Depresyon eski çağlardan beri bilinen bir hastalıktır. Günümüze duygudurum bozukluğu sınıflamasında yer alan depresyonun özelliklerini Yunanlı ve Romalı hekim ve filozoflar tarafından tanımlanmıştır. Tarihte daha çok mani ve melankoli olarak bilinmektedir. Depresyonda melankoli olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlama ondokuzuncu yüzyılın ortalarına kadar sürmüştür. Depresyon hakkında modern görüşlere Fransız ve Alman bilim adamlarının katkıları olmuştur.
Depresyonu; çökkün bir ruh hali, mutsuz, kararsız, isteksiz, yaşam çoşkusu ve enerjisi kalmamış, çaresizlik değersizlik hissi ve umutsuz bir ruh hali olarak tanımlanabilir. Gerçek anlamıyla bir beyin bozukluğudur. Depresyon hem bedenimizi, hemde düşünce, duygu ve davranışlarımızı olumsuz şekilde etkilemektedir.
Depresyon Türleri
Depresyonun birçok türü bulunmaktadır. Aşağıda depresyonun türleri maddeler şeklinde belirtilmiştir.
Majör depresyon,
Maskeli depresyon,
Atipik depresyon,
Melankolik depresyon,
http://www.zeyneppinar.com/
Reaktif depresyon,
Mevsimsel depresyon,
Çocuk ve gençlerde depresyon,
Yaşlıda ve menepoz sonrası depresyon,
Doğum sonu depresyonları,
Segonder depresyon,
Distimik bozukluk,
Majör Depresyon: Klinik depresyonda olarak tanımlanan majör depresyon kişinin günlük hayatını olumsuz bir şekilde etkilediği üzüntü, kederin hakim olduğu ruhsal bunalımdır. Majör depresyon; atakları uzun süren, tekrarlayan şiddetli fiziksel ve psikososyal yeti yitimine neden olan ağır bir hastalıktır. Bu belirtiler nedeniyle kişilerin yaşam kaliteleri olumsuz şekilde etkilenmektedir. Majör depresyonda diğer depresyon türlerine göre intihar riski daha yüksektir. Dolayısıyla hemen tedaviye geçilmesi son derece önemlidir.
Depresyon Belirtileri
DSM-IV’e (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) göre aşağıdaki 9 belirtiden en az 5′i aynı 2 haftalık süre içinde gösterirse depresyon tanısı konur. Tanı için çökkün ruh hali veya zevk alamama belirtilerinden en az birinin bulunması gerekmektedir.
Önceden yapılan işlerden ve aktivitelerden zevk almamak,
Gençlerde duygu değişiklikleri görülmesi, çabuk sinirlenmek,
Her gün sürekli kendini üzgün hissetmek, çökkünlük hali,
Uyku problemleri (çok uyuma, uyku arasında sık sık uyanma, uykusuzluk çekme ya da az uyuma),
Bir işe motive olamamak, dikkatin çabuk dağılması, huzursuzluk
Kendini işe yaramaz, değeri olmayan biri olarak görmek, ölmeyi düşünmek,
Vücudun işlevlerinin azalması, cinsel isteksizlik, yorgunluk hisleri,
Geçmişi ve geleceği düşündüğünde karamsar olmak, yaptıklarından kendini sorumlu tutmak,
İntihar düşüncesi veya planı
Bipolar Bozukluk: İki uçlu bozukluk denmektedir. Hasta zanan zaman manik epizod, zaman zaman depresyona girer. Bipolar depresyon, hastanın duygu durumu ani şekilde değişebilmektedir. Ya çok neşeli olur, ya da çok üzgün ve karamsar olur. Bu depresyon türünde de hastaların yaşam kaliteleri olumsuz etkilenmektedir. İntihar riski nedeniyle yakın takip edilmesi gerekmektedir.
Distimik Depresyon: En az 2 yıl süren, çok ağır olmayan çökkünlük belirtileri arasında uyku bozukluğu süregen mutsuzluk ve karamsarlık, halsizlik, istek ve ilgi azlığı, güvensizlik, süregen yakınmalar, sızlanmalar, değişik somatik belirtiler görülür. Genellikle genç yaşlarda başlar. Alkol madde eğilimi fazla sürekli mutsuz, karamsar, acı çekmeye eğilimli bir kişilik yapısı izlenimini vermesidir.
Epidemiyoloji
Depresyon yaşam boyu yaygınlığı %15’tir. Kadınlarda erkeklere oranla %10 daha fazla görüldüğü birçok çalışmayla ortaya çıkmıştır. Ortalama başlangıç yaşı 27’dir. Depresyon geçiren hastaların %9’da izleyen yıllarda manide görülür. Herhangi bir duygu durum bozukluğun yaşam boyu yaygınlığı %8’dir.
Depresyonun Nedenleri?
Monoamin kuramı
Norepinefrin
Serotonin
Dopamin
Adrenerjik kolinerjik denge hipotezi
Reseptör duyarlılığı değişiklikleri
NMDA sistemi
GABA sistemi
İkincil bilgi taşıyıcıları ile ilgili bozukluklar
Biyolojik ritim bozuklukları
Nöroendokrin nedenler
İmmünolojik nedenler
Serebrovasküler olaylar
Duyarlılaşma (kindling) görüşü
Genetik
Dinamik nedenler
Beck modeli
Öğrenilmiş çaresizlik modeli
Kişilik yapısı
Depresyonda İntihar Olasılığı
Başka ruhsal hastalığı olanlarda
Erkeklerde
Alkol ve diğer madde kullanım sorunları olanlarda
Önemli kayıp yaşayanlarda (sevilen birinin kaybı, iş kaybı, boşanma vb.) Sosyal desteklerin yetersiz olduğu olgularda
Emeklilik gibi önemli yaşam olayları yaşayanlarda
Bekarlarda, boşanmış olanlarda
Yaşam dönemlerinde değişiklikler
Daha önce intihar girişiminde bulunanlarda
İntihar tehdidinde bulunanlarda.
Organize intihar planı yapanlarda
Aynı anda medikal hastalığı olanlarda
Ağır bilişsel bozukluk gösterenlerde (düşünüp analiz etme, planlama, karar verme, uygulama)
Psikotik özellik gösterenler (gerçeği değerlendirme yetisi bozuk)
Önceden beyin hasarı olanlarda
Yaşlılarda olasılık daha fazladır
İntiharı Önlemek İçin İpuçları
Çaresizlik ve umutsuzluk gibi duyguların sık sık ifadesi
Bir insanın daha önceki davaranış biçiminden önemli ölçüde farklı davaranışların izlenmesi (dikkatli birinin düşüncesizce davranması gibi)
Ağır depresyon belirtileri (yemez, içmez, uyumaz, hareket etmez)
Beklenmeyen bir rahatlama gösterenler: Bu intihar için kararlılığın işareti sayılmaktadır.
Akraba ve yakınlardan uzaklaşma
Miras, yaşam sigortası vb. konularında konuşmalar
Vasiyetini yazma
Ölüm ve ölmekle ilgili konuşmalar
Klinik Gidiş ve Sonlanış
Olguların % 85-95 kadarı bilinen yöntemlerden yararlanır.
Tedavi edilmeyen olgularda doğal seyir 6-24 aydır.
Olguları % 50-70 kadarı yineler.
İlk ataktan sonra yineleme olasılığı % 50, 2. ataktan sonra % 70, 3. ataktan sonra %90 kadardır.
Erken başlayanlarda yineleme olasılığı yüksektir.
Depresyon Neden Hemen Tedavi Edilmelidir
Depresyon neden olduğu işlevsellikte çeşitli kayıplar ve intihar gibi doğurduğu ciddi sonuçlardan dolayı mümkün olduğunca erken bir şekilde tedavi edilmelidir. Tedavide amaç işgücü kaybının engellenmesi bireylerin iyilik hallerinin sağlanması ve korunmasının yanında ileride tekrarlanmasının da engellenmesidir. Depresyon için pek çok tedavi şekli bulunmaktadır. Bunlar tek başına da uygulanabildiği gibi birkaç tedavi yöntemi de bir arada kullanılabilmektedir.
Tedavi Yöntemleri
İlaç Tedavisi: Depresyonun etiyolojisine bakıldığında; var olan biyolojik yatkınlığın üzerine bir takım stres verici çeşitli yaşam olaylarının bu rahatsızlığı tetiklediği görüşü görülmektedir. Bu bakımdan biyoloji ve psikoloji birbirinden ayrı düşünülmemelidir. İlaç tedavisi ile bireylerin yoğun depresif durumunun geçip artık iyileşmek için çaba sarf edecek düzeye gelmesi ve iyilik halinin sürdürülmesi amaçlanır. Bu amaçla kullanılan ilaçlar antidepresanlardır. İlaçların etkisini göstermesi zaman alır, bu yüzden de etkili olup olmadığını anlamak için kullanımın ardında 4-8 hafta geçmesi beklenir. İlaçların nahoş yan etkilerine karşı vucut savunma geliştirir. Ağız kuruluğu, uyuklama, terleme, kabızlık vs. İlaçların yapısal çözümleri vardır.
Psikoterapi: Bazen tek başına da etkili olabilmekle birlikte bazı hastalarda ilaç tedavisi ile birlikte uygulanabilmektedir. Pek çok psikoterapi türü vardır ama bunlardan sadece bir tanesi için iyi gelir demek doğru değildir, pek çok yöntemin birlikte kullanılmasının gerektiği durumlar olabilmektedir. Son yıllarda etkisi daha çok bilinen yöntem ise bilişsel davranışçı terapilerdir. Burada bireylerin kendileri, diğerleri ve gelecek hakkındaki bakış açıları değerlendirilir. Kişinin depresif duygu yaşamasına neden olan otomatik düşünceleri, işlevsel olmayan sayıltıları ve çekirdek inançları ile çalışılır, bu düşüncelere alternatifler geliştirilir. Hasta ile terapistin işbirliğini gerektiren bir yöntemdir; çoğu zaman birlikte çalışılır ve yol alınır. Bunların yanında bireyler fiziksel egzersiz, beslenme düzeni gibi çeşitli fiziksel aktiviteler için de ve bir takım davranışsal değişiklikler için de teşvik edilir.
EKT ( Elektrokonvülsif tedavi): İntihar riski yüksek olan, başka yöntemlere yanıt alınamamış, ağır depresyon hastalarında kullanılan bir yöntemdir.
Fototerapi: Işık terapisi olarak da bilinmektedir. Depresyonun mevsimsel döngüler ile değişiklik gösteren tipinde yaygın olarak kullanılır. Gün ışığı ( parlak ışık) bireyin enerji düzeyi ve ruh haline etki edebilmektedir.
Depresyonun Sonuçları
Ölüm oranında artış
Fatal kaza olasılığında artış
İkincil hastalıklara bağlı ölümler
İntiharlar
İş kaybı, üretkenlik kaybı
İş ve okul performansında bozulma
Madde kötü kullanımı
Aile içi ilişkilerin bozulması
Fiziksel sağlığın bozulması
Başlangıç yaşı ortalama 27 ama her yaşta görülür. Majör Depresyonun öncü belirtileri endişe, uykusuzluk, üzüntü, düşüncelere dalıp gitme, sürekli aynı şeyleri düşünüp durmak.
Bipolar bozuklukta , her 5 olgudan 4 depresyonla başlar. Unipolar (majör) depresyondan, bipolar depresyon farklı.
Bipolar depresyon ergenlikte ortaya çıkar:
Ağır ve psikotik özellikler taşır
Psikomotor yavaşlama ve aşırı uyku
Ailede bipolar öyküsü
Antidepresan ilaçla hipomaniye dönüşür.
Tedavi edilmesse 6-24 ay sürer.
Depresyon %66 düzelir, %20-25 depresyon ? arası düzelir %5-6 tam depresyon 2 yıl sürer.
Dr.ZEYNEP PINAR
Psikolog Ali Turan Barniç