bi hastaya pet yapamdan 31yıllık deneyımıne guvenerek alelacele amelıyata

Öykü hanım, sorunuz için çok teşekkür ederim. Bu konular hem yurt içi hem yurt dışı cerrahi kongrelerde gündeme gelmektedir. Ayrıca bölüm içi yapılan ve pek çok değişik klinikten hocaların katıldığı haftalık toplantılarda da sıklıkla konuşulmaktadır. PET basit, sıradan her hastaya her zaman uygulanabilecek bir tanı yöntemi değildir. hastalara önce daha kolay, daha basit, yan tesiri daha az olan yöntemler uygulanmaktadır. Ultrasonografi, basit grafiler, gibi. Bundan sonra tomografi gelir. Bunlardan sonuç alınamazsa, arada kalınan durumlar varsa daha komplike olanlara geçilir ve PET çekilebilir. Yıllarca çok sık tomografiler çekildi, son zamanlarda tomografilerin kanseri tetikleyebileceği konuşulmaya başlandı, hastalata tomografi isterken bile çekinmeye başladık. Bu tip ileri işlemlerde hastalar radyasyon veya nükleer maddeler aldıkları için yapılan her işlemin az veya çok bazı yan etklieri olabiliyor. Bu nedenle tetkik isterken de dikkatli olmak gerekiyor. Radyologlar kontrastlı tomografi ile karın içi organlar hakkında ameliyat öncesi yeterli bilgi edindiklerini belirtmektedirler, klinik pratiğimizde de bunun doğru olduğunu görüyoruz. Radyologlar diğer tanı yöntemlerinde bir eksiklik görürlerse veya tanıda bir eksiklik olursa PET önerebilirler. Ayrıca PET te %100 sonuç veren bir yöntem değildir, eksik kaldığı yanıldığı durumlar vardır. Şunu da özellikle belirtmek istiyorum, hangi tanı yöntemi olursa olsun malesef yanılma payları vardır. Bazen ameliyat öncesi tetkikler ile ameliyat bulguları arasında farklı görüntülerin olduğunu tespit ediyoruz. Yani gerçek durum ancak ameliyat ile ortaya çıkıyor. İyi akşamlar..