Damar tıkanması, daralması, büzüşmesi ve beyinde baloncuk ve beyin sapı kanaması, beyin sapı tümörü nedir ve bitkisel hayat ne demektir; evde bakım sistemlerine nasıl ulaşılır?

Damar tıkanması, daralması, büzüşmesi ve beyinde baloncuk ve beyin sapı kanaması, beyin sapı tümörü nedir ve bitkisel hayat ne demektir; evde bakım sistemlerine nasıl ulaşılır?

Beyin damarlarındaki daralmalar, tıkanmalar veya büzüşmeler sonucunda ortaya çıkan hastalıklar maalesef beyin ve sinir cerrahi hocalarının ameliyatla düzeltebildiği durumlar değildir. Vücudun başka yerlerinde, hatta boyunda bile bu tip hastalıklar ameliyatla düzeltilebilmekte iken; henüz beyin damarlarında benzer ameliyatlar yapılamamaktadır. Bu hastalar nöroloji hocaları tarafından ve ilaçlarla tedavi edilmekte, ardından hastanın rehabilitasyonuna ise fizik tedavi hocaları katkıda bulunmaktadır.

Beyinde baloncuk aslında doktorların anevrizma veya malformasyon dedikleri çok tehlikeli durumlardır. Kastedilen, beyin damarlarının üzerinde yer alan bir takım baloncuklar. Bu baloncukların duvarları, normal damara göre çok daha zayıf olduğu için; her an kanayabiliyorlar. Ani bir ıkınma veya hapşırma ile karın içindeki basıncın artması veya tansiyondaki ani bir yükselme bu riski arttırmaktadır. Yani bu hastalar adeta kafalarının içinde pimi çekilmiş bir el bombası ile dolaşmaktalar. Beyninde baloncuk yani anevrizma veya malformasyon olan hastaların beyin cerrahlarının önerilerine uyması şart. Bu tedavi önerisi kimi zaman ameliyat olabileceği gibi, kimi zaman da anjio ile uygulanan tıkama yöntemleri olabilir.

Beyin ile omuriliğin birbirine bağlandığı bölüm olan beyin sapı, sinir sisteminin tam ense kökümüze gelen kısmı oluyor. Buradan kol ve bacaklarımıza giden tüm sinirler geçtiği gibi; aynı bölümde nefes alıp vermemizi, kalbimizin atmasını sağlayan çok hayati merkezler de var. İşte böyle karmaşık bir bölgede olan kanamaların veya buraya yerleşmiş olan tümörlerin ne denli büyük risk taşıyacağı ortada iken; buralarda yapılacak ameliyatların, mutlaka çok deneyimli ellerde ve gelişmiş merkezlerde yapılması gerektiğini söylemeye bile gerek yok....

Koma adını verdiğimiz tabloda ise hastanın bilinci kapalıdır. Ancak bu bilinç kapalılığının da dereceleri vardır. İşte bu derecelerden biri olan bitkisel yaşamda, adından da anlaşılabileceği gibi; hastanın bir bitkiden farkı yoktur. Belki gözleri açıktır ama gözlerini istemli olarak hareket ettiremez, hiç ses çıkaramaz ve verilen hiçbir emre uyamaz.Tabii ki bu durumdaki bir koma hastasının aylarca hayatta tutulması çok zordur. Ancak bunu başarabilen çağdaş yoğun bakım merkezleri ve de deneyimli yoğun bakım hocaları artık ülkemizde de var. Burada vermek istediğim mesaj, çok sınırlı bir hasta grubunda da olsa; bazen hastaları bitkisel hayattan çıkarabilmenin, tabiri caizse uyandırmanın deneysel bir yolu olduğudur.

“Artık hastanız için bizim hastanemizde yapacak bir şey kalmadı, tedavisini bundan sonra evde sürdüreceksiniz” sözünü duyduğunuz zaman nasıl paniğe kapıldığınızı biliyorum. “Ben yoğun bakımda verilen tıbbi hizmeti evde nasıl karşılayacağım?” diye, en çok ta sevdiğiniz insanın sağlığı için endişelenmekte çok haklısınız. Ancak unutmayın ki, çoğu büyük şehrimizde artık bu hizmeti kimi zaman sosyal güvenlik kurumları aracılığı ile, kimi zaman da özel kuruluşlardan alabiliyorsunuz. Hatta hastanıza yoğun bakımdaki hizmetin hemen hemen aynısının verilmesi yanı sıra, rehabilitasyon hizmeti de verilebiliyor; yani hastanızın tekrar eski normal yaşantısına döndürülmesine yönelik olarak evde tedavi veren kurumlar da var. Ayrıca evde, siz bu bakımı sürdürmeye çalışırken; evinize gelen hekim ve yardımcı sağlık personeli ile söz konusu bakımı daha kaliteli ve daha bilinçli bir halde vermenize yardımcı olan kuruluşların varlığını da aklınızdan çıkarmayın.

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Semih Keskil

Prof. Dr. Semih KESKİL, 1960 yılında Ankara’da doğmuştur. Ankara Atatürk Anadolu Lisesi ve Ankara Fen Lisesi’nde lisans öncesi eğitimlerini bitirdikten sonra Türkiye altıncısı olarak Hacettepe Üniveristesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1984 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve 1991 yılında Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı olmuştur. Uzmanlık eğitimi sonrasında Mardin ve İzmit Devlet Hastaneleri'nde ve Mevki Askeri Hastanesi'nde görev yapmış olan Prof. Dr. Semih KESKİL, Ankara Trafik Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniği'nde çalışırken Anatomi dalında doktora eğitimini tamamlamıştır. Kendisi son yıllarda Türkiye’de en genç yaşta doçent olan beyin cerrahı unvanına sahiptir. Ayrıca, Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ve ardından Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakü ...

Etiketler
Damar tıkanması
Prof. Dr. Semih Keskil
Prof. Dr. Semih Keskil
Ankara - Beyin ve Sinir Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube