Beyin fıtığı, mega sisterna magna ve araknoid kist nedir?

Beyin fıtığı, mega sisterna magna ve araknoid kist nedir?

Beyin kapalı bir kutu içinde yerleşmiştir ve beynin bölümleri sağlam zar yapılar tarafından birbirinden ayrılmış durumdadır. Beyin ödemi olduğunda, yani beyin şiştiğinde beynin bazı kısımları fıtıklaşabilir. Beyin, bu kapalı kutunun en alt kısmındaki delikten çıkmaya kalkar, yani beyin sapı fıtığı olur. Ya da beynin bir bölümü şiştiği zaman bu bölümü sınırlayan kalın zarların altından çıkmaya, yani fıtıklaşmaya çalışır ve orta beyin fıtığı olur. Beyin fıtığının kendine özgü belirtileri ortaya çıktığı zaman, hastanın yaşamını kurtarmak için beyin cerrahları kimi zaman dekompresyon ameliyatı yaparlar; yani kafatasının bir bölümünü çıkarıp şişen beyine yer açmaya çalışırlar.

Sisterna magna ise, hepimizin beyninde bulunan içi su dolu aralıklardan birinin adıdır. Bu aralıklarda beyin omurilik sıvısı yani BOS dolaşmaktadır. Mega sisterna magna tabiri, bu aralıklardan birinin normalden daha geniş olması haline verilen isimdir. Sonuçta bu bir hastalık veya risk oluşturan durum değildir. Sadece kişisel bir farklılıktır. Yani benim burnumun daha büyük, abimin çenesinin daha sivri olması gibi basit bir farklılık. Bu tip ifadelerin tetkik sonuçlarında yer alması ise bu raporları yazan uzmanların, gördükleri tüm farklılıkları bildirmek zorunda olmasından kaynaklanır.

Araknoid kelimesi de beyni saran zarlardan birinin adıdır ve bu zarın lifleri arasında beyin omurilik sıvısı yani BOS dolanır. İşte bu sıvının dolanımı herhangi bir nedenle engellendiğinde o bölgede sıvıda bir göllenme, tıbbi adı ile bir kist oluşur. Nitekim beyin görüntüleme tetkiklerinde en sık rapor edilen durum, işte bu araknoid kistlerdir. Bu kistler bir tümör veya kötü huylu bir yapı değildir. Çoğu zaman bebeklikten beri orada duruyordur ve ileride de bir sorun çıkarmayacaktır. Ancak nadiren de olsa büyüdüklerinde ameliyat edilmeleri gerekebilir, bu yüzden de aralıklı yapılan tetkiklerle takip edilirler. Kimi zaman da, bir takım tümörlerden ayırt edilebilmeleri için daha detaylı tetkikler yapılması gerekebilir.

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Semih Keskil

Prof. Dr. Semih KESKİL, 1960 yılında Ankara’da doğmuştur. Ankara Atatürk Anadolu Lisesi ve Ankara Fen Lisesi’nde lisans öncesi eğitimlerini bitirdikten sonra Türkiye altıncısı olarak Hacettepe Üniveristesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1984 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve 1991 yılında Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı olmuştur. Uzmanlık eğitimi sonrasında Mardin ve İzmit Devlet Hastaneleri'nde ve Mevki Askeri Hastanesi'nde görev yapmış olan Prof. Dr. Semih KESKİL, Ankara Trafik Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniği'nde çalışırken Anatomi dalında doktora eğitimini tamamlamıştır. Kendisi son yıllarda Türkiye’de en genç yaşta doçent olan beyin cerrahı unvanına sahiptir. Ayrıca, Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ve ardından Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakü ...

Etiketler
Beyin fıtığı tedavisi
Prof. Dr. Semih Keskil
Prof. Dr. Semih Keskil
Ankara - Beyin ve Sinir Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube