Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ve tedavisi neden önemlidir?

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ve tedavisi neden önemlidir?

1. DEHB’nin tedavisi ders başarısı açısından önemlidir:

DEHB olan çocuklar dikkatini sürdürmekte güçlük çektiklerinden öğretmenlerinin anlattığı konuları takip etmekte güçlük çekerler. Dersi derste öğrenmeleri güçleşir. Ev ödevlerini çoğu zaman eksik yazarlar ya da unuturlar. Dikkatsizlik hemen her yerde olduğundan ödevlerini tamamlarken çabuk sıkılırlar ve ödev yapmayı genellikle sevmezler. Sınavda, aceleci ve dikkatsiz tarzları soruları eksik okumalarına neden olur; sıkça işlem hataları yaparlar. Problemin gidiş yolunu bildikleri halde işlem hataları nedeniyle yanlış sonuçlara ulaşırlar. Bütün bunların sonucunda, ders başarısı düşer; üstelik çocuk dikkat sizlikle okuma hataları, acelecilik ve dürtüsellik nedeniyle var olan performansını da göstermekte güçlük çeker. Bir süre sonra, çocuk derslerini takip etmeye ve çalışmaya motivasyonunu yitirir. Çoğu zaman motivasyonsuzluk ve DEHB bir aradadır. Motivasyonsuzluk ders başarısını daha da düşürür. Ders başarısı düşen çocuk zamanla okuldan iyice soğur ve okuyarak meslek edinme şansı azalır.

2. DEHB’nin tedavisi akran, öğretmen ve aile ilişkileri bakımından önemlidir:

Her ne kadar DEHB olan çocuklar çoğu zaman girişken ve kolay ilişki kurabilen çocuklar olsalar da, sabırsız ve dürtüsel davranışları akran ilişkilerinde sorunlara neden olabilir. Dürtüselliklerinden dolayı sırasını beklemekteki güçlük, diğer çocukların oyunlarını ve konuşmalarını kesme ve kolayca sözel ya da fiziksel kavga etme gözlenir. Dikkatleri kısa süreli olduğundan, DEHB olan çocuklar sosyal ipuçlarını diğer çocuklar kadar iyi değerlendiremezler. Bu durum, sosyal ortamın ve iletişimin gerektirdiği şekilde davranamamaya neden olur. Çoğu zaman kurallara ve sosyal hiyerarşiye uymada güçlük çekerler. Sosyal ortamlarda daha “patronca” bir tutum sergileyebilirler. Her şeyin kendi istekleri doğrultusunda olması konusunda ısrarcı olabilirler. Sosyal olaylara aşırı tepki gösterebilirler. Reddedilmeleri veya diğer çocukların alaycı tarzları DEHB olan çocuklarda kolayca sözel veya fiziksel saldırıya neden olur. Bütün bunların sonucunda arkadaş, öğretmen ve aile ilişkilerinde bozulmalar gözlenir. Yapılan çalışmalarda DEHB olan çocukların daha az yakın arkadaşı olduğunu göstermiştir.

3. DEHB özgüveni azaltması ve diğer psikiyatrik sorunlarına yatkınlığı arttırması bakımından önemlidir:

Bu çocuklara hemen her yerde her zaman olumsuz uyarılarda bulunulur. DEHB olan bir çocukta ders başarısının düşmesi bir süre sonra sorgulamaya ve çeşitli yargılara neden olur: “Ben neden başarılı olamıyorum? Diğer çocuklar kadar çalışkan değilim. Diğer çocuklar kadar iyi değilim.”Olumsuz uyarılar kendine özgüvende azalmaya ve benlik algısında düşmeye neden olur ve zaman içinde depresyonun gelişmesi için zemin hazırlar. Depresyon olan bir çocukta madde kullanımı ve intihar girişimi daha yüksek oranlarda görülür. Olumsuz uyaranlar bir süre sonra çocukta karşı gelmelere yol açar. Karşı gelmeler iyi bir şekilde ele alınmazsa, basamak basamak okuldan kaçmaya, sokakta bir çete ile tanışmaya, sigara, alkol ya da diğer maddelerin kullanımına, suç işlemeye ve davranış bozukluklarına dönüşebilir (Şekil 1). Yapılan çalışmalarda DEHB olan kişilerin ileriki yaşantılarında suç işleme ve madde kullanmasının arttığını göstermiştir. Bazı araştırmalarda DEHB ile intihar girişimi arasında ilişki olduğu gösterilmiştir. Büyük ihtimalle bu ilişki DEHB’nin depresyon ve davranım bozukluğu gibi eş bozukluklara (komorbit bozukluklara) olan yatkınlığı arttırmasından ve bozukluğun doğasında bulunan dürtüsellikten kaynaklanmaktadır. DEHB tedavisinde kullanılan methylphenidate (Ritalin; Concerta; Medikinet) ile intihar arasında bir ilişki bulunmamıştır.

4. DEHB yaşam kalitesini ve anne babanın duygusal durumunu/mutluluğunu etkilemesi bakımından önemlidir.

Yapılan araştırmalarda DEHB’nin psikososyal alanı, özgüveni, özsaygıyı, duygusal tepkileri ve genel davranışları etkileyerek yaşam kalitesini azalttığı gösterilmiştir. DEHB olan çocuklar birçok aktiviteye ve hobiye heves etseler de, başladıkları bu etkinlikleri istikrarlı bir şekilde sürdürmeleri güç olabilir. Bu durum soysal, duygusal, özgüven gelişimlerini olumsuz etkiler. Üstelik DEHB sadece çocuğu değil anne babanın yaşantısını üzerine olumsuz etkileri vardır. Yapılan çalışmalarda anne babanın duygusal durumunu, mutluluğunu, kendi ihtiyaç ve zevklerine zaman ayırma fırsatlarını, anne babanın sosyal yaşantısını, yaşam kalitesini, aile aktivitelerini ve bütünlüğünü olumsuz etkilediği gösterilmiştir. Annelerin DEHB olan çocuklara karşı daha sınırlayıcı ve olumsuz tutumları olduğu, ancak sınırlayıcı tutumlarına karşın daha yetersiz kontrol becerilerinin olduğu tespit edilmiştir.

5. DEHB günlük yaşamı etkilemesi bakımından önemlidir:

DEHB olan bireylerin riskli aktivitelerde bulunması, dikkatsiz araba kullanımı ve kazalara maruz kalması daha sıktır. Örneğin araştırmalar DEHB olan genç sürücülerin 2 ile 4 kat daha fazla motorlu araç kazası yaptıklarını, 3 kat daha fazla yaralanma olduğunu ve 4 kat daha fazla bu kazalarda hata sahibi olduklarını göstermiştir. Ayrıca, ilerideki romantik ilişkilerinde ve evlilik yaşantılarında daha fazla sorun ve ayrılık yaşamaktadırlar. İş değiştirme, belli bir işte uzun süreli sebat gösterememe DEHB olan bireylerde daha fazla orandadır.

Sonuç olarak DEHB olan bir birey doğasında iyi niyetli, akıllı ve zeki olmasına karşın, sosyal, duygusal mesleki alanlarda, okul becerilerinde ya da günlük yaşamın bazı alanlarında sorunlar yaşamaktadır ve kendini olumlu yönde gerçekleştirmede güçlükleri olmaktadır.

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Özgür Yorbık

Prof. Dr. Özgür YORBIK, İzmir'de doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Çocuk Ve Ergen Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Anabilim dalında tamamlayarak Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzmanı Olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri'nde, Western Psychiatric Institute and Clinic, University of Pittsburg’da eğitim görmüştür. Daha sonra ülkesine geri dönüş yapmış ve GATA Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Doçent olmuştur. GATA’daki görevinden ayrıldıktan sonra profesör unvanını alarak, T.C. Üsküdar Üniversitesi Çocuk Gelişim Bölümü'nde ve T.C. Maltepe Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Anabilim Dalı'nda Bölüm Başkanı olarak görev yapmıştır. Çocu ...

Etiketler
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu
Prof. Dr. Özgür Yorbık
Prof. Dr. Özgür Yorbık
İstanbul - Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Facebook Twitter Instagram Youtube