bi hastaya pet yapılmasını sakıncalı buluyorsunuz da ameliyatla kanser hücr

Mehmet bey, PET konusuna açıklık getirmeye çalışayım. Söylemek istediğim şey şudur, PET hastalar ameliyata hazırlanırken her hastaya istenen, sıradan bir tetkik değildir. Gerekli görülürse tabii ki yaptırılır. Ancak hastaya daha az zararı olan tetkikler ile karar verilebilmiş ise, istenilen bilgiler elde edilmiş ise bu durumda PET istemek doğru değildir. Aksi halde tümör hastalarının hepsine ameliyat öncesi başka hiçbir tetkik yapmadan PET yapılması gibi bir durum ortaya çıkar. O zaman ultrasonografi, tomografi, düz grafileri gündemden çıkarmamız gerekir, hiçbir klinikte ne böyle bir uygulama var, ne de böyle bir bilimsel veri var. Bizim fakültemizde de pek çok cerrahi bölümde çok sayıda tümör ameliyatları yapılıyor. Uygulama hep küçükten büyüğe doğrudur, gerekirse, yeterince izah edilemeyen bir durum varsa, veya tetkikler arasında uyumsuzluk varsa daha ileri tetkikler yapılabilir. Kaldı ki tüm teknolojik ilerlemelere rağmen hiçbir tanı yönteminin değeri (PET dahil) %100 değildir. Bütün ileri tetkikler reğmen, PET e rağmen hastaların tümörlerinin görülemediği bazı vakalara tanı amacıyla ameliyat yapılabilmektedir. Gerçek, birebir durum ancak ameliyatta ortaya çıkmaktadır. Bazen çıkmaz gibi düşünülen bir tümör ameliyatta tahmin edilenden daha küçük çıkmakta etrafa fazla yayılmadığı görülmekte ve milim milim gidilerek tümör çıkartılabilmektedir. Bazen de tersi durumlarla karşılaşıyoruz, filmlerde kolay gibi görünen bir kitlenin çıkartılamadığı oluyor, veya tek görülen bir kitleden başka kitleler tespit ediliyor. Bu sadece bizim kliniğimiz için değil tümör cerrahisi ile uğraşan tüm ekiplerin karşılaşabileceği bir durumdur. Bu hastamızda ameliyat öncesi tetkikler ile bir eksikliğimizin olduğunu sanmıyorum, ancak siz bir eleştiri yapıyorsunuz, buna göre benim tekrar tekrar hastanın durumunu gözden geçirmem gerekiyor. Gerçekten bir eksiğimiz olmuş mu? Size şöyle bir bilgi vermek istiyorum, bizim yıllardan beri her Salı sabahı toplanan bir konseyimiz vardır. Bu konseyde bazılarını mutlaka tanıdığınız değişik bölümlerden hocalar yer alır. Gastroenteroloji, patoloji, radyoloji, nükleer tıp (PET çekiminin yapıldığı bölüm), medikal onkoloji, radyasyon onkolojisi ve gerekiyorsa ilgili diğer bölümlerin hocaları bu konseyde tümörlü hastaları ameliyat öncesi (hangi işlemler yapılsın, ameliyatta neler yapılabilir vs) veya ameliyat sonrası (ışın verilsin mi, kür alsın mı vs) konuşur, tartışır, bilgilerimizi birleştirmeye çalışırız. Bazen Salı günü haricinde de kritik hastalar için bir araya gelir hasta için en uygun kararları almaya çalışırız. İnanın bazen bir hastayı ameliyatta harcanan süreden daha faza tartıştığımız olur. Ben bilgisayardan hastanın dosya bilgilerine ulaşamadım. Hastayı özellikle nükleer tıp uzmanı arkadaşlarla görüşeceğim, ancak sanırım ya dosya numarasında ya da tam isimde bir eksiklik veya yanlışlık var. Bana hastanın dosya numarasını veya belki iki isimli ise ve bilgisayarda çıkmıyorsa, bilgiyi gönderebilirseniz konuyu bilimsel olarak arkadaşlarla görüşeceğim. Mehmet bey, maalesef tümörlü hastalarımızın önemli bir kısmı çok gecikiyor. Mide kanserlerinde ileri ülkelerde hastayı erken tanıma yüzdesi %40 lar civarında iken ülkemizde bu oran %5 bile değildir. Bu tümörlü hastalar için hayati öneme sahip en önemli konudur. Hastaların önemli bir kısmı tedavi edilmesi gereken yıllarını evinde veya değişik yerlerde geçiriyor ve bize ciddi gecikmelerle geliyor. Bu gecikme nedeniyle hastalar tedavi şanslarının önemli bir kısmını yitiriyorlar. Bu durumda son bir gayret ile ancak hastanın acil durumlarına çare arayışları içine giriyoruz. Hasta bilgilerine ulaştığımda size daha sağlıklı bilgi aktaracağım.