Botulinum toxin (botox) ile aşırı terleme tedavisi

Botulinum toxin (botox) ile aşırı terleme tedavisi

Aşırı terleme, ter bezlerinin aşırı çalışmasına bağlı olarak deri yüzeyine salgılanan ter miktarının artmasıdır. En sık, avuç içi, ayak tabanı ve koltuk altında görülür. Çocukluk dönemi dahil her yaşta görülebilmesi ile birlikte sosyal yaşantıda kişiye zor anlar yaşatabilen bir durumdur. Neden olarak olguların bir kısmında genetik geçiş söz konusu olabileceği gibi nadiren hipertiroidi ve şeker hastalığı gibi hastalıklara da bağlı olabilmektedir.

Tedavisinde, etkinliği kanıtlanmış iki yöntem bulunmaktadır :

1) İyontoforez

2) Botulinum Toxin (Botox®) enjeksiyonu

İyontoforez, ellere ve ayaklara özel ilaçlı bir su içerisinde düşük miliamperlik akımın uygulandığı bir işlemdir. Avuç içi ve ayak tabanı terlemelerinde kullanılmaktadır. Ter bezi kanallarında tıkanmaya neden olarak etki ettiği düşünülmektedir. Bir ay boyunca haftada üç ila beş gün yirmi dakika süre ile uygulanmaktadır. Terlemede azalma, bir iki hafta içinde başlar, birinci ayın sonunda istenilen etki hissedilir. Sonraki dönemde ayda bir kez tekrar etmek gerekmektedir. İyontoforez sırasında el ve ayaklarda, karıncalanma hissi, deride hafif kızarıklık görülebilmektedir. Bunlar, kısa sürede kendiliğinden düzelmektedir.

Botulinum toxin (Botox®), toprakta ve suda bulunan Clostridum botulinum adlı bakteriden elde edilen bir ilaçtır. Bu toksin, sinir uçlarında iletimi sağlayan maddelerin salınımını engelleyip sinirler ile sinirlerin ulaştığı organlar arasındaki iletimi durdurarak etkisini gösterir. Aşırı terleyen bölgedeki derinin içine çok ince uçlu iğnelerle uygulanmaktadır. Ter bezlerini uyaran sinir uçlarından uyarıcı madde salınmasına engel olarak etki göstermektedir. Uygulamadan üç gün sonra terlemede azalma görünmeye başlar. Beş ila yedinci günlerde terlemenin tamamına yakını kaybolur. Etki süresi kişiye göre değişmekle birlikte ortalama olarak altı ila sekiz ay arasında olmaktadır. Etki ortadan kalktığında tekrar uygulanmalıdır. Koltuk altı uygulamalarında, şiddetli olmayan bir ağrı hissedilir. Bu ağrı hissi uygulama öncesi, o bölgeye uygulanan bir krem ile azaltılabilmektedir. Avuç içi ve ayak tabanına yapılan enjeksiyonlar ise daha ağrılı olabilmektedir. Bu sebeple bu bölgelere ek olarak iğne ile uyuşturularak anestezi sağlanması gerekebilmektedir. Bilinen önemli bir yan etkisi yoktur. Enjeksiyon yerinde geçici morluklar görülebilmektedir. Gebeler, emziren anneler ve bazı kas-sinir hastalığı olanlar dışında herkese uygulanabilir. Bu yöntemlerden hangisinin uygulanacağına, muayene esnasında hastanın tercihleri ön planda tutularak karar verilmektedir.

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Türker Özyiğit

Op. Dr. M. Türker ÖZYİĞİT, 1974 yılında Kocaeli’nde doğmuştur. 1992 yılında İstanbul İSTEK Özel Kaşgarlı Mahmut Lisesi’nde lisans öncesi öğrenimini bitirmiştir. 1993 yılında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanarak tıp eğitimine başlamıştır. 1995-1996 yılları arasında Genetik Anabilim Dalı’nda deneysel bir çalışmada görev almış, 1996 yılında İspanya’ya giderek Hospital General “Gregorio Marańon”’da genel cerrahi stajı yapmış ve 2000 yılında tıp eğitimini tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. 1 yıl boyunca çeşitli özel kliniklerde pratisyen hekim olarak çalıştmasının ardından 2001 yılında İstanbul Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Dalı'nda ihtisasına başlamıştır. 2007 yılında Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı olmuştur. Uzmanlık eğitiminin hemen ardından Elazığ Asker Hastanes ...

Etiketler
Nörotoksin
Op. Dr. Türker Özyiğit
Op. Dr. Türker Özyiğit
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube