Akıntı ve polikistik over
cö
Cer*** ö***
9 Nisan 2021
Hocam iyi günler size iki sorum olacak. Ben akıntım olduğu için doktora gittim akıntım yeşildi kültür ve smear alındı ikisi de temiz çıktı, doktor bana fitil verdi kullandım ve akıntım sarı oldu bayağı da azaldı. Fitil kullanımımdan sonra tekrar akıtıma baktılar bana rengi sarı gibi gelmesine rağmen doktor muayene ettiğinde az miktarda beyaz akıntın var bu normal bir akıntı dedi kullanılan antibiyotikler ve fitiller de florayı bozuyor başka bir şey kullanmana gerek yok dedi. Doktor normal dedi ama benim çamaşırımda sarı sarı lekeler kalıyor bazen çok hafif yeşilimsi gibi bile geliyor gözüme ayırt edemiyorum tam olarak rengini bu normal midir? Bir de ultrasonla bakıldı yumurtalıklarıma. Bundan 4 hafta önce kültür alınırken de ultrasonla muayene olmuştum yumurtalıklarıma bakılmıştı ve her şey normal denmişti. Ancak en son akıntımın durumuna bakılırken yine ultrasonla yumurtalıklarıma baktı doktor ve bu sefer polikistik bir görünüm var sağ yumurtalığında dedi. Endişe edecek bir şey yok çok az ve çok silik görünüyor dedi. Sadece takip edilmesi gerekiyor tek yumurtalıkta olduğu için belirtilerini hissetmezsin dedi. Önceden bakıldığında görülmemişti şimdi niye böyle oldu anlayamadım. 23 yaşındayım şimdiye kadar adetlerim hep günü gününe geldi ama ben yine de endişelendim. Polikistik tam olarak nedir, bunun takibini nasıl yapmalıyım beni bilgilendirirseniz çok mutlu olurum. Teşekkür ederim hocam.
1 cevap
2175 görüntülenme
Cevaplar (1)

Prof. Dr. Kutay Biberoglu
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Ultrasonla polikistik over tanısı konmaz. Tek yumurtalıkta olmaz. Tamamen değerlendirme hatasıdır. Unutun gitsin. Her akıntı, normal estrojenik olan bile, kilotta sarı leke bırakır. Aşağıdaki bilgiler işinize yarayabilir. Türkiye’de her konuda olduğu gibi tıp biliminde de insanlara yeterince ve zaman vererek değerlendirme artık yapılmıyor. Kolaycılık, geçiştirme, baştan savma, hastayı dinleyip, ona dokunup muayene etmek yerine bol miktarda gereksiz test isteme, muayene bile etmeden ultrason yapma bir alışkanlık haline gelmiştir. Abartılı şekilde ve gereksiz tetkiklerle araştırılan, tesadüfen bulunan, hastalıkla ilgisi olmayan bulguları hastalık kabul edip abartılı ve gereksiz yere takip, tedavi hatta bazen ameliyat etmek bugünkü Türk tıbbının handikaplarıdır. Nedeni bilgisizlik ve deneyimsizlik değilse ticaridir. Bu kapsamda her adet düzensizliği olan ergen, genç kız ve kadına ultrasonla bakıp polikistik over tanısı koymak bir hekimlik hastalığıdır. Ultrasonda polikistik over görünümü bir hastalık değildir. Çoğu kız ve kadının yumurtalık görünümü böyledir ve hiçbir anlam taşımaz. Polikistik over sendromu ise hormonal ve metabolik bir hastalıktır ve önemlidir. Ergenlerde doğal olarak PCOS benzeri bulgular olduğu için bu tanı konulamaz. Yirmili yaşlardan sonra, ancak, ciddi boyutta yüz, çene, meme etrafı ve arası, sırt, göbek altı, bacak üst iç kısımlarında artan bir kıllanma, cilt yağlılığı, sivilcelenme, kilo fazlalığı ve özellikle adet gecikmeleri varsa PCOS tanısı düşünülür. Açlık kan örneğinde testosteron (tercihan serbest testosteron), insülin, 75 gm glukoz sonrası şeker yüksekliği, bazı olgularda 17 hidroksi progesteron yüksekliği tanıyı kesinleştirir. Mutlaka TSH ve prolaktin değerleri de bilinmelidir. Özetle doktorların sende polikistik over var denenlerin, etrafta bende polikistik over var diye gezenlerin çok azında gerçekten PCOS vardır ve tedavisi tıbbi tedavi ile çok kolay ve başarılıdır. Gerçekten vajinal enfeksiyon varsa bunun tanısı muayene sırasında alınan akıntının hemen oracıkta, kurumadan ıslakken mikroskopik muayenesi ile yapılır. Mantar, trikomonas ya da Gardnerella enfeksiyonu olabilir. Hangisi ise ona göre ilaç verilir. Anladığım kadarıyla tanı konulmadan her türlü etkene karşı, farklı zamanlarda, sınama yanılma yoluyla tedavi (?) verilmiş. Tıpta böyle bir yaklaşıma yer yoktur. Muhtemelen bu kadar ilaç sonucu normal vajinal flora bozuldu ve akıntı bu nedenle devam ediyor. Diğer olasılık ise daha başlangıçtan enfeksiyon olmadığı halde gereksiz tedavi uygulanması olasılığıdır. Bu durumda hijyen kurallarında eksiklik var demektir. Vajinanın içini kesinlikle yıkamayın, eczanelerde hijyen ürünü adı altında satılan sıvılarla lavaj yapmayın, sabunlamayın. Bunu yapmanız vajinanın yararlı olan doğal laktobasil ortamını yok eder, doğal asit ortamının alkaliye dönüşmesine neden olur. Böylece enfeksiyon bariyerlerini yıkarak vajinal enfeksiyona davetiye çıkarırsınız. Sadece dış genital organlar suyla, en fazla beyaz, doğal, parfüm, boya katkısı olmayan sabunla (geleneksel, zeytin yağı temelli) temizlenmelidir. Her gün duş alın ve iç çamaşırlarınızı değiştirin. Kadınların özellikle 2 adet dönemi ortasına doğru giderek artan yumurta akı kıvamında bir vajinal akıntılarının olması doğaldır. Bu akıntı, estrojenik, temiz bir hormonal akıntıdır. Külotta sarı leke bırakması sizi yanıltmasın, bu enfeksiyona işaret etmez. Her ne kadar çoğu kadın, bu bazen azalan, bazen artan akıntıdan haberdar bile olmazlarsa da bilinmelidir ki kadınlar hiçbir zaman kuru olmazlar, normal akıntıyı hemen enfeksiyon olarak algılamamalıdırlar. Sürekli külot içinde pet taşımayın. Yüzeyleri sentetiktir, hava aldırmaz, terlemeye yol açarak özellikle mantar enfeksiyonuna meyil hazırlar. Kesinlikle pamuklu dışında külot giymeyin. Ayrıca yine havalanmayı engelleyen ve terlemeye yol açan külotlu naylon çorap, tayt, dar blucin gibi giysileri sürekli giymemeye ihtimam gösteriniz. Mantar akıntısı beyaz, süt kesiği veya peynir kıvamında olur ve mutlaka aşırı kaşıntı eşlik eder. Gri, az miktarda, yapışkan ve çürümüş balık kokulu akıntı, Gardnerella Vajinalis enfeksiyonunu düşündürür. Sarı yeşil, köpüklü, bol miktarda akıntı trikomonas vajinalis ile uyumludur. Tanı için vajinal kültür gereksizdir ve sonuç vermez çünkü zaten vajinal ortam bakteri ve mantar içerir ve hiçbir zaman steril değildir. Doğru tanı, muayene sırasında alınan akıntı örneğinin muayeneyi yapan jinekolog tarafından hemen oracıkta, kurumadan mikroskop altında incelenmesi ile konur. Tuvalet sonrası önden arkaya (vajinadan anüse doğru yapılması) kağıt ile silinerek her seferinde kağıt değiştirerek temizlik çok önemlidir. Aksi taktirde dışkıdaki kalınbağırsak bakterileri ve mantarları vajinaya ve buradan da idrar borusu yoluyla mesaneye bulaştırırsınız. Her tuvalet ve banyodan sonra genital bölgenin ıslak bırakılmaması için kurulanması gereklidir. Mantar ve diğer bakteriler nemli ve sıcak ortamlarda daha kolay ürer. Her cinsel ilişki sonrasında ve her zaman, biriktirmeden, sıkışmadan idrar ihtiyacınızı giderin. Bol su için. İdrar renginin koyu sarı değil, suya yakın renkte olmasına özen gösteriniz. Cinsel vajinal birleşmede acele etmeyin, yeterli kayganlık oluşmadan ilişkiye başlamamaya çaba gösterin. Kuruluk, ilişkide tahrişe, o da hem vajina hem de idrar yolunda enfeksiyonu ortam hazırlar. Adet kanaması döneminde vajinal tampon kullanıyorsanız bunların sık aralıklarla yenisiyle değiştirilmesine özen gösterin. Aynı anda birden fazlasını kullanmamaya dikkat edin ve değiştirirken de içerdeki her bir tamponu çıkarmış olduğunuzdan emin olun. Adet kanaması döneminde yeterli önleminizi alarak havuza, denize girebilirsiniz. Adetli olmak gerekli hijyen koşullarına uymak koşulu ile cinsel ilişki için sakıncalı bir durum değildir. Cinsel ilişkide başka bir güvenilir gebelik önleyici yöntem kullanıyorsanız bile eşinizin prezervatif kullanmasını istemek hakkınızdır. Pek çok cinsel geçişli hastalıkta erkek taşıyıcıdır, enfeksiyonu geçiren ise kadınlardır. Ağda ve jilet ile genital kılların tümünün ve tamamen temizlenmesi kıl köklerinin enfeksiyonunu kolaylaştırır ve tahrişe yol açar. Geleneksel olarak aksi yönde bir inanışınız yoksa, makasla tüylerin kısaltılması ve her gün duş alınması, hijyen açısından en uygun olanıdır. Dışarıda ve hatta evde tuvalete girdikten sonra kapağını kapatarak rezervarı çekmeniz, enfeksiyondan korunmak adına tercih edilmelidir. Yanınızda klozete oturmadan önce döşeyeceğiniz kağıt koruyuculardan taşıyabilirsiniz. Bu arada vajinal, oral, anal, her türlü cinsel ilişkide prezervatif kullanmayı ihmal etmeyiniz. Cinsel geçişli hastalık kapmanız (HPV, Herpes, AIDS dahil) en az gebelik kadar istenmeyen bir durumdur ve bedelini ömür boyu ödersiniz. Daha çok bilgilenmek için blog.drkutaybiberoglu.com, www.kutaybiberoglu.com, www.drkutaybiberoglu.com, doktorsitesi / facebook / instagram / youtube biberoglu linklerinde bulacağınız video ve makalelere (cinsellik, PCOS) ulaşabilirsiniz.
9 Nisan 2021
Toplam Cevap
9663