Merhaba Vildan Hanım. Benim şikayetim: Saçımda(belli bölgelerde,özellikle favori,alnımın hemen saçlarla birleştiği kısımlarda) kulakta,kulak arkasında, alnımın burunla birleştiği kısmın kenarlarında, göğüste (göğüs kıllarının arasında) sürekli kızarıklık ve kaşıntı oluyor. İnanılmaz kaşınıyor. Kepek gibi ama iri iri pullu döküntüler oluyor. Daha önce bir kaç yıl önce gittiğim hekim kan ve idrar tahlillerin temiz olduğunu hap ve krem vermişti ama etkili olmadı. Sonra tavsiye üzerine elocon pomat kullandım. Elocon pomatı az miktarda kullanınca bir haftalık bir rahatlama söz konusu ancak kalıcı bir çözüm olmuyor. Kesin çözüm olabilir mi? yardımcı olursanız sevinirim. şimdiden teşekkürler?Ayrıca elocon pomat sürekli kullanmak zararlı mı? Saçlar özellikle akşamları çok kaşınıyor. Sivilcelerde oluşuyor saçta.. tekrar teşekkürler..
Merhaba Bahsettiğiniz sorunlar daha çok seboreik dermatitle uyumlu görünüyor.Bugün benzer bir soruyu başka bir hastam daha sorduğu için ona yazdığım cevabın aynını size de ekledim. Seboreik dermatit tedavi edilebilir bir deri hastalığıdır. Seboreik dermatit bulaşıcı değildir, kötü huylu değildir ve beslenmeyle fazla ilgisi yoktur. Cildin Aşırı yağlanma ve yağ bezi sayısının en çok bulunduğu alanlardaki iltihaplanmasına seboreik dermatit denir. Genellikle derinin yağlanan alanlarında yerleşen, fakat kesin nedeni belli olmayan kaşıntılı bir hastalıktır. Toplumdaki sıklığı %1-3 gibidir. Bu durum en çok baş derisinde, burun kenarlarında, kaşlarda, göz kapaklarında, kulak arkasında ve göğüs ortasında görülür. Bu alanlara göbek (göbek deliği), koltuk altı, göğüsler ve kasık da eklenebilir. Bu durumdan etkilenen alanlarda kızarıklık ile sarımtırak bir kepeklenme ve yağlanma görülür. Genellikle hafif bir kaşınma yapar. Baş derisinde olursa kızarıklık olmadan gelişen kuru kepeklerle olur. Deride iltihaplanma yoktur. Aşırı yağlanmada ise deride fazla yağlılık görülür. Özellikle baş derisi ve yüz kısmında olur. Kırmızılık ya da deride kepeklenme yoktur. Aşırı yağlanmanın bir sonraki boyutu ise seboreik dermatittir. Seboreik dermatitte hem kızarıklık, hem yağlanma hem de kepeklenme görülür. Yüz yerleşiminde kırmızı zeminde, daha ince kepekler vardır. Kaş içleri, burun, yanaklar en sık tutulan alanlardır. Sakal ve bıyık altında da sık olup, kıllar kesilince geriler. Blefarit sık görülür, göz kapak kenarları kırmızı kepeklidir. Kulak arkaları ve içlerinde kızarıklık ve pullanmalar vardır.Gövdede özellikle erkeklerde göğüs ortasında, daha az olarak da sırt ortasında net sınırlı kırmızı, yağlı kepekli net sınırlı plaklar halindedir. Seyrek olarak koltukaltı ve kasık yerleşimi olur,kepeksiz oldukları için yanıltıcıdır. Bu hastalığı önleme ya da tamamen yok etmek mümkün olmayabilir. Zaman zaman tekrarlayabiliyor. Ancak sabırla tedavi başarılı yanıt verir. Hastalığın sebebinde genetik yatkınlık üzerinde en önemli etken Malassezia furfur adlı mantardır.Başlangıcı yağ bezi aktivitesinin yoğun olduğu ergenlikte olmakla birlikte seboreyle net ilişkisi bilinmemektedir. Alkol alımı, yoğun emosyonel stres, alerjiler ve immün sistemin baskılandığı birçok durumda artar ve yayılır. Saçlı deride basit kepeklenme seboreik dermatitin en erken ve en basit belirtisidir. Bu durumun sonrasını kıl diplerinde kızarıklık, kepeklenme artışı ve bu alanların birleşerek yayılması izler. Bazen üst üste kalın tabakalar yapabilir. Eskidikçe daha iri, yağlı kabuklar tüm saçlı deriye de yayılabilir. Kronik olgularda saç dökülmesi görülebilir, fakat bu durum geri dönüşlü kabul edilen bir olaydır. Erkek tipi dökülmeyi ne oranda etkilediği belli değildir. Ayırıcı tanıda sedef, egzama türleri, yüzeyel mantar hastalıkları ile karışması olasıdır. Çoğu hastalıklar için gerekli olan kan, idrar ve alerji testlerine gerek yoktur. Tedavisinde farklı ilaçlar hep duruma göre verilir. Ben kendi hastalarımda özellikle stresle ve aşırı çalışmayla arttıklarını görüyorum. Bu nedenle tatil, deniz güneş gerçekten olumlu etki yapıyor. En doğrusu doktorundan uygun ilaçları ve kozmetiklerini alıp fırsat buldukça seni stresten uzaklaştıracak şeyler yapman olur. Özetle; bu hastalık kısa süreli ilaçlarla veya kortizonla geçmiyor. Dermatoloğunuzla sürekli irtibat halinde olmalı ve bunun uzun yıllar takip gerektiren bir hastalık olduğunu bilmelisiniz. Geçmiş olsun.