Ümit bey merhaba. Öncelikle hastaların sorularını sabırla ve ilgiyle cevapladığınız için teşekkür ederim. Ben 24 yaşındayım ve uzun zamandır göz kuruluğu ile başım dertte. Buna ek olarak sol gözüm 5.25 derece, sağ gözüm 4.75 derece miyop. Her ikisinde de 1.5 derece astigmat mevcut. Dışarıda lens, evde gözlük kullanıyorum. Lensleri daima temiz tutmaya ve uzun süre takmamaya özen gösteriyorum, yıllardır lens kullanmama rağmen gözüm hiç mikrop kapmadı. Zaten işim gereği evden çalıştığım için evde sürekli gözlük takıyorum. Fakat son zamanlarda göz kuruluğu iyice rahatsız etmeye başladı. Kullandığım suni gözyaşı da etki etmiyor. Her gün kuruluk hissettikçe damlattığım damlaya rağmen kuruluk devam ediyor. Uyandığımda gözlerim acıyor ve göz kapaklarından resmen ses geliyor. Yıllık kontrole gittiğimde kuruluk doktorlar tarafından pek önemsenmedi, hepsi suni gözyaşı reçete ederek başka bir şeye gerek olmadığını söyledi. Yıllık kontrole yarın gideceğim fakat biraz endişeliyim. Dün sol göz kapağımda düşüklük olduğunu fark ettim, görebilmeniz için fotoğraf da attım. Göz kuruluğu yüzünden olduğunu düşünüyorum. Bazen yorgunluk dolayısıyla her iki göz kapağı da düşüyor, sonra geçiyordu. Şimdi tek taraflı oldu ve dünden beri aynı. Sizce ne yapabilirim? Buna nasıl bir çözüm bulmalı ve hangi yollara başvurmalıyım?
Arya hanım merhaba, Öncelikle gözünüzde fazla bir düşüklük bulunmuyor, dikkatle bakarsanız her iki gözünüzün kapak aralığının eşit olduğunu görebilirsiniz. İki gözün üst kapaklarının kıvrımları asimetrik görünüyor ve siz bunu zaman zaman daha fazla fark ediyor olabilirsiniz. Yorgunluk uykusuzluk ve sizin dediğiniz gibi göz kuruluğu bunu daha belirgin yapıyor olabilir. Kuru göz günümüzde oldukça yaygın bir durum. Çağımızın göz sorunlarından desek yeridir. Göz kuruluğu şikayetleri genelde iki gruba ayrılabilir. Birincisi gözyaşı üretim yetersizliği ve ikincisi gözyaşı stabilitesinin bozulması ve buharlaşmaya bağlı olarak ayrılabilir. Her iki durumun da çok sayıda nedeni olabilir. En sık ikinci grubu görüyoruz. Bu grup içinde göz yaşı buharlaşması oldukça yaygın ve gün içine uzun süreler, kitap, telefon, tablet, cep telefonu ve tv karşısında vakit geçirmeye bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Göz yaşı üretim eksikliğini de artık daha çok görür hale geldik ve romatizmal hastalıklar, diyabet, ağızdan alınan ilaçlar, beslenme bozuklukları, bazı göz damlaları ve göz yaşı bezi hastalıkları vs birçok nedene bağlı olabilir. Gözyaşının stabilitesinin bozulmasına bağlı gözyaşı kuruluğunun nedenlerinden birisi de kapak kenarı rahatsızlığı, gözkapağı içinde meibomian bezlerinin salgı yollarının tıkanmasına bağlı meibomian bezi hastalığıdır. Bazı hastalarda her iki duruma bağlı da göz yaşı kuruluğu tablosu mevcut olabilir. Siz de öncelikle hangi tablonun ağırlıklı olarak neden olduğunu anlamak gerekir. Göz yaşı değerlendirilirken baktığımız durumlar arasında meibomian bezi hastalığı olup olmadığı, kapak kenarı rahatsızlığı olup olmadığı, gözyaşı film tabakasının ne kadar süre stabil kaldığı, kornea yüzeyinde noktasal kurumalar olup olmadığı, ve gözyaşı üretiminin eksik olup olmadığının test edilmesi yer alır. Altta yatan nedene ve kuru gözün ciddiyetine bağlı olarak aşama aşama tedavi seçenekleri uygulamaya konur. Tedavinin en basit yolu olarak suni gözyaşı damlalarının 2 saat aralar ile damlatılması, gece uyumadan önce göz yaşı jeli kullanımı, gereğinde siklosporin içeren göz damlalarının kullanılması, ve gerekiyorsa E vitamini ve Koenzim Q10 içeren damlalar kullanılması sayılabilir. Bazen göz yaşı damlalarının içerikleri farklı olanları denenebilir. Ciddi kuru gözde kandan hazırlanan otolog serum da faydalı olmaktadır. Yakın gelecekte yeni kullanıma girecekler damlalar da bulunmaktadır. Ayrıca ağızdan alınan bazı vitaminler-anti oksidanlar, omega-3 ve laktoferrin gibi preparatlar da faydalı olabilir. Daha ciddi durumlarda gözyaşı kanalının giriş yerine tıkaç koyabilmekteyiz. Göz kuruluğunuz kapak kenarı hastalığı (blefarit) veya mebomian bezi hastalığına bağlı ise buna bağlı tedaviler yapılabilir. Bunun için göz muayenesinde bu tablolar değerlendirilmelidir. Eğer mevcut ise kapak kenarı için tedavi ve IPL tedavisi düşünülebilir. Ayrıca bulunduğunuz ortamın daha nemli olması, dijital ekran sürenizi kısaltmanız, uyku düzenine dikkat etmek, göz kapaklarına periyodik sıcak masaj uygulamak gibi noktaları da akılda tutunuz. Kafanızı karıştırmadan çok kısaca özetlemeye çalıştığım bu bilgilerden de anlayacağınız üzere sizde detaylı bir göz muayenesi ile sorunun kaynağı anlaşılmalı ve adım adım tedavi seçenekleri uygulanmaya konulmalıdır. Endişe etmeyiniz ve doktorunuzun muayene bulgularına göre adım adım tedavi basamaklarını uygulayınız. Geçmiş olsun dileklerimle.