mrh.doktor bey yaşım 28 bir çoçuk annesiyim yaklasık 1senedir anksiyete bozuklugu yasıyorum.ilk zamanda 3-4ay sonra psikiyatri uzmanına gittim anksiyete bozuklugu dyerek 50mglık lustral verdi.ben 3 gün kullandım ve şiddetli uyusukluk başagrısı yapıyordum sonra kendı kendıme sılkelen noluyo sana dedım ilacı bıraktım tabiki şikayetlerden dolayı değil.araştırmalarıma göre içen insanlar faydasını görmediğini bir olayda tekrar başa döndüklerini yada bir ömür ilacla yaşıyorlar sonra kantoran cayını1 ay içtim aradan bir kaç ay gectı yine hafif ölüm korkularım basladı ama ilk gecirdiğim gibi değildi ben yıne kantaron cayı aldım yalnız 4 haftayı tamamlayamadım dıye aradan 2 hafta sonra tekrar basladım bu sekilde üçüncü kez bende ters tepti yani cay içtikten sonra yattığımda nefes alişverişlerim dahada şiddetliydi.şimdi aradan 4-5ay gecti cok sükür eskisinden ıyıyım ama geceleri ölüm korkum var tekrar kantoran cayı içsem sakıncası olurmu acaba.bana dogru olanı gösterirseniz sevinirim.iyigünler
merhaba Belgin hanım, size söylenen 'anksiyete bozukluğu' teşhisi genel bir tanım olup, bahsettiğiniz şikayetler daha çok 'panik bozukluğu' dediğimiz rahatsızlıkla alakalı gibi görünüyor. Panik bozukluğu yaşayan hastalar vücudun değişik yerlerinde olan hafif düzeyli belirtileri, tehlikeli bir durumun habercisi olarak algılarlar. Mesela, hafif bir kalp çarpıntısı yaşasalar, bunu kalp krizi ya da kalbin durması lehine yorumlarlar. Nefeslerinin biraz daraldığını düşündüklerinde artık nefes alamayacaklarını ve nefessizlikten ya da boğulma sebebiyle öleceklerine inanırlar. bir kaç parmaklarında hafif bir uyuşma olursa felç geçirme korkuları oluşur. Baş ağrısı biraz şiddetlenirse akıllarına beyin tümörü ya da beyin kanaması gelir. Benzer durumlar örnek verilebilir, hepsinde ortak nokta şudur: var olan belirtinin 'felaketin habercisi' olarak algılanması... Panik bozukluğunda ilaçlı tedavi öncelik teşkil etmez. Tedavi öncelikle 'psikoterapi' uygulanmasıdır. Psikoterapi deyince gözünüz korkmasın; uyutmak-hipnoz-çocukluğa götürmek gibi terapi yöntemleri artık bu rahatsızlıkta sık kullanılmıyor. Benim de uyguladığım terapi biçimi 'bilişsel davranışçı terapi ' olarak adlandırılıyor. Basitçe açıklarsak; hayatımızın kalitesini bozan düşünce ve duyguları anlayıp onları uygun metodlarla değiştirmek ya da geliştirmek yolu ile davranışlarımızı bize yararlı olacak şekle dönüştürmek. Panik bozukluğunda, rahatsızlığın süresi, geçmiş tedavi deneyimleri, kişinin tıbbi durumu, kişilik yapısı gib etkenlere göre değişmekle birlikte 2-4 seans arasında senaslar sonunda iyileşme yüksek oranda sağlanır. Sık olmasa da bazı durumlarda ilaç desteği de gerekebilir. Geçmiş olsun dileklerimle...