Cevap için çok teşekkür ederim sayın hocam. Sağolun,var olun. Allopurinol, gerçekten garip bir molekül. Bu etken maddenin kalp ve damar hastalıklarından, diyabetin komplikasyonlarından falan koruduğunu gösteren çalışmalar da var.. Tam tersi sonuçlar veren çalışmalar da var. Bir çalışma siyah diyorsa, diğer çalışma beyaz diyor. Eski bir ilaç olduğu ve patent süresi dolduğu için febuxostat gibi rakip moleküller yüceltilirken, allopurinol karalanıyor sanki. Kasitli olarak. Açıkçası ilaç bana iyi geliyor.Ağrılarımı ve ataklarımı azaltıyor. Kendimi daha iyi hissettiriyor. Ancak işte bilhassa Asyalı denekler üzerinde yapılan çalışmalarda, mesane kanseri ile allopurinol arasında bağlantı kurulunca tereddüt ettim. Öte yandan Finlandiya'da yapılan bir çalışmada ise allopurinolün, prostat kanseri riskini azalttığı gösterilmiş. Yani görüldüğü gibi her çalışmada farklı bir netice ortaya çıkıyor. FDA gibi sağlık otoriteleri herhalde ciddi bir risk görseler insanları uyarırlar. Öyle tahmin ediyorum. Acaba bu durumun deneklerin mensup olduğu ırk, hastalıklar, cinsiyet, genetik özellikler, yaş gibi faktörler ile alakası var mıdır? Neden bu kadar zıt sonuçlar ortaya çıkıyor? Değerli vaktinizi ayırıp cevap verirseniz çok memnun olurum. Şimdiden teşekkür ederim.
Yaşar bey merhaba, Klinik ilaç çalışmalarının sonuçlarını etkileyen çok sayıda faktör bulunmaktadır. Klinik kararınız verilirken bunlar değerlendiriliyor. İlaç size iyi geliyor. Kaldı ki biz farmakogenetik olarak Asyalı olarak gruplanmıyoruz. Tedavinize hekiminiz kontrolünde devam etmenizi öneririm. İyi günler