Dünyada tüm bilimsel alanlarda görülen gelişmeler ortodontik tedavilerde de kendini göstermektedir. Gerçekten de günümüzde ortodontik bozuklukların tedavisi için bir sınır kalmamıştır. Tüm ortodontik bozukluklar tedavi edilebilmekte, hastalar hem fonksiyon hemde estetik anlamda istedikleri seviyeye ulaşmaktadırlar.
Yakın bir zamana kadar ortodontik tedavilerin sadece çocuklara yapılabildiği bilgisi mevcuttu. Ancak teknolojik gelişmeler, ortodontik tedavilerin yaygınlaşması ve ortodontist sayısında görülen artışlar her yaş gurubuna ortodontik tedavilerin rahatlıkla yapılmasına imkan tanımıştır.
Günümüz Dünyasında insanlar sosyal - çalışma koşullarından dolayı estetiğe her geçen gün daha fazla önem göstermektedirler. Bu beklentiler ışığında, ortodontik tedavilerde de estetik yaklaşımlar hızla gelişmektedir. İlk zamanlarda metal braketlerin boyutlarının küçültülmesi, daha sonrasında porselen ve plastik braketlerin kullanılması ortodontide yerini almıştır. Ancak bu uygulamaların hiçbiri yeterli miktarda estetik olamamıştır.
Lingual teknik uygulamaları ise hastaları estetik açıdan tam anlamıyla memnun etmektedir. Hastalarda tatmin edici bir estetik görünüş kişilerin kendine olan özgüvenlerinde artış ve çevresiyle daha rahat bir etkileşime imkan tanımaktadır. Günümüzde birçok insan dişlerindeki çapraşıklıklardan, eğriliklerden, dişler arasındaki boşluklardan veya çene anomalilerinden dolayı rahatlıkla gülememektedirler. Bu da kişilerin toplum içindeki pozisyonlarını direkt olarak etkilemektedir. Birçok ortodonti hastası her ne kadar dişlerindeki bozukluktan şikayet etsede, ortodontik tedavi sırasında ağzında tellerin gözükmesini de istememektedir. Lingual teknik tüm bu olumsuzlukları bertaraf etmektedir.
Dişlerin iç taraflarına braketlerin yapıştırılmasıyla yapılan bu teknikte, hiçbir ortodontik tedavi malzemesi gözükmemektedir. Hastalar bir taraftan ortodontik tedavi yaptırırken diğer taraftan da günlük yaşamlarına rahatlıkla devam etmektedirler. Çevrelerinde hiç kimse herhangi bir tedavi gördüğünü fark etme den dişler düzelmekte ve hastaların kendileri dahil tüm çevreleri bu durumu şaşkınlıkla izlemektedirler.
