MERHABALAR-SAYGILAR........ İşyerimde önceleri kendime ait bir odam vardı ve çok huzurluydum. Sonra yer darlığından,odamdan çıkmam ve meslekdaşlarımın yanında kalmam söylenildi. Stresle artan bir hastalığım(VİTİLİGO)olduğunu,sağlık kurulu raporumla idareye bildirdim ve sağlıklı çalışabilme koşulları sağladığı için odamdan çıkarılmamamın önemini 4 dilekçe ile belirttim. SONUÇ:Odayı geç boşalttığım ve karara muhalefet ettiğim için ceza yazısı tutuşturuldu elime ve savunmam istenildi..... Herneyse....odamdan çıkmak ve 5 kişilik meslekdaş grubuna katılmak zorunda kaldım. Ne meslekdaşlar ama!.... Bakın neler yaşıyorum:Üçü kesinlikle selamsız-sabahsız giriyorlar odaya....birbirlerinin yüzüne candan,sıcak,güleryüzlü ve öpüşkenler...bana gelince,ben,görülmeyen,duyulmayan,kaale alınmayan insan konumundayım...aralarında gayet güzel sohbet ederler,bana gelince suratlar asılır ve tepkisiz kalınır.... Dayanamadım,birisine neden böyle yapıldığını sordum....Bana''sebebi var ama söylemek istemiyorum,vicdanım da çok rahat'' dedi.Odanın içinde istediği kişiyle konuşma hakkına saygı gösterilmesini istedi ve sonra da benim de eskiden hiçkimseyle konuşmadığımı (eskiden biraz sessizdim,yeni yeni sosyal oluyorum işteeee.....),şimdi de kendisinin aynı şekilde davranmak istediğini ve kendisine karışılmamasını söyledi...Tartışma büyüdü....Oysa ben,asla tartışmaları kaldırabilecek bir yapıda değilim...sesim titredi,gerildim ve ortam tatsızlaştı...Durumu idareyemi bildireyim,yönetimemi şikayet edeyim dedim.Tınmadılar ve idare ne yapabilir ki dediler...Sonra tartışmayı izleyen diğeri,onun yanında yer alıp,onun avukatlığını yaptı ve bir diğerini de uzaktan,başkasına benim psikolojimin bozuk olduğunu anlatırken yakaladım.... Kısacası bir çamurlama,dedikodu,dışlama,kenarda bırakma,birbirleriyle ve başkalarıyla çok iyi görünüp,beni yok sayma almış başını gidiyor...üstüne üstlük onlar tarafından susturuluyorum,38 yaşında bir bayan olarak,devlet dairesinde..... Bu negatiflik çok kararlı biçimde devam ediyor...Yaklaşmaya çekiniyorum artık...çünkü duyulmuyor-görülmüyorum...Azarlamalarından-terslemelerinden korkuyorum...Bir-iki çatlağın doldurmasıyla-alttan karıştırmasıyla,tezgahı,dümeniyle istenilmeyen-sevilmeyen vatandaş konumuna sokuluyorum.... Eğer çok lafazan,cadı,çevresi olan ve hakkını arayabilen bir tip olsaydım,bu nahoşlukların yerini SAYGI alırdıya.....Herneyse.... Yaşadıklarım ,idarenin,hiçkimsenin umrunda değil.... Ve bir çürük elma, bir sepet elmayı,çürütmeye yetiyor... Aynı odanın içinde,onlar,birbirleriyle muhabbet edip-gülerken ve ben kararlı bir şekilde dışarıda bırakılırken,onlar bu duruma zevkle bakarken ve benim psikolojim bozulurken NE YAPMALIYIM?...... Dayanamadım,senelik izne ayrıldım.....Yüzlerini dahi görmek istemiyorum bana onca yapılan çirkinliklerden sonra....Ne eski odamı geri veriyorlar ve ne de izin dönüşü rencide edici tutumlarında bir değişme olacak....İşyeri,buz etkisi yaratıyor üzerimde artık ve iznimin bitmesini onlar yüzünden hiç istemiyorum....Bana yapılan mobbingi ispatlamam da mümkün değil.....Önerileriniz için şimdiden TEŞEKKÜRLER...
sayın gül hanım, durumunuz sizin için olduğu kadar çalışma ortamı açısından da düşündürücü. tümüyle sizin içinde bulunduğunuz durum için kaygılandım. ilişkilierin bu noktaya gelmemesi gerekiyordu. ortamın yeniden düzenlenmesinde sizin yapacaklarınız sınırlı görünüyor. bu konuya eğilebilecek bu çevrede birileri olabilir mi? direktifler verilerek çözüm olamayacağına göre aynı ortamda ve bu insanların da sözünü dinleyebilecekleri birileri ortamı yumuşatabilirdi. ülkemizde ne yazık ki, böyle sorunlar kolaylıkla bireysel sorun gibi algılanmakta. bence kurumsal yönü ağır basıyor. tüm olumsuzluklar bir yana, sizin, yaşadığınız ortamda böylesine sorun yaşamamanız için kendinizi nasıl sakınabileceğiniz üzerinde düşünülmeli. saygılarımla, Prof. Dr. Hamdullah Aydın