Baş dönmesi –(vertigo) hakkında merak edilenler

Baş dönmesi –(vertigo) hakkında merak edilenler

Baş dönmesi  değişik derece ve tiplerde olabilen, ancak  ciddi olduğunda kişinin yaşam kalitesini tamamen bozan önemli bir  şikayettir. Öyle ki hastalar normale döndüklerinde dahi  tekrar baş dönmesi krizi geçirebilme endişesi taşırlar  ve normal hayatlarını idame ettirmekte zorlanırlar. Nedeni basit bir depresyondan, potansiyel olarak ciddi  bir hastalığa kadar değişir. Dolayısı ile baş dönmesi  tıpta birçok uzmanlık dalını kapsayabilir. Bu durumda hastalar hangi uzmana gideceklerine karar veremeyebilirler; nörolog?, dahiliye?, kulak burun boğaz?, psikiyatri?. Ancak,  baş dönmesi denince en az akla gelen  uzmanlık alanının  kulak burun boğaz olması ilginçtir. Denge organının iç kulakta yerleştiği düşünülürse, baş dönmesinin kulak burun boğazın temel konularından biri olduğunu benimsemek  mantıklı bir yoldur.

Denge sistemi vücudun yerçekimine rağmen dik durmasını ve vücut, baş ve çevrenin hareketine rağmen  cisimlerin gözümüzde sabit kalmasını, yani  düzgün görebilmeyi sağlar. Dolayısı ile insan yerçekimine,  kendisinin hareketine ve çevrenin hareketine rağmen  dengesini sağlayabilir. Bunları  üç ana  kaynaktan gelen bilgiler ile yapar. Bu kaynaklar;  kas - eklem - deriyi  kapsayan duyu sistemi,  görme organı  ve   iç kulakta yer alan  denge organıdır.  Bu kaynaklardan gelen bilgiler, beyin sapı  ve beyincikten geçerler ve  genel merkezi düzenleyiciler tarafından  bunlara cevap oluşturulur. Bu  cevap   vücut  duruşu ve  göz pozisyonunu ayarlayacak emirler şeklinde kaslara gider. İç kulaktaki denge organı   üç yarım daire kanalı ve  2 adet otolit organdan oluşur . Bunların içi özel bir sıvı ile doludur. Yarım daire kanalları başın rotasyon hareketlerine hassastırlar, otolit organlar ise  yerçekimi kuvveti ile uyarılırlar. Baş ve vücudun  hareketleri esnasında bu sıvı da hareket eder ve  sinir liflerinde  elektriksel uyarı oluşturularak bilgiler   merkeze taşınır. Denge merkezi, ayrıca  daha önce elde ettiği bilgileri de depolar, dolayısı ile bazı arızalar  depolanan bilgiler ile tamir olur. Böylece bir şekilde adaptasyon sağlanır.

Baş dönmesini tarif etmeye kalkarsak, çok zengin bir tarif listesine ulaşırız. Ancak  tarif  teşhise giden ilk yollardan biridir. Araştırmalar sonucunda baş dönmesi şekilleri ana hatlar ile şöyle özetlenmiştir. 

Dengesizlik  kişinin düşecek hissine kapılması,  hareketlerde ve dönmelerde yavaşlama, bacakları açarak yürümedir.
Başta boşluk hissi ani pozisyon değişikliklerinde  hastanın dengesini kaybetmesi,  kendini boşlukta hissetmesidir (damar problemlerinde görülebilir). Dizziness zeminin ve çevrenin kayma izlenimi, yani mekan orientasyonunun bozulmasıdır. Bu daha çok  beyinde veya göz organında  ve bazı dahiliyeyi ilgilendiren hastalıklarda görülebilir. Vertigo  eşyaların  kişinin çevresinde dönmesi, gözleri kapatınca kendisinin eşyaların çevresinde dönme hissidir. Yalancı yer değiştirme hissidir. Rotasyon belirten gerçek bir dönme hissidir. Bu şikayet özellikle kulak burun boğaz muayenesi gerektirir.

Rahatsızlık  kulak içi organlarında ise baş dönmesi çok şiddetli olur, mide bulantısı ve kusma eşlik eder. Denge sinirine doğru veya beyinde olursa baş dönmesinin şiddeti daha azdır.

Vertigo şikayeti  daha çok kulak içi  problemdir. Halbuki dizziness şikayeti   birçok  tıp dalını  dahil edebilir. Vertigo tedavi olduktan sonra bile kişilerde psikolojik  iz bırakır. Araba kullanma, tek başına sokağa çıkma gibi rutinlerinden korkar olurlar  ve  bu ciddi bir anksiyete başlangıcı oluşturabilir.

Sorgulama çok önemlidir ve elde edilen  bilgiler birçok testten daha değerlidir. Yaş? Başlama şekli; ani veya yavaş? Süresi? Belli aralıklar ile tekrarlaması? Bazı hareketler ile oluşması? Tetikleyen faktörler? Beraberinde işitme kaybı, kulakta uğultu gibi diğer  kulak semptomlarının bulunması? Tedavi altında olduğu başka bir hastalık? Devamlı kullandığı bir ilaç? Bağımlık? gibi…

Nistagmus  denge merkezinin uyarılması ile her iki gözde  siyah cisimcikte oluşan   ritmik  hareketlerdir.  Bu normal bir bulgu veya bir hastalık belirtisi olabilir. Tren yolculuğunda dışarı bakarken oluşan nistagmus normaldir çünkü,   hareket eden cismi izlemek için gözde ritmik hareketler oluşur.  Ancak baş dönmesi şikayetini  muayene ederken, kulak içi denge merkezinde veya beyindeki merkezlerde  hastalık var ise, aniden ortaya çıkar. Yönü, şekli, hızı incelenir ve sonuçlar  teşhiste oldukça önemlidir. Nistagmus   elektronistagmografi denilen bir alet ile de değerlendirilebilir.

Baş dönmeli hastaların  kulak burun boğaz dışında müracat ettikleri dallar, iç hastalıkları, nöroloji ve  psikiyatridir. İç hastalıklarında  muayene olan baş dönmeli hasta sayısı %15 civarındadır. Kalp ve damar  hastalıkları en çok baş dönmesi yapanlardır. Akut bir iskemik kalp hastalığı,  hipertansiyon, aritmi, hipotansiyon bunların arasındadır. Mide kanaması, anemi, kan şekerinin düşük veya yüksek  olması, tiroid  bezinin fonksiyon bozuklukları, elektrolit bozuklukları, kan yağlarının yüksek olması, ayrıca viral veya bakteriyel bazı hastalıklar ve  zatürre baş dönmesi yapabilir. Tansiyon düşürücü ilaçlar, insulin, ağızdan alınan şeker düşürücü ilaçlar, depresyon ve psikozu tedavi eden ilaçlar  ve bazı parkinson ilaçları da aynı şikayete neden olabilirler.

Psikiyatride depresyon, anksiyete, mani,  histeri, obsesif kompulsif hastalık,  somatizasyon, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı   gibi hastalıklar  aşırı kas gerilmesi ve beraberinde salgılanan bazı maddeler  nedeni ile baş dönmesi oluşturabilirler. 

Nörolojik nedenler en korkutucularıdır. Nörolojide mutlaka baş dönmesine eşlik eden bazı diğer şikayetler bulunur. Çift görme, geçici körlük,  yüzde karıncalanma,  kol ve bacaklarda karıncalanma,  kol ve bacaklarda kuvvet azalması, şuur kaybı, hafızada karışıklık, konuşma bozuklukları,  yutma bozuklukları, baş ağrısı  gibi… Nörolojik baş dönmesi daha az gürültülüdür, ancak şiddeti gittikçe artar ve sürekli bir hal alır. Baş dönmesi yapan bazı hastalıklar;  menenjit, ensefalit, beyin apsesi, beyin ve beyincik tümörleri,   boyun damar yetmezlikleri,  migren, epilepsi (sara hastalığı), beyin sapı enfarktüsü, beyincik ve beyin kanaması, damar  bozuklukları,  multiple skleroz…

Ayrıca, gözde katarakt ve glokom, hamilelik, menapoz, adet dönemi,  boyun travması,  ileri derecede boyun kireçlenmesi  baş dönmesi oluşturabilen ve diğer tıp dallarını ilgilendiren konulardır.

Kulağa bağlı baş dönmesi çok şiddetlidir ve vertigo olarak tarif edilir. Beraberinde mide bulantısı ve kusma, işitme kaybı, kulakta uğultu görülebilir. Tekrarlayan nöbetler halinde gelebilir. Baş hareketleri veya vücudun pozisyon değiştirme hareketleri ile kısa süreli oluşabilir.

Teşhiste  rutin kulak burun boğaz muayenesi, denge testleri, nistagmus incelemesi, işitme testleri  ve nörolojik muayene yapılır. Bazı kulak enfeksiyonlarının baş dönmesi  yapabilen komplikasyonları açısından kulak tomografisi ve tümör teşhisi için  MRI  istenebilir.

Kulakta ani başlayan vertigo nedenleri: Kulak enfeksiyonuna bağlı yarım daire kanallarının iltihabı, kulak ve denge sinirinin kaza nedeni ile kesilmesi, iç kulak sıvısı kaçağı, iç kulağı etkileyen bazı ilaçlar (gentamisin, streptomisin gibi.), kronik kulak enfeksiyonun beyin komplikasyonları (menenjit, beyin apsesi gibi), viral enfeksiyonlar sonrası görülen denge sinirinin iltihabıdır.

Giderek artan şiddette baş dönmesi ise   akustik nörinom dediğimiz denge sinirinin iç kulağı terk ettiği ve beyincik ile birleştiği köşede rastlanan köşe tümöründe ve yaşlılıkta görülür. Krizler halinde gelen vertigo ise   meniere  dediğimiz, iç kulak sıvısının artması ile oluşan, kulakta dolgunluk, geçici işitme kaybı yapan  ve bunları takiben baş dönmesi oluşan hastalıkta görülür. Orta kulakta kemikçiklerde kireçlenme oluşturan otoskleroz hastalığı da, iç kulağa ulaştığı zaman  baş dönmesi yapabilir.

Pozisyona bağlı iyi huylu ara sıra gelen vertigo hastalığında ise,  iç kulak denge organlarındaki  kristaller viral bir hastalık veya bir travma sonucu yer değiştirirler ve  baş ve vücudun ani hareketlerinde birkaç saniye süren şiddetli baş dönmeleri olur. Bu teşhiste hastalara belli manevralar  yaparak kristalleri yerlerine yerleştirmekteyiz. Belli bir yaşta diğer organlarımızın yaşlanması  gibi denge merkezimizde de yıpranma görülür, buna bağlı olarak dizziness ve hareket  zafiyeti  ortaya çıkar. Gençlikten itibaren spor yapmak, denge merkezimizi de güçlendirir. Bu hastalara çeşitli baş ve vücut hareketlerini kapsayan  rehabilitasyon programı uyguluyoruz.Baş dönmesi,  kulak burun boğaz polikliniklerinin  başvurma sıklığı açısından önde gelen şikayetleri  arasındadır. Bu,  çoğunlukla diğer tıp dalı uzmanlarının sevki, bazen de hastaların kendilerinin istemesi ile  gerçekleşmektedir. Baş dönmesi oluşturan hastalığın  teşhisine  giden en önemli adım, iyi bir sorgulama ve muayenedir. Bununla oluşacak ön tanı bizi diğer laboratuar tetkiklerine veya diğer uzmanlık dallarına yöneltir.

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Esra ERYAMAN

Etiketler
Kulak ici sivisi
Prof. Dr. Esra ERYAMAN
Prof. Dr. Esra ERYAMAN
İstanbul - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube