da yaptıktan sonra Askerliğini Denizli Askeri Hastanesi'nde Üroloji Uzmanı, Tbp. Asteğmen olarak yapmıştır.1996 yılında "Üroloji Doçent" ünvanını almış; 1998 yılında Türkiye’de ilk ve tek yapılan ÖSYM’nin hazırladığı Klinik Şef Merkezi sınavını derece ile kazanıp çalıştığı "Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesine Üroloji Klinik Şefi (Direktörü) olmuştur. 2013 yılında Yeni Yüzyıl Üniversitesi'nde profesörlüğe atanmış ve hâlen Medicana International İs ...

Prof. Dr. Tahir Karadeniz
Prof. Dr. Tahir Karadeniz
İstanbul - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube